- 764 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜN GEÇMİŞ, YARINSA GELECEK…
İlahi emir: "- Oku…"
- Kime?
- Hiç okuma bilmeyen Hz. Muhammed’e(s.a.v).
- Sadece Hz. Muhammed’e(s.a.v) mi?
- Elbette hayır.
- Peki, emir kime?
- O’nun şahsında tüm insanlığa.
Dikkat!
Arap, Türk, Müslüman, Musevi, Hıristiyan ayrımı yapmadan tüm insanlara.
- Peki, bu ilahi emre kulak verip yeterince okuyor muyuz?
Bir eğitimci olarak maalesef üzülerek itiraf etmeliyim ki; pek okuduğumuz söylenemez.
Nasrettin Hoca’nın oğluna söylediği "-Benim oğlum mine okur, döner döner yine okur" kabilinden okuduğumuz üç beş kitabı her defasında hatırlarız ama en ufak bir ekleme yapmayız üzerine. Sanki okuma işi bitmiştir bizim için. Toplum olarak ta böyleyiz. Okuma alışkanlığı olmayan toplumlardan klasik denebilecek yazılı eserlerde beklenemez. Çorum halk türkümüzde "Hem okudum hem de yazdım" diye başlar türkü. Demek ki önce çok okuyacağız. Ayrım yapmadan. Hatta ailecek okuma saatleri düzenleyip sıradan sesli bir şekilde önce aile reisi olarak anne, baba sonra çocuklarımız bir kitabı alıp en azından birkaç sayfa da olsa okumalıyız. Bu okuma çalışmaları zamanla alışkanlık yapacaktır bizde.
Sakın vaktimiz yok demesin kimse. İnce eleyip sık dokuyalım lütfen. Televizyon karşısında geçirdiğimiz onca zamanın birazını okumaya ayıramaz mıyız? Küçük yavrularımız çizgi film hastası oldular. Öyle ki; anneleri yemek yedirebilmek için mutlaka çizgi film açıp, çocuk filme bakarken kendinden geçtiği için annesi ağzına lokmaları peş peşe vermekte güya bebeğini doyurmakta. Oysa yavrucak çizgi film izlerken kendinden geçmiş yemek yediğinin bile farkında değil. Alışkanlıkların küçük yaşlarda kazanıldığını hepimiz bilir, birde "ağaç yaşken eğilir" diye bildiğimizi pekiştiririz de; yavrularımıza küçük yaşta okuma alışkanlığını kazandırmak için en küçük bir gayrette bulunmayız.
Sevgili dostlar;
Bazen bir fırsat bekleriz işlerimizin daha yolunda gitmesi için. Belki de çoğu ömrümüz fırsat beklemekle geçer. Oysa şu anı değerlendirmek daha anlamlı olmaz mı?
Bir dörtlük çalışmamda şöyle demiştim:
Dün geçmiş zaman, yarınsa gelecek…
Bu günü dünden yakalamalısın.
Mademki her canlı bir gün ölecek,
Seni yaratana kul olmalısın.
Öyle değil mi?
Bugünlere dün denen zaman diliminden gelmedik mi?
Yarına çıkmaya kim garanti verebilir?
Madem doğduk o halde ölüm muhakkak.
O zaman bize yapmamız gereken bir iş kalıyor. İlahi emre kulak verip " Oku" emrine bu günden tezi yok sıkıca sarılıp bir daha bırakmamak.
Belki de beklediğimiz fırsat gelmiş geçmek üzere.
İçinde bulunduğumuz hafta Kütüphaneler Haftası.
Haydi, evliler eşleri ile el ele, babalar ve anneler çocuklarının ellerinden, torunlar dedelerinin elinden tutarak velhasıl cümbür cemaat doğruca en yakın bir Kütüphaneye gidelim. Hafta içi çocuklar okuldadır diyorsanız; hafta sonu planlamanızı yaparken, günümüzün en az bir saatini Kütüphaneye ve okumaya ayıralım ne dersiniz?
HALİL MANUŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.