- 1784 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
ŞABAN AMCA
Şaban Amca
On beş on altı yaşlarındayım.1980 li yıllar. İhtilal olmamış daha. Lise birinci sınıfa gidiyorum. Evimizden okuluma gitmek için otobüse bindiğim durak arasında yaklaşık yarım saatlik mesafe var.
İlk otobüs sabah saat altıdaydı. Kış günleri karanlık olurdu o saatler. Hep karanlıktan korkmak gerektiği öğretilmiştir ya, ben de korkardım karanlıkta yürürken özellikle ilk zamanlar. Yolda yürürken duvarlara yazı yazanları görürdüm. Önceleri onlar benden ben onlardan çekinirdim. Yaş olarak biraz daha büyük ağabeyler bazen de ablalar olurdu. Kendimden küçüğünü hiç görmedim.
Bir de mahallemizin bakkalı Şaban Amca vardı. Şaban Amca o yıllarda sanırım altmışlı yaşlardaydı. Sabah altıda dükkânını açar oraları süpürürdü. Kocaman gözleri, kocaman elleri, gür kaşları ve bıyıkları vardı. Yüzünde de yılların yorgunluğu.
Bakkalın oraya gidene kadar uzun bir duvar vardı ve her zaman oralara yazı yazan birileri... İlk ben “ Günaydın!” dedim onlara ama bir türlü cevap alamamıştım. Israrla devam ediyordum “Günaydın!” demeye sonra onlar da karşılık vermeye başladılar. Zaman zaman küçük sohbetler bile oluyordu aramızda… Arada boya kutularını bile tuttururlardı bana… Sonraları memleketi kurtarmaya başladık onlarla… Ve onlar benim ağabeylerim oldular kardeşlerim oldular, ablalarım oldular... Hiç kimse yan gözle bile bakamazdı... Hiç korkmadım onları tanıdıktan sonra o yoldan yürürken önceleri korktuğum karanlıktan ve insanlardan…
Sonra Şaban Amcanın oraya gelirdim ona da “ Günaydın!” derdim. Sadece gözlerini kocaman açar, sıcacık bakar ama hiçbir zaman “ Günaydın!” ‘ıma cevap vermezdi. Sonraları başka mahallelerden başka arkadaşlar da edindim ve yine aynı yoldan yürürken, ben Şaban Amcaya bıkmadan usanmadan günaydın dedim. Arkadaşlarım bana çok kızarlardı: “ Bırak şu adamı ya! Bırak selam vermeyi.” Derlerdi. “Baksana bir kelime bile söylemekten aciz…” Ama cevabı kocaman gözleri verirdi bir şey söylemese de. Gözlerinden cevabı alırdım ben. “Günaydın!” dediğim için duyduğu mutluluğu hissederdim.
Normal zamanda da bakkalına gittiğim de çok konuşmazdı Şaban amca . Sadece isteğimi sorardı ama fark ederdim ki bana her zaman her şeyin en güzelini, en tazesini verirdi. “İyi günler, hoşça kal Şaban Amca.” dediğimde de çoğunlukla cevap vermezdi.
Böyleydi Şaban Amca ve ben Şaban Amcayı o yıllarda olduğu gibi seviyordum. Kendim için ona “Günaydın!” diyordum o kocaman gözleriyle bana bakması yetiyordu. Mutluydum ve onun mutluluğunu görüyordum. O hep gözleriyle söylüyordu o bana günaydınını…
Geçenlerde annemlerde otururken birden Şaban Amca geldi. “Anne Şaban Amca yaşıyor mu?” dedim. Annem: “Yaşıyor ama hali çok harap. Karısı öldü çocukları da hepsi bir yere dağıldı. Komşular yemek getiriyor yaşıyor işte…” dedi…
İçimden Şaban Amcayı ziyaret etmek geldi ve anneme: “Ben Şaban Amcayı ziyaret etmek istiyorum. Beni tanımaz belki ama…” dedim. Neyse sözün kısası gittim Şaban Amcaya.. On beş on altılı yaşlarda tanıdığım Şaban Amca otuz sene sonra karşımdaydı. Çok da değişmemişti. Yüzündeki çizgiler biraz daha çoğalmış, biraz daha yorgun ve halsiz görünüyordu. Kendimi tanıttım. Şöyle kafasını kaldırdı: “ Ne güzel kadın olmuşsun küçük güzel kız!” dedi. Sesinde titreme vardı. İlk defa bana “ Küçük güzel kız!” diyordu... Hiç duymamıştım bu sözü selamıma cevap alamadığım yıllarda… “Şaban Amca beni gerçekten hatırlıyor musun?” dedim yanına yaklaşarak ellerini tuttum, buz gibiydi. Gözlerinden yaş akıyordu… “Küçük güzel kız, tabiî ki hatırlıyorum seni. Nasıl hatırlamam?” dedi. Öyle sevinmiştim ki sanki o an gerçekten küçük küçücük bir kız oluvermiştim. Ve devam etti: Elli yıllık karıma bir kere bile seni seviyorum demedim. Utandım bu kelimeden. Böyle öğretmişler bize… Ama seni çok sevdim küçük güzel kız… O kadar tatlı gelirdi ki günaydının bana yaşama sevincim olurdu ve ben o saatte hep kapıyı süpürür oraları temizlerdim. Bir gün bile geç kalmadım senin günaydınını duyamam diye. Sonra sen mezun oldun. Durak farklı yere taşındı ben de senin günaydınlarını duymaz oldum... Öyle çok özledim ki artık bakkala da gelmiyordun. Senin yerine küçük kardeşlerin geliyordu… Seni nasıl unuturum küçük güzel kız? … Sonra tekrarladı “ Şimdi de o küçük güzel kız güzel bir kadın olmuş.” dedi... ben onun dillendirdiği kadar güzel olduğuma inanmıyordum. Bir “ Günaydın!”ın cevabı olmasa bile bu kadar önemli olduğunu Şaban amca anlatmıştı bana. Doksanlı yaşlarında, bekli de hayatında ilk defa bir kadına seni seviyorum demişti.
O yüzden insanların gözlerine bakmayı çok severim. Konuşurken gözlerini kaçıranlardan hep korkmuşumdur. Şaban Amca hiç söylemese de o yıllarda kocaman gözleriyle bana bakarak o sevgiyi vermişti... Teşekkürler Şaban Amca uzun yıllar sağlıkla yaşa..
Sonraki yıllarda tabiî ki tüm geri dönüşler böyle olmadı. Hayatımda iyi niyetlerime karşı kuyumu kazmaya çalışanlarla, sevenler sevmeyenlerle, hepsiyle karşılaştım. Ama büyüyordum ve buna göre de tedbirlerimi alıyordum zaten. Acıysa acısını çekiyor, küskünlükse yaşıyor, mutluluksa onu da doyasıya yaşıyordum. Ama biliyorum ki hayatta hep iyi niyetliydim, azimliydim ve kim ne derse desin insan olduğu için insanı severek başlıyordum. Sonrasında o kaybediyordu bir şeyleri. Ya da ben kaybediyordum, bilemiyorum… Ya sevdiğim ya sevmediğim ya seven ya sevmeyen oluyordu…
YORUMLAR
Şaban Amca
hatırlarım o dönemlerde
hepimizin bir bakkal amcası vardı
veresiye defterini götürürdük ve yazarlardı gülümseyerek
ay sonunda babamız uğrardı ödemeler için.
duvar yazıları da ayrı bir şey.
her gün yazarlardı ve ben keyifle okurdum o sloganları
sanırım yazara güzelsin derken
yazarın yüreğine sesleniyordu
Şaban Amca
ben çoğu yazıyı empati olarak düşünürüm
ama
bu yazıyı azınlığa alıyorum
tebriklerimle
çok müthiş bir anı ,,,,,gerçekden,,,,,belki farkında değilsin amma çok müthiş
Nlayana her şey var içinde yalnız anlayana ????????
Bende senin o yaşlarındayken yani 12 eylülde askerdim ,,,,,
değilmi '''' ne güzel yıllardı o yıllar ne güzel insanlardı o insanlar '''' utangaç içden sevecen .
evet hiç dışdan sevmezlerdi hep içden ,,,,farkederdi insan
Mesela ben anne ve bababın ,, hiç bir birlerine seni seviyorum yada nasıl anlatsam ????
evli oldukları bile farketmezdim üstelik hepimiz aynı odada yattığımız halde şu hayaya bakın
şimdi özür diliyorum ,,, yapmacık hayatım aşkım falan filan iki gün sonra boşanmışlar öyle sevgimi olurmuş sahdecikden ,,velhasırı çok etkilendim çok güzeldi ,,,saygılar selamlar ,,,aydın'''dan sağlıcakla hoşça kalın
Güzellik geri yansımış. üretilen güzellik mutlaka bir zaman ve mekan boyutunda çoğalıyor. Ve üreten insana yansıyor. O yılları adeta yaşadım. Benim gençlik yıllarım. O yılların yaşlıları duygularını saklayan iyi insanlardı bu nedenle güzellik üretemediler. Duygularını sakladıkları için açığa çıkmadı pek çok şey. İnsan sevgisini bir tebessümle gösterebilir. Onlar bazı onu bile yapamazdı. Aynı yazıdaki gibi utanırdı. Şimdi sahte gülüşler aldı ortalığı... Bazı düşünürüm o zaman mı insanlar daha iyiydi şimdi mi? O zamanların insanı daha mert ve hilesiz gibi gelir bana. Şimdikilere güvenilmiyor, o kadar yapmacık söylem ve gülümseme var ki, hangisi sahte hangisi gerçek ayırt etmek için ek çaba gerekiyor. Oysa o zamanların insanı kendini belli ederdi. Anarşiye rağmen insani ilişkilerimiz güzeldi. Şimdi de güzel elbet bu biraz özele kayıyor. Sen iyiysen herkes iyi şimdi. Zaten olması gereken de o sen iyiysen herkesin iyi tarafına bir sinyal gidiyor. Yazınız bana o yılları adeta tarttırdı, tattırdı. Selam ve saygılarımla.
O yıllarda 18 li yaşlardaydım.Gençliğin isteklerini malesef iktidarlar kulaklarını tıkamış, gençler yok gibi hareket ederlerdi.Gençlik de sesini duyurabilmek isteklerini iki satır sloganlarla duyurabilmek için yazı yazarlardı... Öyle bir toplumduk ki, içimizden geçen sevgimizi dışa vuramazdık.Ayıp,günah,büyükler ne der, aaa o bizim töreye uymaz gibi sözlerle hep hissettiklerimizi anlatmak istediklerimizi içimize atardık.sanki yine törelere ananelere ters diye konuşamazdık.Konuşamazdık ama bakışlarımız davranışlarımız ne demek istediğimizi karşımızdakini anlatırdı...Bazıları anlar bazıları hiç düşünmezdi bile... Şaban amca gibi yüreği hassas dili lal bakışları anlamlı bir çok büyüğümüz vardı.Gülümser ve gözleri konuşurdu...Biz anlardık ama idare edenler anlamadılar ve hala Gençliği anlamıyorlar...Bu toprakların Kaderi Bu...
Yüreğinize sağlık Sündüz Kardeşim.Saygımla ...
Zaman makarası denilen olgunun geri döndürülmesi imkansızdır fakat anılarla geçmişe yolculuk yapıp düşlerimizle geçmiş zaman tünelinden hayatı bir kez daha yaşarmışçasına geri dönebiliriz.
Şiirle hayatı anlatabiliriz fakat anılarla hayatı biraz daha göstererek, dilendirerek görsel şölenine dönüştürebiliriz, ki bu anı yazısı da öyleydi. Beğenerek okuıdum, geçmişinizi yazdıkarınızla görmüş gibi oldum.
Selamlarımla efendim
sündüz hanım çok güzel bir yazıydı şaban amca yazınız inan tamamını okudum çok güzel anlatmışsınız o geçen yılları unutmadan maşallah ben çok unutkanım ama yazınız çok güzeldi kaleminiz daim olsun mevlam şaban amcayada imanla göçmeyi dertleri deva derman ansip etsin
ALLAHIM
SİZİ ALLAHA EMANET EDİYORUM DUAYLA KALINIZ
Selamlar
çok güzel bşr hikaye ben bu erkekleri anlayamıyorum seni seviyorum derlerse dillerimi aşınacak neyse çok güzel sıcacık hikaye ama kelimelerin anlatamadığını bazen gözler daha güzel anlatır tebrikler yüreğinize sağlık
sevgi ve selamlar
sunduzyaşar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
Herkesi seven kalbi sevgi yumağı olan ,değerli yazar kardeşimin ,yüreğinden sunduğu sevginin herkesin tarafından anlaşılması ve sevilmesi dileğiyle....
Saygılar sevmek güzel herkesi sevmek daha bir güzel kutlarım sizi...
Çok hoş sadece akıcı bir öykü ve konusu da güzel..
Saygılarımla...
sunduzyaşar
Hanımefendi mevzii değiştirmişsiniz...
Şaban amcanıza ben de sağlıklı uzun yıllar diliyorum.Allah yar ve yardımcısı olsun.
İyi ki gitmişsiniz ziyaretine. İçinizden, iri gözlerinden aldığınıza inandığınız cevabı ağzından topluca ve dolu dolu alınca ben daha o yaşlarda insanları tanıyabiliyordum demişsinizdir.Bu bir güven tazeleme de olmuştur nefsinizde.
Şaban amca bu ziyaretinizi ( Allah gecinden versin ) sonsuza dek unutmayacak.
Çok güzel bir anıydı paylaştığınız için teşekkür eder saygılar sunarım... Küçük güzel kız ! :))