Uçuk yazı-1
Önce; Bir şey ya vardır, ya yoktur.
Sonra; Bir şey hem vardır hem yoktur.
Daha sonra; Bir şey ne vardır, ne yoktur.
En sonra; hem her şey vardır, hem de hiçbir şey yoktur.
Ve sonunda masal başlar; Bir varmış, bir yokmuş....
Zamandan an’a gel, anda kendini bul. Andan ansızlığa, benden bensizliğe ve senden de sensizliğe gel de biz denen O’nu bul..
Ey zülkarneyn, ne de hızlı geçip gitmede, bize bizden haber getirmedesin. Öncelerden sonralara, ışıktan karanlığa, çıplaklıktan giyinikliğe, batından zahire, aynadan görüntüye, ne de hoş bir yolculuğun var öyle. Peki söyler misin tahtın nerde?
Aşk geldi akıl iflas etti. Birde baktık ki gerçek akıl aşk imiş...
Kainatta bir gönül var, bütün alemler bu gönülden ibaret. Bizdeki gönül giriş kapısı.
Ey gönül, o gönülle BİR ol da tadı ve muhabbeti bul...
Ey, Zülkarneyn’in tahtı, ey bin geceden hayırlı olan kadir gecesi. Sen kendini bildin mi? bütün inenler sana iniyor, sende beliriyor. Sen gece yolculuğu yaptın mı, inenleri gördün mü?
Biz gücü terkettik güce tapanlarda bizi...
Biz parayı terkettik, paraya tapanlarda bizi...
Biz makamı terkettik, makama tapanlarda bizi...
Biz yolu terkettik, yola tapanlarda bizi...
Herşeyin perde ardındaki yüzünü gördük, aletliğimizi bildik,
Övdük, övüldük, dövdük, dövüldük..
Her ne olduysa oldu..
Sonunda terki terk eyledik ve böylece Biz BİZ’İ terketmedik,
BİZ’i bilenlerde BİZ’i...
Almuti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.