- 1749 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HOŞ GELDİN BEBEK
Ayşe mutlulukların en güzelini yaşıyordu. Anne olacağını öğrendiği günden beri içi içine sığmıyordu.
Sadece iki gün kalmıştı artık bebeğine kavuşmasına ve kokusunu duymasına. Eşi Hasan ile birlikte sürekli bebekleri için aldıkları kıyafetlere ve beşiğine bakıyorlardı. O iki gün onlara geçmeyen asırlar gibi geliyordu. Ayşe’ye hep çocukluğundaki evcilik oyunları oynadığı günleri hatırlatıyordu. O zamanlar ninesinin kendisi için yaptığı bebekleri en güzel oyuncaklarıydı. Ve halâ saklıyordu. Şimdi ise kendi bebeğinin oyuncakları onun için paha biçilemez idi.
İki gün artık geçmişti. Adının ne olacağına bile karar vermemişlerdi. Ama nasıl olsa bebek nasibiyle doğar diyerek bu isim konusunu ertelemişti. Hasan eşinin ellerine son kez dokundu. Ayşe’sini ameliyat odasına uğurladı. Ayşe artık uyuyordu. Nejla ebe bebeği dünyaya getirmekte yardımcı olacaktı. Ve ameliyat başlamıştı.Minik bebek bir zaman sonra hayata gelmişti.Yumuk gözleriyle ilk sesini duyurdu ve ağlamaya başladı.Bu kız çocuğu hayat için gelecek için yeni bir umuttu.Ameliyat bitmişti ve anne başka bir odaya alınmıştı. Nejla ebe küçük bebekle bebeklerin bulunduğu odadaydı. Kendisinin hiç bebeği olmamıştı belki ama o sayısız bebekleri dünyayla buluşturdu. Ve diğer bebeklerle de yaptığı gibi bu küçücük ismi konulmamış bebekle de konuşmaya başladı.
-“Bak ufaklık. Hayat ağlayışınla sana merhaba dedi ama sen gülmeyi öğreneceksin. Bazen insan büyüdüğünün farkına varır ve geçmişine özlem duyar. Sen de kocaman bir kız olduğunda geçmişine özlem duyacaksın. Ama hep pırıl pırıl kalmalısın. Umutlarını çıkmaz sokaklarda değil karışıkta olsa çıkar sokaklarda arayacaksın. Bütün dalların kırılsa da yine umutlanacaksın. Sevdiklerine tanıdığın için değil insan olduğu için değer vereceksin. Ve her düşüşünde kanayan dizlerine rağmen muhakkak binlerce elin seni tutmak için uzanacağını göreceksin. Düşen yapraklar nasıl sonbaharın habercisiyse, düşen umutlarlar da yeni bir başlangıcın haberi bileceksin. Hayat bu, zaman zaman karanlıklar serer dünyana çıkışsız sanırız ama çıkış vardır. Mutlaka. Servetlerin parayla ölçüldüğü bu dünya da, en önemli servetlerin yürekle kazanıldığını göreceksin.”
Nejla Ebe uzun bir konuşmanın ardından küçük bebeğe fısıldayarak “Hoş geldin” dedi. Ve bebeğin yanından nemlenmiş gözleriyle ayrıldı. Ayşe artık uyanmıştı. Bebeğini görmek için sabırsızca herkese sorular sormaya başladı. Ebe hanım sabırsız annenin bebeğiyle buluşma zamanı olduğunu anladı ve hemşirelerden bebeği getirmelerini isteyerek odadan ayrıldı.
Yaklaşan ayak sesleri Ayşe ve Hasan’ı daha da heyecanlandırdı. Küçük bebek odanın kapısında karanlık dünyayı aydınlatan güneş gibi girdi içeriye. Ayşe sonunda bebeğine kavuştu. Minicik bedeni annesinin şefkatli ellerine bırakıldı.Annesi onu rahatsız etmeden kokusunu içine çekmeye başladı.İşte ilk dokunuşlardı.Ufacık bedeni hayata tutunmak için yaşamaktaydı.Ayşe hıçkırıklarla ağlamaktaydı.Kızı avuçlarında mutluluğun en güzelini yaşamaktaydı.
Babası minik kızına usulca sokuldu. Ellerini avuçlayarak öpmeye başladı. O kadar sevimliydi ki küçük kız kundağının içinde bembeyaz parlıyordu. Ve annesine ilk kez sesini duyurmuştu ağlayarak. Acıkmıştı. Hayat bir bebeği ağlatacak kadar kötü olsa da bir bebek dünyayı sevdirecek kadar güçlüdür, temizdir. Küçük kız yeniden uykuya dalmıştı. Ufacık gözlerini güzel rüyalara kapamıştı. Bembeyaz teni bütün güzellikleri sunmuştu sanki hayata.
Annesi ve babası kızlarına isim düşünürken Nejla ebe gelmişti birden akıllarına. Nejla ebe bunu duyunca çok sevinmişti. Ufak bedeniyle küçük kız yeniden onun elindeydi . Gülümsedi Nejla Hanım ve fısıldayarak senin adın “Bahar” dedi. Alnına masumane bir öpücük bıraktı. ”Bahar” bebeğin adı da tıpkı kendisi gibi en güzeliydi isimlerin. ”Dört mevsim yaşansa da bu dünyada unutma sakın Bahar, kıştan sonra mutlaka gelmektedir Bahar” dedi. Bahtın da, yüreğin de, yolun da kendin gibi güzel olsun diye seslendi. Nejla ebe yeniden hislendi ve Bahar bebeğin kulağına “Hoş geldin Bebek ”diyerek seslendi.” Hoş geldin.” bebek. Yeni bir umuda, yeni bir dünyaya, karanlığı aydınlatmaya hoş geldin. Dilerim ömrünce tebessümlerinle kucaklayasın hayallerini. Tüm güzellikleri gönlünce yaşayasın. “Hoş geldin.” bebek,
Hoş geldin…
YORUMLAR
Çok içten,akıcı bir yazı olmuş,Bebek,çocuk sevgisini ortaya koymuşsunuz.Bu arada görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan,yüreği insan sevgisiyke dolu bir hemşirenin iç dünyasını da başarıyla tasvir etmişsiniz.Dünyanın en güzel duygusu bir nenek sahibi olmak zaten.Elinize,yüreğinize sağlık.