Arif ve Aşıklardan-2
Ben bilgisizliğimden dolayı seninle alay ediyorum. Alay edilmeye ben layıktım. (Mevlana)
Her kim ustasız bir iş tutarsa şehir ve köyde maskara olur. (Mevlana)
Ey gönül! Bu müflislik ve rüsvalıkta insaf et, aşka nasıl yaraşırsın. Aşk keskin bir ateştir. Hâlbuki sende su yok. Toprak başına ne kadar faydasız işlerle uğraşıyorsun. (Mevlana)
Onun ihtiyacı kalmayınca azar. Eşek yükünü atınca çifte atar. (Mevlana)
O şarabı ölçüsüz ve bardaksız iç ki, orucu bozmasın. O şarap ne üzümden, ne şıradan, ne bozadan, ne de buğdaydan yapılmıştır. (Mevlana)
Dost ile aşk oyununa giriş, post ile değil. (Mevlana)
Korkma, sönsen de yok olmayacaksın. Yok, iken var, varken yok olacaksın. Nefsini yenerek geç benliğinden hakiki aşk ile sen dolacaksın. (Mevlana)
Ey! Aşk, zaman iki kaşımın arasında bir düğüm gibi durmaktadır. Ve bu hal sana hiç yakışmıyor. Öyle ise ondan vazgeç. (Mevlana)
Bütün dünya Sana karşı bir başka şekle girer, değişirse bile sen kendi yolunda yürümeye bak. Bir başka şekle girme, değişme. (Mevlana)
Yetmiş iki millet sırrını bizden dinler. Biz ney gibiyiz. (Mevlana)
Tarikat duraklarından nereyi seyrettiysek gördük ki; Aşıklıkla zahitlik, birbirinden ayrılmış, bir arada olmuyor. (Şirazi)
Derdimi sahte doktorlara söylemektense gizlemem daha iyi. Belki gayp hazinesinden tedavi ederler. (Şirazi)
Ömrüm olmadığı halde yaşamaktayım… Buna o kadar şaşma, ayrılık günlerini kim ömürden sayar ki? (Şirazi)
Gönlümü lâl gibi dudağından kolay kolay ayıramıyorum. Evet, sineğin bala düşmesi kolay, fakat kurtulması zordur. (Cemalî)
Dost, bir birini sevmeyen iki kimse ile görüşürse, onun vücudundan yabancılık kokusu gelir. (Hakanî)
Varlık, yokluk düşüncesinden,
Kendinle edip sen kurtar benden beni.
Ben hayır ile şer nedir ayıkken bilirim.
Tanrım sarhoş et de birden kurtar beni.
(Hayyam)
Ümitsizlik vaktinden sonra ümit vardır, körlüğün içinde gönül gözü bulunur. Işığı görmedikçe kör olduğunu nasıl bilirsin? Birbirine eş-dost olan yüz binlerce şekil, yüz binlerce mana bir tek padişahın gizli tasarrufuna, görünmeyen tedbirine bağlıdır. Sükût ağacının dallarını nasıl yel oynatırsa, bu şekilleri de, bu manaları da bu padişah oynatır. Sevgilinin azarını görüp de ümitsizliğe düşme. Oruç zahmetinden sonra bayram günü gelip çatar. Azarlama oldukça sevgi de var. Her eksik tamama doğru çekilir gider. Sözü bırak da görülmedik olayları apaçık gör, bu daha iyi. (Mevlana)
YORUMLAR
ilahi
saldın bizi beşeriyetin arenasına
dokundurmazsın ayranına şırasına
kendin pişirir kendin yersin
bir de dersin dikkat edin darasına