BANA ATATÜRKÜ ANLATIR MISINIZ ? 5. BÖLÜM
Murat elindeki kitabı okurken dikkatini çeken en önemli bölümü kalemiyle işaretledi.
M.Kemal Samsun’a çıkarken parolası " Ya İstiklal ya Ölüm "dür. Çünkü diğer kurtuluş çarelerinin bağımsızlığı sağlamayacağına inanmaktadır.
Kalemi masaya koydu ve etrafına bakınarak arkadşlarını beklmeye başladı.Çok kısa bir süre sonra hepsi gelerek neşeyle birbirlerine sarıldılar.
Muhsin Öğretmen biraz gecikeceğini bildirmiş öğrencilerinden özür dilemişti.
Aysun kıpır kıpır yerinde duramıyordu.
" Arkadaşlar harika bilgilerle geldim ben ."
Halide ona göz kırparak çantasındaki kitap ve broşürleri çıkardı ve...
" O da bir şey mi ? Bende neler var neler."
Müjdat bİr yandan çantasından bilgisayarını çıkartırken bir yandan da
" Siz asıl benim bulduğum bilgilere ne diyeceksiniz bakalım ?" diye cevap verdi.
Zeynep, ellerini çırparak
" Tamam arakadaşlar kaldığımız yerden devam ediyoruz."
Murat elindeki kağıddı göstererek
" Size Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basar basmaz onu etkileyen bir anısını paylaşmak istiyorum önce."
" Hadi dinliyoruz seni."
" Atatürk Samsun’a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağları eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O’na sordu:
— Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar’daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
— Söyle niçin ağlıyorsun?
İç Anadolu’nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
— Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er’in omzuna elini koydu:
— Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.
Burhan Cahit MORKAYA
Hepsi gözleri dolu dolu başlarını öne eğdiler...
Ağır ağır çaylarından içmeye başladılar
Zeynep elindeki kitabın sayfalarını çevirerek arkadaşlarına baktı ve
" Ben de Mustafa Kemal Atatürk’ün bir başka önemli anısını okuyabilir miyim ?"
" Tabiiiiii."
" Çok iyi olur."
" Dinliyoruz."
MUSTAFA kEMAL’İN İLK SİVİL KIYAFETİ
19 Mayıs 1919da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal ulusal kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere harekete geçti.Her yere telgraflar çekip,Erzurum’da toplanacak kongreye katılmaya çağırdı. Engellemeye çalışan Osmanlı Hükümeti ve işgal kuvvetleri,o bölgede görevli İngiliz albay Rawlinson’u Mustafa Kemal’e gönderdi.İngiliz albay kongrenin toplanmamasını istiyordu.
Mustafa Kemal’in kararıysa kesindi.
" Kongre toplanacak!"
Albay Rawlinson bu kez göz dağı vermeye çalıştı.
"Kongre açılırsa ,zor kullanmak zorunda kalacağız."
Mustafa Kemal ise hiç aldırmadı.
" O zaman biz de zorunlu olarak kuvvete kuvvetle karşı koyar...milletin verdiği kararı yerine getiririz."diye karşılık verdi.
Albay Rawlinson Mustafa Kemal’in bu kararlılığını görünce hemen İstanbul’a rapor göndererek onun söz dinlemediğini bildirdi.
7 temmuzda toplanan Osmanlı Hükümeti Mustafa Kemal’in ordu müfettişliği görevine son verdi.Karar gece yarısı kendisine bildirildiğinde üzgün ,kararsız acılı saatler yaşadı.Arkadaşlarıyla görüştükten sonra hayatının en zor kararlarından birini aldı.Ve böylece aynı gece hem padişah Vahdettin’e hem de Osmanlı Hükümeti’ne şu yanıtı verdi:
"...Bu kutsal amaç için milletle birlikte sonuna kadar çalışmaya mukaddesatımla birlikte söz vermiş olduğumdan pek aşık olduğum yüksek askerlik mesleğine bugün veda ettim ve istifa ettim.Bundan sonra kutsal milli gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere milletin sinesinde bir ferd-i mücahit olduğumu arz ve ilan ederim."
8 temmuz sabahı Mustafa Kemal sivil bir insandı artık.Aşık olduğu askerlik mesleğini bırakmış,üniformalarını çıkarmıştı.
Elbette üzgündü...ama o sabah onu düşündüren konu başkaydı...
Mazhar Müfit’i çağırıp biraz da sıkılarak sordu:
"Sivil elbiseyi ne yapacağız?"
İlk anda Mazhar Müfit de şaşaırdı;onu hiç sivil görmemiş ve düşünmemişti.Kasada para olmadığını bildiği için ilk aklına gelen vali oldu ve ona çıktı.
" Paşa için kıyafet istemeye geldim"dedi.
vali düşündü,kıyafetleri gözünün önüne getirmeye çalıştı.
" Hiç kullanılmamış yeni kıyafetim yok" dedi üzgün bir sesle.
Ne yapabileceklerini konuşmayı sürdürürken valinin aklına bir ya da iki kez giydiği jaketatayı geldi.
" Paşaya onu takdim edelim "dedi.
Mahar Müfit "hİç yoktan iyi "diye düşündü;rahatladı biraz.Kendisinde de temiz bir fes vardı,bir memurdan gömlek,yaka;bir başkasından da gravat buldu.
Mustafa Kemal’in ilk sivil kıyafeti hazırdı...
Jketatayın kolları biraz kısa ,yaka biraz dar,fes ise biraz büyüktü ama...Mustafa Kemal’in bunları dert edecek zamanı yoktu.Önemli olan kongrenin toplanmasıydı;o da var gücüyle bunun için çalışıyordu.
KAYNAK MAZHAR MÜFİT KANSU
ERZURUM2DAN ÖLÜMÜNE KADAR ATATÜRK’LE BERABER
TÜRK TARİH KURUMU YAYAINLARI 1988 S.40
" Çok güzel ."
" Atatürk’ün bu anısını hiç duymamıştım not alabilir miyim ?"
" Tabii kii."
Müjdat o ara internete girerek bilgileri arkadaşlarına aktarmaya başladı.
"Mustafa Kemal Havza da bir genelge hazırlayıp yayınladı.Okuyorum arkadaşlar.
Tarih 28 mayıs 1919
1. Ordu birliklerine askerin terhis, silahların teslim edilmemesini bildirdi. * Mondros ateşkesine karşı çıkış.
2. Anadolu’nun işgaline derhal son verilmelidir.
3. Samsun ve Karadeniz yöresinde Rumlar Siyasi isteklerinden vazgeçerlerse güvenlik sağlanabilir.
4. Yunanlıların İzmir’i işgale hakları yoktur.Derhal İzmir’i boşaltmalılardır.Bununla ilgili yurdun her tarafında protesto mitingleri düzenlenmelidir.* Ulusal bilincin tepkiye dönüşmesi amaçlanmıştır.
Murat
" Buraya benim ekleyeceğim bir konu var
* M.Kemal Havza genelgesiyle görev ve yetki alanının dışına çıkmıştır. Bu nedenle İstanbul’a geri çağrılmış ancak dönmemiştir"
O arada Muhsin Öğretmen gelmiş gençler ayağa kalkarak yer verdiler.
"Devam edin çocuklarım konunuzu bölmeyin."
Zeynep
" Evet bundan sonra Amasya Genelgesi var:
İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiştir. Bir ihtilal bildirisi niteliği taşımaktadır. Çünkü İstanbul Hükümeti’ni hiçe saymakta, hükümetin düşman devletlerin esiri olduğunu söylemekte ve milleti yine milletin kendisinin azmi ve kararlılığının kurtaracağını söylemektedir. Maddenin yorumu Kurtuluş Savaşı’nın amacı ve yönetim şeklinin halk tarafından yapılması ve seçilmesidir Mustafa Kemal kendisinin hazırladığı Amasya Tamimi’ni, 9. Ordu Müfettişi sıfatı ile imzalamıştır.
"Ben size bir şey eklemek istiyorum çocuklarım."
" Tabii efendim."
" Hemen not alacağım öğretmenim."
" Bende ."
" 1-Sivas’ta bir kongre toplanacağı, Amasya Genelgesinde belirtilmiştir.
2-Esaslar, Mustafa Kemal tarafından yaveri Cevat Abbas Bey’e 21-22 Haziran 1919 gecesi Amasya’da dikte edilmiştir.
Halide
" Şimdi elimdeki bilgilere göre Amasya Genelgesinin koşulları şunlar:
AMASYA GENELGESİ
( 22 HAZİRAN 1919 )
Genelgenin esasları :
Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
* Kurtuluş Savaşının gerekçesi açıklanmıştır.
İstanbul’daki hükümet üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir.Bu durum milletimizi
yok olmuş gibi göstermektedir.
* İstanbul hükümetinin işgaller karşısında sessiz kalması ve tepki göstermemesi dikkate alınarak Anadolu halkının haklılığı konusunda bir şüphenin belirdiği açıklanmıştır.
Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
* İlk defa Ulusal Egemenlik anlayışı var.
* İlk defa yönetim şeklini değiştirme amacı var.
* Ulusal bağımsızlığı milletle sağlama düşüncesi var.
Milletin durumunu ve davranışını gözönünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için
her türlü etki ve denetimden kurtulmuş milli bir kurulun varlığı çok gereklidir.
* Ulusal Parlamento düşüncesi var.
Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.
Bunun için bütün illerin her sancağından ; milletin güvenini kazanmış üç delegenin olabildiğince çabuk yetişmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
Her ihtimale karşı bu iş milli bir sır gibi tutulmalı ve delegeler gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidirler.
Dikkat: * Kongrenin ve delegelerin güvenliğini sağlama amacı var.
Doğu illeri adına Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. O güne kadar diğer il delegeleri de Sivas’a ulaşabilirse
Erzurum kongresinin üyeleri de Sivas’ta yapılacak genel toplantıya katılmak üzere yola çıkarlar.
"Unutmadan şunu da eklemek isterim evlatlarım.
Genelgenin yayınlanmasından sonra Sivas’ta yapılacak kongreye katılmak amacıyla Yurdun her yerinde seçimler yapılmaya başladı.İtilaf devletleri Anadolu’daki gelişmelerden rahatsız olarak İstanbul Hükümeti üzerine M.Kemal’in geri getirilmesi için baskıda bulunmaya başladılar.İstanbul hükümeti Valilere gizli bir yazıyla M.Kemal’in emirlerine uyulmamasını istedi.Ancak M.Kemal çalışmalarına devam etti.
Şimdi Amasya Genelgesinin önemini kim anlatacak ?
" Ben " dedi Zeynep
Kurtuluş savaşının amacını, gerekçesini ve yöntemini belirtir.
Milli Egemenliğe gidişin ilk adımıdır. ( Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. )
Mevcut hükümet tanınmadığından dolayı Anadolu İhtilali Amasya Genelgesiyle başlar.
" Ben buraya gene bir not düşmek isterim çocuklarım
Amasya Genelgesi M.Kemal, Rauf Bey, Refet Bey, Ali Fuat Paşa tarafından imzalanmış, Erzurum’da bulunan Kazım Karabekir tarafından da onaylanmıştır.
"Genelgenin sonuçlarını da ben açıklayayım isterseniz " Diyerek devam etti Aysun.
Türk inkılabının ihtilâl safhası başlamıştır.
Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir.
İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır.
Türk Milleti, hem İstanbul’a hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağırılmıştır.
Kurtarıcı olarak görülen padişah, hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşüncesi almıştır.
Üstü kapalı olarak Heyet-i Temsiliyenin (Temsil Kurulu) oluşturulmasından bahsedilmiştir.
Mustafa Kemal padişah tarafından kendisine verilen 9. Ordu Müfettişliği yetkilerini aşmış, kendi sorumluluğunda olmayan batı bölgelerine de bir tamim yayınlamıştır.
Direniş esasları ilk defa Amasya’da yazılı bir ilke haline getirilmiştir.
Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır oluşumu sağlamlaşmıştır .
İlk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiş olduğundan evrensel bir maddedir.
Avrupalı devletlerin sömürgelerindeki mazlum uluslar için de bir örnek teşkil etmiştir.
Müdafayi Hukuk Cemiyetlerini birleştirmek için Sivas’ta bir kongre toplanma kararı alınmıştır.
Ordu terhis edilmemesi ve Erzurum’a gelen delegelerin doğrudan Sivas’a gelmeleri istenmiştir.
Kurtuluş Savaşı resmen ilan edildi.
"Arkadaşlar" Dedi Müjdat.
Bundan sonra Erzurum Kongresi ( 23 Temmuz-5 Ağustos ) anlatacağız.Haftaya devam edelim ne dersiniz ?"
" Evet toplantımızı gene Mustafa Kemal Atatürk’ ün güzel bir sözü ile bitirelim.
"Tamam."
" Çok iyi olur."
" Ben söylüyorum arkadaşlar."
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Bu millet bağımsızlıktan yoksun yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.
Bu ulusu ben değil içimizdeki ruh, damarımızdaki kan kurtarmıştır
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
...............................................................................................................
Atatürk’çüyüm demeye bile çekiniyorlar
Dünya tanıyor da bizimkiler tanımıyorlar
Bu vurdum duymazlık zaten beni yaralar
Atatürk’çüyüm demeye bile çekiniyorlar..................aliorhan06
...............................................................................................................
ATATÜRK
Çocuktu, ufacıktı
Öksüsüzlüğe alışıktı
Yatılı okulla barışıktı
Balkanları aştı
Trablusgarp’ta savaştı
Yaralandı gözünden
Hiç dönmedi sözünden
Vuruldu göğsünden
Anafartalar, Conkbayır’dan
İmanla geçti bu savaştan
Saraya damat adayıydı
Ülke hain bir istiladaydı
Hedefi Samsun’daydı
Kurtuluş bir karasevdaydı
Sivas,Erzurum’da kaldı
Kararı Ankara’da kıldı
Ölümle ödüllendirildi
Ne yaptığını hep bildi
Hasta bedeni darda
Mekan kıldı Ankara garda
Barış adamı, sevdalıydı
Savaşı göze almalıydı
İnönü, Sakarya’dan
Şanlı Büyük Taarruzdan
Haber geldi, İzmir Konak’tan
Yorgundu düşman kovalamaktan
Kara bahtlı Ankara
Hastaydı bahtı kara
Ayrıldı, Ankara’dan yazın
10 Kasım Dolmabahçe’de hüzün
Kara bahtımı ülkeme yazın
.....Bende böyle anlatmaya çalıştım.....................................ahmet umut
................................................................................................................
YORUMLAR
Gençlerin Atamız için toplanmaları, onun yaşamınından kesitleri paylaşmalarını zevkle okuyorum...
Ve bunları bizimle paylaşan Neşe Hanım'ı kutluyorum...
GÜLDESTE
Atatürk'çüyüm demeye bile çekiniyorlar
Dünya tanıyor da bizimkiler tanımıyorlar
Bu vurdum duymazlık zaten beni yaralar
Atatürk'çüyüm demeye bile çekiniyorlar
Yüreğin dert görmesin kalemin hep yazsın can kızım sevgilerimi yolluyorum sevgiyle kal.
GÜLDESTE
beğenerek okudum bizler bu tür değerleri aktaran yüreğinizi alkışlıyorum
GÜLDESTE
ATATÜRK
Çocuktu, ufacıktı
Öksüsüzlüğe alışıktı
Yatılı okulla barışıktı
Balkanları aştı
Trablusgarp’ta savaştı
Yaralandı gözünden
Hiç dönmedi sözünden
Vuruldu göğsünden
Anafartalar, Conkbayır’dan
İmanla geçti bu savaştan
Saraya damat adayıydı
Ülke hain bir istiladaydı
Hedefi Samsun’daydı
Kurtuluş bir karasevdaydı
Sivas,Erzurum’da kaldı
Kararı Ankara’da kıldı
Ölümle ödüllendirildi
Ne yaptığını hep bildi
Hasta bedeni darda
Mekan kıldı Ankara garda
Barış adamı, sevdalıydı
Savaşı göze almalıydı
İnönü, Sakarya’dan
Şanlı Büyük Taarruzdan
Haber geldi, İzmir Konak’tan
Yorgundu düşman kovalamaktan
Kara bahtlı Ankara
Hastaydı bahtı kara
Ayrıldı, Ankara’dan yazın
10 Kasım Dolmabahçe’de hüzün
Kara bahtımı ülkeme yazın
.....Bende böyle anlatmaya çalıştım...umarım beğenirsin...selamlar
GÜLDESTE
yine ilgiyle ve büyük bir beğenıyle okudum bu bir emek ürünü
emeğine sağlık saygımla
GÜLDESTE
Bu kadar emek vererek bizlerin okumasına vesile oluyorsun.Aynı zamanda bizleri ödüllendiriyorsun.Yüreğine kalemine sağlık.
GÜLDESTE
tarihimizi bilen kişilerden yeniden öğreniyoruz...sağol varol can saygılar
GÜLDESTE
Değerli arkadaşım.
Amasya Genelgesini ele almışsınız bu yazınızda. Bizim İnkılap tarihi derslerinde ele aldığımız ve çok önem verdiğimiz bir konudur bu konu. Konuyla ilgili bir iki tespit de ben ilave edeyim.
1- Amasya Genelgesi İstanbul Hükümetine karşı bir tepkidir diyebiliriz ama İstanbul Hükümetini yok sayma olarak kabul edemeyiz. Öyle olsaydı ileride sizin de anlatacağınızdan emin olduğum Amasya Görüşmesi hiç olmazdı...Öyle ya yok sayılan bir hükümetle ne ne görüşeceksiniz? Ayrıca ileride de görüleceği gibi Mustafa Kemal Özellikle Sivas Kongresinde - Kapatılmış olan- Osmanlı Parlamentosonun bir an önce açılmasını istemiştir ki Misak-ı Milli kararları da bu parlamentodan çıkmıştır. Yani İstanbul hükümeti yok sayılmıyor...Taa ki I. İnönü zaferi elde edilip Sonrasında Londra konferansı yapılıncaya kadar...İşte o konferans öncesinde deniliyor ''Ankara İstanbul'a tâbi değil; İstanbul Ankara'ya tâbidir '' diye...
2- Amasya Genelgesinde Padişah ve hilafet aleyhine de bir ifade yoktur. Hatta 22 Nisan 1920 de TBMM Nin açılış bilirisinde bile ( uzun uzun tamamnını yazmayacağım) Şöyle bir ifade vardır: '' Vatanın istiklâli, yüce Hilafet ve Saltanat makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayatî görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisinin açılış gününü .......
Cuma günü ezandan önce minarelerde sala verilecek, hutbe okunurken Halifemiz, Padişahımız Efendimiz Hazretlerinin mübarek adları anılırken Padişah Efendimizin yüce varlıklarının şanlı ülkesinin ve bütün tebaasının bir an önce kurtulmaları.....
Yani Amasya genelgesi için yukarıdaki yorumu yapmak henüz erkendir.
3- Sivas Kongresinin amacı değildir Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini birleştirmek...Sonucudur.
4-Milli Egemenlik kavramı Amasya genelgesinde üstü kapalı olarak ifade edilmiştir...Net bir şekilde ifadesi ise Erzurum Kongresindedir. '' Kuvay-i Milliyeyi etken ve MİLLİ İRADEYİ HAKİM KILMAK ESASTIR.'' maddesiyle.
5- Amasya Genelgesinde manda ve himaye konusu gündeme gelmemiştir...İlk kez söz konusu edildiği yer Erzurum Kongresi olup orada reddedilmiştir.
Gayretleriniz ve güzel anlatımınız için teşekkür ve tebriklerimle selam ve saygılarımı sunuyorum.
sami biberoğulları tarafından 4/20/2012 12:26:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gecenin bu vaktinde yazan kaleme selam olsun.
Yüreğinize
Varlığınıza selam