İlk Kez Gözgöze Geldik Yüreğimle
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun?
Oğuz Atay
Alnımın ortasında mor salkımlı çiçekler, gölgesinde yosunlar, ellerimde iklimlerle geliverdik hep beraber...
Üç tekerlekli bisiklete binen birini ben hep çocuk sanırdım doktor. Bu nedenle bisikletleri hep severdim.
Mor salkımlı çiçekleri bilir misin sen doktor, uzun yosunlara benzer. Denize bakar bazı pencereler de. Fakat ben; o çiçeklerin arkasını hiç görmedim doktor. Hep birileri denize bakar sanıyordum...
Anlıyor musun ?
Sonra bir sahne açıldı, karanlıklar içinde.
İlk kez gözgöze geldik yüreğimle.
Pencerenin birinden mor salkımlı bir çiçek koparıp almış eline hınzır. İlk gülümsemeyi birbirimizden bekledik iki şaşkın. Gülümsemek nasıl bir şeydi doktor. Suçlu bizler miydik ?
Yoksa kapıları mı kilitlemiştik gülümselere ? Gülümsemeyi bir kenara bıraktık.
Sarıldık yine karanlıklar içinde. Anlatabildim mi doktor ?
Cam sesleriyle yeniden titredik.
Biz zaten birbirimizi ilk gördüğümüzde de titremiştik. Dedim ki, az vakit olsaydı keşke, biraz da su, beynimin içindeki şu mor salkımlı çiçekleri koyabilseydim soldurmasaydım ne olurdu ? Olmuyor doktor, sen istesen de, istemesen de çiçekler yok olup gidiyor. Peşinden akbabalar hücum ediyor.
Umarım anlamışsındır doktor !
"Akbabaların burada ne işi var ?" deme ! Onlar uzakta sürüyle bekliyor. Üç tekerlekli bisikletli adamların coğrafyasında sadece akbabaların karnı doyar bilmez misin ? Bir de senin üvey kardeşin doktor; hani, kefensiz yatmasın diye süt yerine kan emen kara bebek var ya...! Abisi de olabilir belki ekmek ararken, lapayı bulunca lapa lapa ağlayan.
Anlatabildim mi ?
Akbabalar nasıl dans ediyor kurumuş denize baka baka gördün mü doktor ?
Denizin tam ortasında da esmer bir mezar, üstünden mor salkımlı çiçekler sarkıyor.
Doktora gösterdin mi yüreğim ?
Az sonra yine tamtamlar çalacak düşüncelerimin içinde... Biliyor musun ?
Sahi, sen halâ burada mısın yüreğim, umarım canın çok acımamıştır... Sırtına bir yastık ister misin ?
Çayın yanında bir dilim de portakallı kek ?
Bilmem ki sen kurumuş denize baka baka yiyebilir misin yüreğim ?...
.
kefensiz esmer çocuklara hediyemdir.
.
öyküsatıcısı2012Davidoff
Öyküme güzel yorumu ile renk veren Sevgili Kalimera ’ya,
Değerli Seçki Üyesi yüreklerimize.
Yürek ve gözleriyle okuyan bütün arkadaşlarımıza tek tek Teşekkür ederim.
YORUMLAR
Doktora gösterdin mi yüreğim ?
Az sonra yine tamtamlar çalacak düşüncelerimin içinde... Biliyor musun ?
Sahi, sen halâ burada mısın yüreğim, umarım canın çok acımamıştır... Sırtına bir yastık ister misin ?
Çayın yanında bir dilim de portakallı kek ? sevgiyle kalın kaleminiz daim olsun
Bu gün yazınızını tekrar okumak istedim tabiki birkaç kez okudum okurken yazınızdaki fotografın
hikayesini anımsadım izninizle sizlerle paylaşmak istedim.
Bu fotografı çeken fotografçı Kevin Carter dir.
Bu fotografla pilutzer ödülünü kazanmıştır.
Çocuga yardım etmek yerine fotografı çekip oradan uzaklaşmıştır.
Çocuga yardım etmemekle suçlanan Kevin Carter bu olaydan üç ay sonra intihar etmiştir.
SAYGIMLA
Aslında şu kullandığın kare yetmeli bizleri titretmeye, ama alıştık mı, kanıksadık mı nedir, kılımız kıpırdamıyor. Hep kendi hayatlarımızın peşinde savrulup duruyoruz.
İnsanlık çığırından çoktan çıktı. Ne zamanki başımıza bir felâket gelir o zaman anlarız. Tabi ki bunu temenni edemem, ama illa felaket mi gelmeli, bir şeyler yapmak için?
Ben de dahil sadece laf üretiyoruz, insanlık adına yaptığımız hiçbir şey yok.
Ama hiç değilse senin gibi sanat için uğraşanlar unutmuyorlar, unutturmuyorlar ya... İşte gerçek sanatçılık budur der öperim yüreğinden canım....
Neşterin deriye dokundugunda yarattıgı il ısırık gibi.Acımaz gibi ama acının daha başlangıcı...
Tebrikler, duyarlı kaleminiz var olsun.
.
.
.
İçimden dedim beraber yürüyelim olur mu
Varsın gölgemiz olsun hüzün
Dilediği gibi uzatsın canevimize ayaklarını
Varsın annemiz olsun tütün
Hayat daha sert vursun yumruklarını.
İçimden dedim ilmeği ...kaçmış bir hayat bizimkisi
Nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren
Kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
Nedir yalnız bize yakışan bu serüven.
Bu serüven ki
Bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
Ve terketti bizi huzur denen sevgili
Kalakaldık, şaşkınlığın avuçllarında
Billur bir kuş gibi.
İçimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
Beraber yürüyelim olur mu...
İbrahim Tenekeci
Boşu boşuna da kaçırmış olmayalım şu ilmeklerimizi...
Kelimelerin ayakları kara batan ceylanlar gibi sırtlarındaki mana yükleriyle gönlümüzün derinliklerine kadar inip oradan bize "insan" olduğumuzu ve bizden olmayanlar ve bizim gibi düşünmeyenler,bizimle aynı renkte olmayanlar için de heybelerinde sevgi muştuları taşıdığını seyrettim bir film şeridi gibi gözlerimin önünden akan resimlerde iç çekişlerle değerli yazar.
Bir de aklıma sessiz mezarların üzerinde büyüyen üzgün meyve ağaçlarından kopardığımız meyveleri altındakinin hakkı varmış gibi,ondan bir parçaymış gibi sessizce kabrin üzerine bıraktığımız o çocukluk günleri düşüverdi.
Bir yanda ölümün soğuk ve kederli yüzü,bir yanda toprağın üzerinde bir zamanlar sevgili olanların artıklarını temizleyen akbabaların günümüz insanına benzeyen davranışları.
tebrik ederim değerli yazar.
Bu fotoğrafı ilk gördüğümde ve okuduğumda hikayesini günlerce etkisinden kurtulamamıştım... Halen de öyle...
"Çayın yanında bir dilim de portakallı kek ? "
Ve sanmıyorum geçsin boğazınızdan yüreğinizi acıtmışken esmer çocuklar ne çay ne çayın yanında bir dilim portakallı kek...
Duyarlı yüreğinize tebrik ve sevgimle.
Duyarlı yüreğinizi kutlarım
Yedi milyar insan elli milyona bakamıyor veya görmüyor
görmek istemiyor dünyada en canavar varlık insan yaşadıgı
dünyayı tüketen afrikadaki açlaramı bakacak.
Amerika bir varil petrol için Irakı dağıtmadımı malesef
yaşadıgımız dünya böyle.
SAYGIMLA
Siyah kıtanın yüreği sıcak, bahtları kara yazgılı insanları konuk olmuş öyküne.Okurken boğazım düğüm düğüm, elimden bir şey gelmemesinin çaresizliğiyle dolu yüreğim.
Yazılarını seviyorum değerli kardeşim, hep alacak bir şeyler var benim için satırlarında.
Tebriklerim selâm ve sevgilerimle.