……“Ben gerçek aşkı arıyorum” zokasını da yutuyor. “Kızım var, yirmi yaşında.Bazen babasında da kalıyor…” falan filan derken birkaç ay da geçiyor cicim ayları olarak…
……Memo’yla Gamze deli gibi aşıklar birbirine. Gamze Memo’ya Oğuz demek istediğini, çok yakıştığını söyleyince etiketini de değiştiriyor Memo. Gamze: “Oğuzcuğum! “ dedikçe Memo bir başka olmaya başlıyor. “Benim erkeğim evin içinde osurmayacak. Dişlerini sürekli fırçalayacak. Bir de bıyıklısını sevmem. Öpüşürken bıyıklı erkeğe hiç dayanamam. Bırakır giderim. Lütfen bıyıklarını kes. Yoksa beni kaybedeceksin” deyince, Oğuz: “Olur mu ya Gamze!” deyişinde Gamzenin “Sen bilirsin” i yetiyor Memo’nun cascavlak kalmasına. Bıyıklarını yemiş kedi gibi Memo
İbo’yu görünce şaşırıyor. Tek tesellisi kökünün kendisinde kaldığı … Nasılsa çıkar yeniden! Dese de üzgün hemi de çok üzgün Memo! “Yavru beni terk edecek!”…

……Gamze işi ileri götürüyor : “Konuşurken bana şiir okuyacaksın. Şiir okuyanları pek severim.Çay içerken ya da demlenirken şiir okuyan her kişiye sempati duyulması doğaldır değil mi Oğuzcuğum? Böyle birini istiyorum ben. Sen öküz müsün Oğuz? Hiç seni seviyorum bile demedin?” deyince msnlerde “seni seviyorum Gamze”ler çoğaldı.
……Sıkışmış Oğuz,İbo’ya dönüyor: “Bana çabuk şiir gönder. Kadın benden şiir istedi. Çabuk ol!” deyince “şiir gönderirim de kokoreç ısmarlarsan!” “Tamam söz ısmarlarım yarın öğleyin.Sorun değil İbocuğum ...” Şiiri gönderdim

SENİNLE SEVİŞİYORDUK GECENİN KOYNUNDA
ELLERİN ALEV TOPUYDU
YAKIYORDU BEDENİMİ , VE YATAĞIMI
ŞİMDİ
SEN VE BEN TERLERİMİZ KARIŞTI BİRBİRİNE
TEK BEDEN OLDUK
SABAHA GÜNEŞİ UYANDIRINCAYA KADAR

Gamze şiiri okuyor, bayıldıklar, güzeller, harikalar… Oğuz coşmaya başlıyor.