- 1445 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SÖYLEDİĞİMİZ İLK KELİME ; BABA
Dünyaya geldikten sonra söylediğimiz ilk kelimelerden birincisi babadır. Baba, hayat boyunca varlığından güç alınan, kollarıyla sardıkça kendinize olan güveni artıran bir varlıktır . Baba, varlığı sahte cümlelere değişilmeyecek kadar değerli , samimi iki hecedir . Sizi güneşten koruyan öyle bir gölgedir ki , gölgesi gidip kavurucu güneşte kalınınca değeri daha bir anlaşılır. Bu yüzden onca sahip olunan ama değeri kaybedilince anlaşılan maddi ve manevi değerden biriside babadır.
Bir dağ gibidir baba. Gün olur karlı, gün olur bahar çiçekleri ile donanmış. Gün olur sevgi ve şefkatin saflığı gibi bembeyaz. Elleri nasırlı ama kalbi yumuşacıktır. Kimi zaman teninize değen rüzgardan dahi sizi koruyan bir kalkandır. Şeref Güzel yazıcının ifadesiyle ‘’ Baba, ailenin saadet semasından bir güneştir.’’. Doğan her güneşin batması gibi, baba denilen canlı da ‘’Her canlı ölümü tadacaktır’’ ilahi buyruğuna tabii olur. Hayatınızda her derde şifa olan baba, gün gelir rüya olur. Cismi gider resmi kalır.
Hayatta denge unsurudur babalar. Siz küçükken büyüktürler. Siz büyüdükçe küçülürler. Küçüklüğünde arkadaşları ile konuşurken babasının ne kadar güçlü olduğunu anlatmayan, ’benim babam senin babanı döver’ demeyen çocuk yok gibidir . Bu sözler, çocukların gözünde babanın ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesidir. Yaşanmış gizli sevdalar gibi sever bazı babalar çocuklarını. O yüzden çocuğunu gece uykudayken öper yanaklarından. Anatole France ‘’Babanın faziletleri, çocukların servetidir’’ der. Bir insanın hayatındaki en uzun ders babanın verdiği derslerdir. Bu dersler o kadar kıymetlidir ki , bir yaşam boyu sürecek bir armağandır.Çocukları açken boğazı düğüm düğüm olup , lokmayı yutamayandır baba. Çocukları sıkıntıda iken sofradan doymadan kalkan, başını yastığa koymayandır . Çocuğunun yürek balonuna sevgiyi hiç sıkılmadan, üfleye üfleye doldurandır. Çocukken size böylesine sabırla davranan babaya , yaşlılıklarında aynı şekilde davranmak yıllar öncesinde şişirilen bu balona tutunup cennete uçmaktır.
80’ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal hatırdan, havadan sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu: ’Bu ne oğlum?’ .Oğlu şaşkın, cevapladı: ’o bir karga baba.’ Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: ‘’Bu ne oğlum ?’’ Oğlu daha da şaşkın cevapladı : ‘’Baba o bir karga’’ Karga pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu: ’Bu ne?’ Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: ’O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun?’ Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti: ’Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun ?
Babası yüzünde bir gülümseme yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi. ’Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu.’
Babanız yaşıyorsa hala çocuksunuzdur. Ama insan babasız kalınca daha bir yalnızlaşıp, büyür ve olgunlaşır. Eksikliği doldurulamayacak kadar bir boşluk bırakır hayatınızda. Savaş devam ederken komutanını kaybetmek gibi bir haldir babasız kalmak. Savaşı kazanmak mı istiyorsunuz ? Öyleyse babanıza sahip çıkın
Eğitimci-Yazar Aydın UZKAN
YORUMLAR
" Yaşanmış gizli sevdalar gibi sever bazı babalar çocuklarını." belki de öyle bizimkide ama bazen gizli olmak, gizli kalmak, bilinmezlik de sıkıntı vermiyor mu.. kıymet bilmek ayrı çok sevmek ve sevgiyi gösterebilmek çook ayrı bence inşAllah bir gün söylediğim ilk kelimedeki insan beni çok sevdiğini söyler ve bende ona duygularımı anlatabilirim. Ama inşAllah bütün bunlar için geçen bunca zaman çok geç olmaz.
teşekkürler.. kaleminize sağlık..