meselci'ye Mektuplar 26
Farkında değilsin ama sana yorumsuz mektuplar yazıyorum meselci...
Artık eski olan cümlelere itibar etmiyorum. Zor beğeniyorum yürekten kopanları. Zor kabul ediyorum şahsıma gelen teklifleri. Şüpheyle yaklaşıyorum kendime ve insanlara. Ağızlarından her çıkanı doğru bulmuyorum. Tartıyorum duyduklarımı. Eliyorum önümde duran kitapları. Kime selam vereceğime titiz bir çalışmanın sonunda karar veriyorum. Böyle davranınca rahatlıyorum, pişmanlıklarım azalıyor en azından...
Bu hareketlerimi ’’huy’’ olarak karşılama. Mantığımı devreye sokuyorum. Kalbimi tatile göndereceğim bundan sonra. Dinlensin biraz, kendine gelsin, tazelesin kanını. Sonra gelsin duygularıma renk katsın. Sonra gelsin şiirlerime özgün mısra düşsün. Sonra gelsin kılcal damarlarımı büyülesin kırmızı heybetiyle...
Çünkü edebi çalışmalarıma ’’başla’’ komutunu verdim. Artık kalemime güveneceğim. Kalemimin titrek yanına güveneceğim. Sıradşı öyküler karalayacağım. içimden birikenleri edebi edebi kusacağım. Bir romanın ayak seslerini yan yana getireceğim. Çünkü ürün ortaya koyma çağındayım. Bu çağımı boş geçmek istemiyorum meselci...
Anlayacağın gibi işim çok, vaktim az. Okumam gereken onca kitap var. Kuyularından çıkarmam gerekli onca Yusuf’a yardım etmeliyim. Züleyha’lar artık ağlamasın, niyetindeyim..
Şimdilik Allah’a emanet ol. Bir daha ne zaman sana sesleneceğimi bilmiyorum. Sana zaman ayırmada altın söz veremem meselci. Kusura bakma. Ekmem gereken biri, birileri varsa; ilk sırada sen geliyorsun!..
Mehmet Selim ÇİÇEK
8 Nisan 2012,,,12.26,,,Midyat
meselci'ye Mektuplar 26 Yazısına Yorum Yap
"meselci'ye Mektuplar 26" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.