- 790 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet/Son Nefeste Veda Bölüm13
ölüm 13
Yol boyunca fötr Selim anlattı ben dinledim. Hiç kimse böyle anlatmamıştı Hasan Cevat’ı bana Her kelimede başka bir yönünü tanıdım. İki saaat6 süren yolculuğumuz su gibi akıp gitmişti. Fabrikanın kapısı önünde arabadan inerken Fötr Salim’e son bir defa daha baktım kim bilir bir daha ne zaman karşılaşacaktık.
Bekçi kulübesinden çıkıp yanıma gelen görevliyi tanımıştım ama o beni tanıyamadı.
_ Hoş geldiniz efendim size nasıl yardım edebilirim.
Veda:
_ Öncelikle Sinan Ercan’ı arıyorum onu nasıl görebilirim?
Sinan:
_ Sinan Ercan benim efendim beni niçin aramıştınız?
Veda:
_ Hayret ne çabuk unutulmuşuz da haberimiz yok. İnsan Veda ablasını bu kadar çabuk unutur mu?
Sinan:
_ Aman Allah’ım Veda abla sensin. Evet sen.
Veda :
_ Evet ben ya Veda ablan. Beni şimdi Necmi ağabeyin yanına götür.
Sinan:
_ Seyfi ağabey burada. Necmi ağabey burada yok. Yolu biliyorsun abla ben buradan ayrılmayayım.
Acele etmeden günün tadını çıkararak ağır adımlarla bahçeyi boydan boya geçip ikinci kata çıktım. Geçen bu kadar zamana rağmen sanki hiçbir şey değişmemiş ti derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım. Fazla beklemeden Seyfi ağabeyin o sevecen sesini duydum. ‘’ Gel’’ Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim. Beklemeye başladım başını okuduğu dosyadan kaldırmadan ‘’ Ne istiyorsun ‘’ diye sordu. Cevabımı kelimeleri tane, tane söyleyerek verdim.
_ Necmi beyi görmek istiyordum ama yokmuş, bu durumda sizinle görüşmek zorundayım.
Bu sefer cevap vermek için bakışlarını dosyadan ayırıp bana çevirdi. Önce öylesine baktı sonrada büyük bir şaşkınlıkla
Seyfi Ağabey:
_ Veda kızım sen misin? Yoksa ben hayal mi görüyorum?
Veda Benim Seyfi ağabey seni Veda’n
Oturduğu sandalyeden ayağa fırladı bir anda yanıma geldi bir birimize hasretle sarıldık elimde olmadan gözümden yaşlar akıyordu ben bu adamın sayesinde hayattaydım ve nefes alıp verebiliyordum. Karşılıklı oturup konuşmaya başlamadan çaylarımızda geldi.
Seyfi Ağabey:
_ Anlat bakalım kızım buradan çıkıp biraz evvel kapıyı açıp içeri girinceye kadar geçen zaman içinde neler yaptın. Atlamadan hepsini anlat.
Başımdan geçen her şeyi sırasıyla anlattım’’ İşte Seyfi ağabey en sonunda Hasan Cevat’ımı da toprağa verdik yaşarım yaşamasını da onsuz ne kadar yaşarım onu bilemiyorum’’
Seyfi Ağabey :
_ Hayat böyle bir şey kızım. Hiç bir şey yerli yerinde durmuyor. Burada olduğu gibi biz de geçen sene Feyza ablanı kaybettik. Onun zamansız ölümü hepimizi büyük bir boşluğa düşürdü uzun müddet kendimize gelemedik ama hayat bu ölenle ölünmüyor yaşamak zorundayız.
Veda:
_ Necmi ağabeyi göremiyorum? Zavallı ağabeyim mahvolmuştur. Ben giderken Feyza Ablam sapa sağlam hiçbir şeyi yoktu nasıl oldu bu ölüm.
Seyfi Ağabey:
_ Bizde hiçbir şey anlamadık aniden iki ay içinde gözlerimizin önünde eriyip gitti. Kansermiş ne olduğunu doktorlar bile anlayamadı.
Seyfi Ağabeyimi anlattıklarını dinledikçe acım daha çok arttı. Bu arada Necmi ağabeyimin Türkiye’de olmadığını öğrendim daha da iyisi Necmi ağabey Hindistan’da imiş Seyfi Ağabey’e düşüncelerimi tüm detayları ile en ince noktasına kadar anlattım. Önce çok şaşırdı ve de fazlası ile sevindi.
Seyfi Ağabey:
_ Bahçeye bir bak bakalım kimi göreceksin?
Camı açarak aşağıya baktım küçük bir kız çocuğu tek başına kendi kendine oynuyordu. Yoksa bu kız çocuğu Şirvan ’mıydı?
Veda:
_ Seyfi Ağabey bekçi kulübesini arasana Şirvan’ı buraya getirsinler.
Seyfi Ağabey:
_ gel biz yanına gidelim.
Biraz sonra arka bahçede Şirvan’ın yanındaydık. Büyümüş kocaman bir kız olmuş sarıldım yanaklarından şapur şupur öptüm ’beni hatırlıyor musun Şirvan?’’ ‘’ Hayır, abla hatırlamıyorum.’’ Araya Seyfi ağabey girdi’’ Kızım sizin evin salonunun duvarında bu ablanın resmi asılı ya’’ Şirvan’’ sen o abla mısın?’’ ‘’ Evet kızım ben o ablayım’’ Şirvan’’ hafta sonu bize gelsene babaannemle de tanışırsın ben babaannemlerde kalıyorum.’’ Seyfi Ağabey’’ sen oynamaya devam et Şirvan biz Veda ablanla benim çalışma odama çıkıyoruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.