- 1103 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
bir deliye mektuplar 3
DELİNİN ARDIN DAN
Adını koymayalım demiştik …….
Önce devrik imgelerimizde boğulup şiirler gönderdik birbirimizden habersiz ve adressiz
İlk tutuşması ellerimizin diyerek.
yüreğime düştüğünden habersizken mevsim,cevabını henüz kimsenin bulamadığı sorularda boğulduk nedensiz….isim ararken yeşillenmesine yüreklerimizin…
___ biz ısrarla adına mavi dedik ama kırmızı yazdık sevdayı…
kimi zaman erguvan rengi denizlerde aradık ay tanrıçasının mahçup ellerini
/ bulamadık..
halbuki şefkatini cebinde saklıyordu zaman….haberizdik……
kimi zaman bir türkünün kanayan yarasına ortak olduk…türkünün haberi yoktu merhem oluşumuzdan Ve isteyip istemediğini bile sormadık.kan döken yarasına ozan ın…
_____biz ısrarla adına mavi dedik ama renksiz tuvale çaktık resmini sevdanın...
Çok Sonra bulduk şehrin kaldırımlarında sek sek oynayan çocuksu öpüşme özlemlerimizi.
Siyah beyaz olmalıydı illa ilk eriyişimiz dudaklarımız da…en özeli olmalı derken yaşanası an ın; kartpostal ın prangasına şiir olduk …
Kar altında büyüyen bir şehrin sessiz kalabalığında diz çöken yürekler….daha önce yazılmamış senaryoların oyuncusu oluverecekti birden ….bacaklarımızın titremesi boynumuzdan dökülen incileri olacaktı aşkın…. oyun gereği…ve gece toplayacaktı yerlere saçılan sevişmelerimizi.
Sabaha hiçbir söz kalmayacaktı yıldız artıklarından başka….biz ağlayacaktık………
Gün
Yüzüme battı / ağır/kan revan
Yor beni sevdiceğim
Koş beni ağularına hüzzam ın
Duvar dibine çökert yüzümü
Ellerimi gebe bırak kadehlere
Her defasın da seni içeyim /hasret/sabırsız çocuk
sen
Eylül diyordun
Zemheri bakışlım/kadınım/kor yüreklim
Ben se
Eylül ü emzir diyordum / ağlarken ayrılığa
Saçları yüreğime arsızca dolanan kızım diyordum…
ne seni geçebildim düşlerimden
ne sarısını saçlarının
mülteci aşklarım oldun/(uz)
mutluluğa sırt dönmüş karası sevdanın
gelip beni mi buldunuz…
sonra,
Eylül ü verecektik toprağa ellerimizle ……çırılçıplak ve aç
Arsızca yüreğimize kök salan saçlarını artık taramayacaktık yüzünde şiir yeşeren kızımın
Ben sana küsecektim…..sen bana ana avrat küfredecektin……
Ellerimizde kazanılmış zaferlerin kıyameti…paçalarımıza bulaşan mor renkli yitikliğimize sarılacak
Ve acılarımızı eskitecektik artık....
Biz bunun adını koymayacaktık……………………….
YORUMLAR
İsimsiz duygularımın adı önceleri şiirdi. Babama hevesle başlamıştım yazmaya. Sonra eşimle tanıştıktan sonra yazılara döktü yüzünü aşk... Ne yazsam yetmiyordu, yetmeyecekti...
Sende bir aşkın huzursuz kıpırdanmaları var, bunu hissetmek mümkün yazının yüzeyinde. Ama derinliklerinde ellerini uzatma korkun, ya elim uzanırda tutulmazsa sancın... Ne yazsan yetmeyecek inan bana bu içinin can çekişen satırlarına. Yazacak karalayacak, sonra karaladıklarını tekrar okumaya çalışacak, atmaya kıyamayacaksın. Çünkü ne yazsan güzel oluyor insan bu demleri yaşadığında. Bir şiirin bir yazıyı bir yazın bir şiiri doğuracak ve sen bir imgeden diğer imgeye koşuşturup duracaksın aklındakileri en doğru şekilde aktarmak için karşıya....
Yazıda öyle güzel kelimeler var ki, ruhu saran, bir şiire ad olan, konu olan, şehir olan....
yüreğime düştüğünden habersizken mevsim,
Ve isteyip istemediğini bile sormadık.kan döken yarasına ozan ın…
kartpostal ın prangasına şiir olduk …
ve gece toplayacaktı yerlere saçılan sevişmelerimizi.
ama bilir misin, en çokta bu kısmı idi cezp eden yazının
kimi zaman erguvan rengi denizlerde aradık ay tanrıçasının mahçup ellerini
/ bulamadık..
halbuki şefkatini cebinde saklıyordu zaman….haberizdik……
Eylül çocuğu olmamdandır belki en çok Eylülde kanarım bende sen gibi...
Hiç durma arkadaşım sen, çağla bir ırmak gibi, elin nasılsa yaşadıklarına set olamayacak, durdurma, akıt bütün biriktirdiklerini...
"ne seni geçebildim düşlerimden
ne sarısını saçlarının
mülteci aşklarım oldun/(uz)
mutluluğa sırt dönmüş karası sevdanın
gelip beni mi buldunuz"
böyledir sevda...
kör eder gözleri...
sen kovalarken o kaçar ellerinden bir balık gibi durmadan ...
paylaşım için teşekkür...
sevgiyle...