- 3004 Okunma
- 24 Yorum
- 0 Beğeni
ÖĞRENCİ MİLLETİYLE İDDİALAŞILMAZ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
‘’Tarih Dersi - öğretmenine göre - ya öğrencilerin en sevdiği derstir ya da kabusudur.’’
SAMİ BİBEROĞULLARI
1986-1987 Öğretim yılıydı. Öğretim yılının hemen başlarında bir teneffüs bitiminde koridorlarda dolaşırken vatandaşın birinin alık alık okulumuzun reklam köşesindeki kupaları, madalyaları, şilt ve beratları seyrettiğini gördüm. Ben daha bir şey demeden okulumuzun barut fıçısı ve de gıdıklasan bile yüzü gülmez Müdür Baş Yardımcısı Hüseyin Bey bu vatandaşa seslendi.
-Ne bakıyorsun oğlum salak salak…Hiç mi görmedin o kupaları…Yürü haydi sınıfına…
Vatandaş Hüseyin Bey’e yaklaştı:
-Hocam ben okulunuzun yeni Tarih Öğretmeni Müstecap Hürses…
Anaaa…Bu tıfıl oğlan öğretmen ha? Hemi de branştaşım. Oh be kurtuldum yirmi altı sınıfa birden girmekten. ( Evet Batman Lisesinde sabahçı-öğlenci 26 sınıf var ve hepsinin birden İnkılap Tarihi derslerine ben giriyorum. Ders haftada bir saat o zamanlar ..Yani Haftada yirmi altı saat dersim var . Bu çok değil ama 26 sınıf demek iki bin civarında öğrenci demek oluyor )
Her neyse efendim. Bu tıfıl delikanlı başladı derslere. Eh fena bir öğretmen de değil hani. Lakin çok iddialı ‘’ Benden hiç bir öğrenci kopya çekemez ‘’ diyor mesela…’’Hocam çekerlerrr…Öğrenci milleti bu…İsterlerse insanın gözündeki sürmeyi bile çeker bunlar’’ diyorum ama vatandaş nato mermer, nato kafa. İlle de ‘’ben çektirmem’’ diyor…Bu onun kötü huyu…Yani kendine lüzumundan fazla güvenmesi…İyi huyu ise bazı konularda beni takip etmesi. Günlük planların yapımında beni kopyalıyor.
Neyse..Sınav zamanı geldi çattı. Bu vatandaş yine beni kopyalayarak sınavı test şeklinde yaptı. Yani kırk soruluk ve her sorunun cevabı dört şıklı olan çoktan seçmeli sorularla yaptığımız bir sınav…Müfettiş amcalar ve okul idaresi ‘’test sınavı kesinlikle yasak’’ dese de ben inadına test sınavı yapıyorum…Neden? Çünkü öğrenciler Üniversite sınavlarında test sınavı oluyorlar ve de yüzde doksanının bir dershaneye gitmeleri mümkün değil.
Müstecap Bey ilk sınavını yaptı: Tüm sınıfın hepsi birden 82.5 puan almış. Demek ki kırk sorudan yedi soru yanlış… Kalan 33 soru doğru…Ama istisnasız herkesin notu 82.5 ve herkesin diyelim ki birinci sorusunda a şıkkı ikinci sorusunda d şıkkı işaretlenmiş…Vatandaş deliriyor ‘’Bunlar nasıl kopya çektiler ‘’ diye…Ben ısrarla ‘’çekerler’’ hocam diyorum o da inatla ‘’ çektirmem …’’
Bizimki o sınavı iptal etti ve ertesi hafta yeni bir sınav yaptı. Sonuç yine aynı : Tüm sınıf bu sefer 87.5 Puan ve tüm kağıtlarda, tüm sorularda aynı şıklar işaretlenmiş…Vatandaş delirecek. O sınavı da iptal etti. Normalde bizim öğrenciler bu gibi bol not aldıkları sınavları iptal ettirtmezler ama Müstecap Bey’e itiraz eden yok. Nasılsa biliyorlar yüz kez iptal etse de sonuçta zafer yine onların olacak.
Müstecap Bey :
- Ya hocam sınıfta hiç kimse birbirine bakmıyor, kimse kesinlikle konuşmuyor, deftere, kitaba bakan yok ama yine de nasıl oluyor da tüm sınıf aynı şıkları işaretliyor anlayamıyorum.
-Ah Müstecap Bey ah…Ben sana söylüyorum. Bu Öğrenci milleti ile iddiaya girmeyeceksin diye ama anlamıyorsun ki be birader ben naapıyım? Bunlar şeytana pabucu ters giydirirler.
-Yok hocam ben bu işin sırını çözeceğim.
-Bak ne yapalım biliyor musun? Haftaya beraber girelim sınava birlikte bakalım duruma oldu mu?
-Tamam hocam…Beraber yapalım bu sınavı bakalım ne olacak?
Ertesi hafta Müstecap Beyle birlikte girdik sınıfa yazılı sınavı üçüncü kez yapmak üzere. Sınıfa benim girdiğimi gören öğrenciler resmen yeniçeri gibi kazan kaldırdılar ‘’ Sami Hoca’yı istemezük’’ diye. Neymiş efendim ben onların derslerine girmiyormuşum o halde ne hakla sınava girermişim?
Onlar yeni çeri isyanı yapıyorlar lakin unuttukları bir şey var. Onlar isyancı ise ben de Kuyucu Murat Paşa’yım. Öyle isyana misyana papuç bırakacak adam mıyım ben? ‘’Bre nâ bekarlar, siz kime isyan edersüz bakayım?’’ deyu üzerlerine bir hüruc eyledim hepsi sus pus oldu.
Müstecap Bey öğrencilerin sıraları üzerine çantalardan barikatlar kurarak güya birbirlerine bakmalarını önlemeye çalışıyor. Ben de hani bir çizgi film vardı. Orada kıs kıs gülen ‘’Değerli ‘’ adında bir köpek vardı…Aynen o Değerli gibi kıs kıs gülüyorum.
Derken sınav başladı. Öğrenci milleti önce adını soyadını, sınıf ve numarasını yazdı. Sınıfta kesinlikle çıt çıkmıyor. Kıpırtı bile yok…Yani hiç kimsenin kopya çekmek gibi bir niyeti yok gibi görünüyor.
Sonra Hacer öksürdü. Tüm sınıf kağıtlara yumuldu…Baktım herkes d şıkkını işaretledi. Cevap doğru…Ahmet şöylece bir gerindi…Beklemedeler….Sevda ‘’Hocam 2. Soru okunmuyor’’ der demez sınıf yine kağıtlara yumuldu her kes b şıkkını işaretledi. Cevap yine doğru… Ahmet esnedi…Yine beklemedeler…Süleyman ‘’Hocam ben bu soruda ne demek istediğiniz anlamadım ‘’ dedi…Tüm sınıf yine kağıtlarına yumuldular ve aynı anda a şıkkını işaretlediler. Ahmet ‘’Of ulan off’’ çekti…Beklemedeler yine…Veysi ‘’ Hocam camı biraz açsak içerisi çok havasız kaldı’’ der demez tüm sınıf yine kağıtlara yumuldu. Bu sefer herkes c şıkkını işaretledi. Cevap yanlış olmakla birlikte her kes c şıkkını işaretlemişti.
Meseleyi kavradım. Bu kadar zekice bir plan yapan öğrencilerimi alınlarından öpmem gerekiyordu…Ama bedava sınıf geçmelerine de seyirci kalamazdım. Müstecap Bey dikkatlice sağa sola bakıyordu…Yanına gittim.’’Hocam Fazla sınav kağıdı var mı elinde ‘’ dedim. Bir hayli vardı. Sonra çocuklara döndüm. ‘’Çocuklar şimdi yazmayı bırakın. Kağıtlarınızı toplayacağım’’. Dedim ve kağıtları tek tek topladım. Sonra asıl icraat başladı.
-Şimdi çocuklar a şıkkı Süleyman, b Şıkkı Sevda, c şıkkı Veysi ve d şıkkı Hacer sınıftan çıksın.
İtirazlar, isyanlar sormayın gitsin…Bu dört şıkkın her birisini ayrı ayrı temsil eden öğrencileri sınıftan çıkarıp kağıtları tekrar dağıttık. Sınav yeniden başladı. Bu sefer birbirlerine bakmaya, fısıldamaya çalıştılar…Elimizden geldiği kadar engelledik ya bilmiyorum ne derece başarılı olduğumuzu…Ama yine de sınavdan sonra baktık en azından her kesin kağıdı birbirinin kopyası değildi.
Kopyanın nasıl çekildiğini anlamışsınızdır mutlaka…Ama ben yine de hâlen öğrenci olan genç kardeşlerim için bir babalık yapıp anlatayım.
Sınav kaç sayfalık bir kısımdan yapılacaksa o kadar sayfa ele alınıyor önce…Diyelim ki toplam kırk sayfa….Sınıfın en çalışkan dört öğrencisi onar sayfa paylaşıp çalışıyorlar kendilerine düşen payı…Bu dört öğrenci aynı zamanda birer şıkkı temsil ediyorlar. İlk sorunun cevabı eğer a ise Süleyman mutlaka bir hareket yapıyor…İkinci soruya geçildiği Ahmet’in işaretiyle anlaşılıyor. İkinci sorunun cevabı diyelim ki b ise Sevda farz edelim öksürüyor ya da mutlaka bir hareket yapıyor. Tabii ki bu dört öğrenci en azından güzel bir kantin ziyafeti ile ödüllendiriliyor arkadaşları tarafından.
Velhasılı kelam: Öğrenci milletiyle iddialaşılmaaazzzz.
YORUMLAR
Sayın hocam,
Güzel anlatımınızla insanı sarıp sarmalayan, şahsınıza münhasır bir yazı olmuş, elinize sağlık. Ben maalesef kopya çekmeyi pek beceremezdim. Yeltendiğim zamanlarda yüzüm kızarır, öğretmenimde hemen anlardı. Kopya isteyen arkadaşlarımı kıramadığım için kağıdımı açık tutardım ama bu yüzden bir kaç kez yanlış anlaşılıp çok zor durumlar yaşadım. Arkamda oturan kız arkadaşıma din dersinden kopya verirken öğretmen yanlış anlayıp benim kopya çektiğimi zannetti ve ben herkesin ortalama yükselttiği dersten geçmek için bayağı bir uğraşmıştım.
Ortaokul yıllarımda sınavlar klasik yapılırdı. Tarih dersinden sorulan soruyu bilmezsem, çok iyi bildiğim bir konuyu anlatırdım. Sağolsun öğretmenimde bu çocuk bir şeyler biliyor deyip not verirdi.
Başınızı ağrıttım, bizi eski günlere götürdünüz, sağ olun, var olun...
sami biberoğulları
Ben kendim de Edebiyat, İngilizce, Tarih derslerinde 0 Grubu gibi genel verici, Matematik ve Fizik dersinde genel alıcı durumundaydım.
Selam ve saygılar.
Yazınızı keyifle okudum.Tarzınız ve yaklaşımınız samimi ve güzel.Yazınızın güne düşmesini de tebrik ediyorum.Saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Bugünün öğrenci milletiyle demek daha doğru galba. Şimdi yazdıklarınızı okuyunca, niye bizim kafamız bu kadar çalışmadı diye söylendim kendi kendime :)
Meğer ne sistemli kopya çekmeler varmış. Ama sizin gibi eğitmenler varken, o zaman da bu zaman da zor olur işler :)
Güne gelen bu güzel yazınızı kutlarım sevgili öğretmenim :))))
sami biberoğulları
Öncelikle çok çok teşekkür ederim...Bir iki güne kadar öğretmenlerin nasıl kopya çektiklerini yazacağım...Sanırım ilginç bulacaksınız.
Selam ve saygılarımla
Billur T. Phelps
Meraklandım şimdiden. Bakalım onlar neler yapıyormuş.
Vay!!
hocam ben bu stratejiyi bi yerden hatırlıyorum :))
tasvip etmiyorum tabi ben de bu davranışı ama bilhassa lise yıllarına ait en güzel anıları örer öğrencilerin nasıl kopya çekeriz diye oluşturduğu kriz masaları , nasılsa üniversite ve sonrasında çoğu bölümde kitap açmak serbest bile olsa kalem oynatmakta zorlanacaklar , tadını çıkarmalı o yüzden deyip kötü bir rol model olabileceğimi düşünüp sussuyorum.
ama bir de neden öğrenciler kopya çeker zaviyesinden yaklaşalım hocam :)
saygımla hep.
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğin için teşekkür ederim.
Neden öğrenciler kopya çeker? İnan bana zayıf not almamak için değil..Çoğu kez heyecan arayışıdır öğrenciyi kopyaya iten. Öğrencinin , öğrenci olmanın doğasında vardır kopya çekmek...Bir iki güne kadar öğretmenlerin de kopya çekebileceğini anlatan bir yazı yayınlayacağım...Yani durum sadece öğrencilere has bir şey değil.
Selam ve sevgilerimle.
:))))))) lisedeyken nasıl kopye çektiğim aklıma geldi ne güldüm yinee ,Sami bey çok tşkler tebriklerr,saygılarımla
sami biberoğulları
Selam ve saygılarr
:) hepimiz geçtik o sıralardan,
işte böyle bahsederiz bazen hatıralardan...
Öğrenci milleti mutlaka birşey bulur muhakkak.
sami biberoğulları
Çok haklısınız. Üzerinden zaman geçince oldukça komik anlılar olarak anlatıyoruz ...Öğrenci milletinde çare tükenmiyor ama yine de..
Selam ve saygılar.
Öğrenci milleti, kopyaya çalıştığı kadar derslerine çalışsa zaten başarırlar diye düşünmekteyim.
Yazınız tebessüm ettirdi hocam, siz çok yaşayın emiii:))
Selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Allah yüzünüzden tebessümü eksik etmesin.
Selam ve saygılarımla.
sadece iki dersten kopye çektim o da eğlence olsun diye bir inkılap tarihi dersinden hocamız KIL Mustafa lakaplı hocamdı onu çıldırtmak hoşuma giderdi bir de din dersinde kopye çekerdim dinden kopye çekmek camiden halı çalmaya benzer derdim ama çekerdim aslında cevapları birildim ama yinede kitapı kucağıma alır çekerdim ama bir keresinde çekerken kitap kucağımda uyuya kaldım pencereden güneş vuruyordu gecede uyumamıştım mayışıp içim geçmişti ve yakalandım kopye çekerken uyuya kalan tek öğrenciyimdir heralde ama leylek ramazanın dersinden yani maliye ve ticaret hukuku dersinden kopya çekemezdim hoca çektirmezdi. sonra lise aşkım coğrafya hocam aksak alinin dersinde yazılı kağıdı yerine ilk yarım saat hocaya bakar son 10 dakkada soruları cevaplardım vay be negüzel günlerdi siz hocam olsaydınız sizin dersinizde de kopya çekerdimhemde keyfine zevk olsun diye çekerdim kopyamı
selamlar sevgiler hocammm
ben kopya çekerdim hocammm size rağmen
sami biberoğulları
Benden kopya çeklmeye gelince: Belki de çekerdin ama yakaldım mı da kız erkek dinlemexdim ben basardım sopayı. Yani ki çok dayağımı yerdin.
Gerçi gevezeliğin yüzünden yediklerinin yanında solda sıfır kalırdı kopya yüzünden yiyeceğin soplar ya ...Neticede çol dayak yerdin çoookkk.
Selam ve sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ha ha hayyyyyy hocam siz öyle saninn.ögrencilerde care tükenmezz.bizde soru cevaplarina yüzümüzle cevap veiridik! nasilmi? nasil olacak a $IKKI= kulak kasinir;) b $IKKI= burun kasinir;) c $IKKI agzimizla oynardik;) d $IKKI= basimizi kasirdik ellam:)) ay ne güzel ögrencilik yillarimizi getirdiniz hayallerimize hcoam iyiki varsiniz.Kopyala yapisdir,ögrenciyi birbirine kapisdir.kopya ceken uzman arkadaslar vardi sinifda.Ser verir sir vermezlerdi.Catir catir kopya cekerlerdi ögretmenlerimizin gözleri önünde.Hele hic unutmam kyöden okumay agelen engelli bi bacim vardi.Kiz meslekde okuyouz haa! kiz anasinin cicekli lasdikli donundan giyerdi:)) zavvali bicarem yazmis bacagina boy boy kopyayi.Hocada donunu cekip indirirken görmüsssssss.amanin amaninnnn.Erkek hoca bacaginada bakamiyo:) kiz agliyoo hayir diye.Kiz arkadaslardan birine acdirip bakdir ve ta ta taaaaaaaaaaaam.Kopya orda tren gibi siraya girmis duruyo.Gariban diye yalvararak hocamiza affeddirdik kizida yirtti;) yüreginize saglik hocam iyiki sizi tanimisim.Sayfanizdan ayrilinca dertler deryasina cumbaaa yapiyom..kutluyorum güne gelen güzel eseriniz.tarihi hec sevmezdim vede sevmiyom,ama sizi tarihi eser olarak cok seviyom hocam;)degerliyide bi severdim bi severdim cocukken.bi ara onun gibi bile gülmeye baslamisdim:))
sami biberoğulları
Beni tarihi eser ilan etmek için bir sürü yazı okuttun bana...Bu numaranı yedim sanma...Tarih affeder Tarihçi affetmez...Yine kaşınmaya başladın anlaşılan...
Bu arada Değerliyi ben de çok severdim ve de çocuklar dışarıda saklambaç, körebe oynarken ben koca kazık kadar herif oturur Değerliyi seyrederdim.
Selam ve sevgilerimle.
kutluyorum hocam
güne çok yakıştı yine
geç kaldım bağışlana kusurum
saygılarımla
sami biberoğulları
İnanmayacaksınız belki de ama üçüncü kez sizin yorumunuzla alıyorum bir yazımın günün yazısı olduğu haberini. Çok çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
inşallah bundan sonraki müjdeli haberi de ben veririm hocam:)))
saygılar
Öğrenciler çok cinlermiş...Harika bir kopya tekniği...
Ben Lise birinci sınufta kalınca kızkardeşim bana yetişti ve birlikte okumaya başladım üstelk yanyana otururduk.
Tarih dersinde konuları paylaşırdık. Yazılıda birbirimize yardım ederek kopya çekerdik...Hocamızı kandırdığımızı sanardık ama aslında kendimiz kandırdığımızı yıllar sonra anladık.
Hocam sizi ve yazını kutluyorum, iyi geceler....
sami biberoğulları
Aslında kopya çekmek de öğrenmenin bir yoludur. O bakımdan zaman zaman bir şeyler öğrensinler diye göz yumarız kopyaya...Hem yakında öğretmenlerin nasıl kopya çektiklerini de anlatacağım..
Selam ve saygılarımla.
37 yıllık bir öğrenci olarak (Hocalık da bir tür öğrenciliktir filan demeden, kayıtlı ve derslere devam eden öğrenci olarak) şunları söyleyebilirim:
1) İyi kopya arkasında iz (Şüphe) bırakmayandır. Eğer herkes aynı notu alıyorsa arkada iz değil, ceset bırakılmıştır.
2) Dört öğrenci tanıdık, güzel bir taktikti. Ama benim dikkatimi Ahmet'in rolü çekti; gerçekten yaratıcı olan o olmuş. Bu arada cevap veren öğrenciler arasındaki anlaşmazlığı nasıl çözdüklerini merak ettim (Veysi'nin durumunda Hacer düzeltme yapmak isteseydi ne olurdu?)
3) Öğrenci başına iki gözetmen düşse de öğrenci kopya çeker; bu konuda size tamamen katılıyorum.
4) Çok eğlenceli bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık. Saygılarımla.
O qué
O zaman şöyle demek doğru olur "cesede otopsi yapılmış Sami Hocam tarafından."
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğiniz ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
2. Maddedeki sorunuz gerçekten de ilginç bir soruydu. İnanırmısınız kara kara düşündüm ama cevabını bulamadığım gibi o kısmı nasıl kıvıracağımı da bulamadım. Yalnız yine de ben haklı çıktığım için kendime bir övünme payı ayırabilirim. Evet öğrenci milletiyle idialaşılmaz. Siz de bir öğrencisiniz ve de yapılan bu hilede aksayan bir taraf olduğunu görmüşsünüz. Neyse ben biraz daha düşüneceğim sanırım...Hakket aralarında anlaşmazlığa düşünce ne oluyordu? Ooooffff geçmiş zaman, unuttum diyip sıyırayım...Yoksa kafayı sıyıracağım.
Selam ve saygılarımla.
Öğrencinin cini hocanınkinden büyük olmamalı...Hocam zeki öğrenci her zaman tehlikelidir.Ama hoca her zaman bir adım önde olmalı sizin gibi...yoksa ...bi hocam vardı tarihçi sizin gibi.... sibop fevzi derdik...o demişti...öğrenciye ve askerde erata yüz vermeye ve okşamaya gelmez....yine karın kaslarımızı epey esnettiniz hocam var olun ....selamlar
Erzurumlu Selim tarafından 3/24/2012 4:29:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
İnan bana öğrenci milleti bu gibi şeytanlıklara yorduğu kafasını ders çalışmaya yorsa bu milletin altından kalkamayacağı hiç bir sorun kalmaz. Lakin bizde zeka var, çalışma isteği yok.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
O elleri öpülesi öğrencilerin bazıları yine elleri öpülesi öğretmenler oldular..Şimdilerde sınıflarında kopya çektirmemeye çalışıyorlar. Becerebildikleri kadarıyla tabii ki.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
O yıllarda kızardım bu gibi hareketlerine...Şimdi ise gülüyorum...Hatta ben öğrenci olsaydım aynı durumda aynı şeyleri yapardım mutlaka diyorum.
Selam ve saygılarımla.
Ben bu yazıya sadece bir kelimeyle yorum yapmak istiyorum..
"Puahhhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ! " ...........
sami biberoğulları
Zamanınde beni de çok güldürmüştü bu olay..
Selam ve saygıılarımla.
vallahi pes doğrusu..
muteşem bir fikir..
keşke okul yıllarında bizlerinde aklına böyle bir şey gelseydi..
ama hocam sizde pek cin fikirlisiniz...
leb demeden leblebiyi yutmuşsunuz..
lakin çocuklara alkış tutuyorum buradan..
kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi..
sevgilerimle..
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Vallahi pesss,böylesini ne gördüm ne de duydum:) okuması büyük bir keyifti,her zamanki gibi.Hababam sınıfı gözümün önüne geldi bir an...haydi öğrencileeeeeer,Sami hocanızı duydunuz:))) tam da sınav zamanı...
çokk güzeldi,paylaştığınız için teşekkürler...bitimsiz olsun kaleminiz...selam ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Burada yazıp çizdiğime bakmayın siz...Mezun olduktan sonra bana anlattıklarına bakılırsa benden de bol bol kopya çekmişler zamanında...
Selam ve sevgilerimle.
Hocam;ben bilirim demiyorsunuz,
Öğrencilere hak veriyorsun.
Boynuz kulaktan sonra çıkar,
Kulağı geçer biliyorsun.
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Sen de bilirsin. Öğrenci milleti bir şeyi kafasına koyarsa yapar...Bu ister kopya olsun ister başka bir şey. Hem onların bir kısmı sonradan bizim yerimize geçtiler ve ellerinden geldiğince kopya çektirmemeye çaıştılar...Ama onlardan da kopya çekenler oldu.
Selam ve saygılar.
Sami hocam, haklısınız bu öğrenci milletiyle iddialaşılmazmış.
Bizim öğrencilik yıllarımızı düşününce ne kadar saf ve masum olduğumuzu hatırlıyorum.Kopya çekenler bile çok klasik yöntemler kullanırlardı.
Böyle cinliklere kafa yorana kadar ders çalışsalar, bilgisiz diplamalılar ordusu artmaz.
Yazılarınızı okumak her zaman olduğu gibi keyifliydi, tebrikler selâmlar
sami biberoğulları
Zaten bizim milletimizde zeka ile çalışma isteği aynı oranda olsa hiç bir sorunumuz kalmayacak...Ama ne yazık ki zeka var, Çalışma isteği yok.
Selam ve saygılar.
akıllı hocanın akıllı öğrencileri olur...bende şaştım kaldım....hocam sen bu aziz mesleği layıkı ile yapanlardansın...helal olsun sana saygılar sevgiler
sami biberoğulları
Kemal'e yazdıklarımı sana da yazayım.
Bizim öğrenciler mutlaka yeni teknikler icat etmişlerdir.
İleride yazarım belki. Mesela uynaıklar Sandıklı İmam-Hatip lisesinde de tahtayı arapça harflerle yazılmış tarih kopyası ile doldurmuşlardı. Tahtaya ''Ders Arapça, Konu : Fiiller'' yazmışlar ben olayı çakmayayım diye. Daha sonra da yazabildikleri kadar tarihten kopyayı eski yazı olarak doldurmuşlardı. Hesap etmedikleri tek şey: Bir Tarih öğretmeninin Fakültede Osmanlıca öğrerndiği idi. Yazılanlaerı satır satır okumaya başlayınca apıştı kaldılar.
Amma velakin yine de öğrenci milletiyle iddialaşılmaz derim ben.
Selam ve saygılarımla.