Seninle konuşmak istiyorum. fakat önce buraya, benim yanıma gel! bu boş yer, benimkini sağlamlaştıracak olan sahibini bekliyor. helena (faust)
tu
tugrulahmetpekel
@tugrulahmetpekel

SOKAĞIN SONUNDAKİ EV- BÖLÜM -3

4 Şubat 2025 Salı
Yorum

SOKAĞIN SONUNDAKİ EV- BÖLÜM -3

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

72

Okunma

SOKAĞIN SONUNDAKİ EV- BÖLÜM -3


BÖLÜM- 3



Akşam yemeğini yedikten sonra televizyonun başına geçtik. Güzel bir dizi oynuyordu. Bir ara,
Halil Dayı,
‘’ Hanım biz Esma ile çalışma odasına geçiyoruz. Bu oda üst kattaki okuma odasının bir kopyasıydı. Raflar kitaplarla dolu. Birçok eski gazete ve dergiler etrafa atılmıştı.
Halil Dayı,
‘’ Münevver Hanımı bu odaya asla sokmam, yoksa ne var ne yok hepsini çöpe atar. ‘’
Dergilerin arasında kendime bir yer açıp oturdum. Halil Dayıda karşıma geçti. Gördüğüm kadarı ile burada bir hazine vardı. Hemen kolumun altındaki gazetenin tarihi on kasım bin dokuz yüz otuz sekiz. Ata’mızın öldüğü günün gazetesi. Ben bunları düşünürken Halil Dayı konuşmaya başladı.
‘’ Biraz ciddi konulardan bahsedelim Esma. Önce bana çalıştığın iş yerinin adresini şuraya yazıver, yarın bu sorunu halledelim.’’
Ben adresi boş bir kâğıt parçasına
yazdıktan sonra Halil Dayı yeniden konuşmaya başladı.
‘’ Bana biraz patronundan bahset. Nasıl biri? Hak hukuk tanır mı?’’
Esma,
‘’ Patronum aslında kötü niyetli bir adam değildir. Allah’ı var bugüne kadar kimsenin hakkını yemedi. Akşam olmuştu, geç vakit paydos etmeye hazırlanıyorduk. Gülsarı el kol hareketleri yaparak patronla bir şeyler konuştu. Sonra ikisi yanımıza geldi. Abidin Bey bize hitaben,
‘’ Çocuklar Gülsarı’nın cüzdanı kaybolmuş. Kim şeytana uyup aldıysa bana getirsin. Cüzdan da kaç lira vardı Gülsarı?’’
Gülsarı,
‘’ Bin beş yüz lira efendim. Bugün işten çıkınca paranın bir kısmıyla buzdolabının taksitini ödeyecektim.’’
Abidin Bey,
‘’ Size on dakika müsaade o cüzdan ortaya çıkacak. Yoksa üstünüz ve eşyalarınız aranacak.’’
Hepimiz şaşkın bir halde beklemeye başladık. Biraz sonra patron yeniden yanımıza geldi. ‘’ Cüzdan bulundu mu?’’
Gülsarı,
‘’ Hayır efendim.’’
Abidin Bey,
‘’ Suat, herkesin özel eşyalarını ara. Sizlerde ceplerinizde ne var ne yok şu masanın üzerine çıkarın.’’
Biz ceplerimizdekileri çıkartırken,
Suat,
‘’ Buldum patron. Cüzdan Esma’nın paltosunun cebinden çıktı.’’
Halil Dayı,
‘’ Bu kadının görevi ne orada?’’
Esma,
‘’ Ahçıbaşı. Son zamanlarda yemekleri baştan savma yapıyordu. Patronun onu işten çıkaracağı dedikodusu ortalıkta dolaşıyordu.’’
Halil Dayı,
‘’ Kadının adı Gülsarı öyle mi? Şu Gülsarı ile bir de ben konuşayım bakalım. Sen içini serin tut. Yanlış hesap Bağdat’tan döner.’’
Esma,
‘’ İşte beni böyle kapı dışarı attılar. Ben bugüne kadar namusumla çalıştım. Ama bazen namussuzluk yapmak gerekiyormuş.’’
Halil Dayı,
‘’ Sen doğru yoldan şaşma kızım. Yarın akşamda hayat hikâyeni anlatırsın.’’
Esma,
‘’ Ama siz bana dün gece demiştiniz ki bir gecelik misafir.’’
Halil Dayı,
‘’ Tamam işte artık misafirlik bitti. Sen bu evin kızı oldun.’’
Üst kata çıktığımda Halil Dayı ile yaptığım
konuşmanın üzerim den bütün stresi attığını gördüm. Hale’nin kitap odasına girdim. Koltuğa oturarak düşünmeye başladım. Hale ile aramızda olan benzerlik olağan üstüydü. Aklımdan ipe sapa gelmeyen düşünceler. Geçmeye başladı. Tabloda yerine oturmayan bir şeyler vardı. Ayla İstanbul’ geldikten sonra izini kaybettik. Akrabalarımızın evden kaçtığını söylediklerinde annemin gözünden bir damla yaş akmamıştı. Bu nasıl bir annelikti. Hala bunun cevabını kendime veremedim. Yedi yaşında bir kız çocuğu nereye kaçar, nasıl yaşar. Ya da kaçırdılar bu akla daha yakın. Biraz işlerimi yoluna koyayım ikizimi bulmak için elimden geleni yapacağım.
Kitaplıktan rasgele bir kitap çekip aldım. Paulo Çelho’nun Simyacı isimli kitabıydı. Daha evvel iki defa okumama rağmen yeniden okumaya başladım. Uzaklardan arabaların sesi kulağıma ninni gibi geliyordu. Okurken uyuya kalmışım. Uyandığımda sabahın üçüydü. Soyunmaya gerek görmeden yatağa uzandım. Nasıl olsa birkaç saat sonra, yeni bir güne uyanacaktım. Rüyamda Aylayı gördüm elimden tutmaya çalışıyordu. Her seferinde bir su damlası gibi avcumdan kayıp giderken arkasından çaresizlik içinde öylece kala kalıyordum.
Sabah uyandığımda her tarafım tutulmuştu. Ama umurumda değildi. Önce Gülsarı meselesini halledeceğim. Bana attığı kazığı burnundan fitil, fitil getireceğim. Daha sonra kardeşimi aramaya başlayacağım.
Düne nazaran işlerimiz biraz daha hafifti. Bir ara Halil Dayı işleri olduğunu bahane ederek mekândan ayrıldı. Ben nereye gittiğini az çok tahmin edebiliyordum. Bu da beni heyecanlandırıyordu.


BİR YIL ÖNCE BİR GÜN


Uzun boylu, uzun saçlı kirli sakallı adam Eski Azak tiyatrosunun önünden geçerek yokuş aşağı hızlı adımlarla yürüyordu. Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu. ‘’ Kahpenin sözüne inanmakla hata ettim. İkinci ödemeyi yapmadığı gibi telefonlarıma da cevap vermiyor. Yanından geçen adama çarptı. Ters, ters bakıştılar. Görünüşü adamı ürkütmüş olmalı ki bir şeyler söylenecekken vaz geçerek yoluna devam etti. Bir sokağı daha geçerek sola döndü ve yeni yapıldığı belli olan apartmanın bodrum katının zilini çaldı. Diafondan gelen mekanik sese, ben Yakup diye cevap verdi. Çıt sesinden sonra kapıyı iterek açtı ve alt kata indi. Kadın kapıyı aralamış bekliyordu.
Yakup,
‘’ Çekil kapıdan içeri gireyim.’’
Kadın,
‘’ Şimdi olmaz kocam içerde.’’
Kadını kenara iterek içeri girdi. Sağına
soluna bakındı kimseyi göremeyince, ‘’ Hani kocan nerede? Bana yaptırdığın işleri bir de ona anlatayım. Kadın inleyerek ‘’ Lütfen sakın böyle bir şey yapma.’’ Dedi. Salona geçerek bir dolabın çekmecesini açtı ve bir tomar para alarak adama uzattı.
Adam,
‘’ İlle işin çılgını çıkaracaksın değil mi? Senin yüzünden üç cana kıydım. Bunu anlayabiliyor musun?
Kendini toparlayan kadın cevap verdi,’’ Bu senin işin Yakup ben hep bugün için yaşadım. Daha dur o Esma orospusuna daha neler yapacağım. Henüz yeni başladık. Kaçacak delik arayacak.’’
Yakup,
‘’ O zilliyi işten ne zaman attıracaksın?’’
Kadın,
‘’ Acele etme onu senin kucağına oturtacağım.’’
Yakup,
‘’ Paranın kalanını başka türlü ödeşsek?’’
Kadın durdu düşündü ve cevap verdi. ‘’ Bana uyar. Yalnız bir, iki şartım olacak.’’
Yakup,
‘’ Söyle bakalım şartların neymiş güzelim?’’
Gülsarı,
‘’Öncelikle bir daha karşıma çıkmayacaksın. Önceden haberleşeceğiz. Beni kapının önünden alacaksın ve şimdi çıkmadan paranın yarısını bırakacaksın. Kabul mü?’’
Yakup,
‘’ Doğrusu senden korkulur güzelim. İyi pazarlık yapıyorsun kabul.’’
Gülsarı,
‘’ Sizin tabirinizle kendimi pazarlıyorum yaparım tabi. Kaldı ki bu işlerde senden iyisini bulamam. Hadi şimdi yoluna telefonumu bekleyeceksin.’’
Yakup çıkıp gittikten sonra, kapıya yaslandı. Derin bir nefes aldıktan sonra,’’ Sen kendi çukurunu kendin kazdın pezevenk herif. Bu arada kocam numarasını yutmadı galiba. Gülsarı’ya sahip olmak o kadar kolay mı?’’


Devamı var

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sokağın sonundaki ev- bölüm -3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sokağın sonundaki ev- bölüm -3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SOKAĞIN SONUNDAKİ EV- BÖLÜM -3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ