BABAMIN SEVGİLİSİ

• 16 Mart 2012 Cuma 15:51:08

Sonbahar`ın o son günlerinde okuldan çıkmış arkadaşlarımla evimize gidiyorduk. Arakadşlarımız yavaş yavaş evlerine dağıldılar.İki kız arkadaş kaldık. Bizim eve yaklaşmıştık ki arkadaşım;
-Sana birşey söyliyeceğim ama sakın canını sıkmayacaksın tamammı dedi.
Ben şaşkın şaşkın arkadaşıma bakarken
-Hayrola ne var dedim.
-Bak evde falan kimseye bir şey belli etmek yokha dedi.
-Beni meraklandırma hadi ne söyliyeceksen söyle dedim.
Aslında bir kaç günden beri bana bir şeyler söyliyecek gibi oluyor ama söylemekten çekinir bir halinin olduğunun farkına varmıştım.Biz çok samimi iki arkadaştık.İlkokuldan beri hep beraber aynı sınıfta okumuş,şimdide Lise ye birlikte gidiyorduk.
-Hadi söyle dedim.
-Tamam dedi.
Adımlarımızı yavaşlattık,
-Baban bizim karşımızdaki hanıma arasıra geliyor dedi.
Beynimden vurulmuşa döndüm.Babam nasıl olurda annemden başka bir hanıma bakardı.
Annemle babam okul yıllarında birbirlerini sevmişler ve okulları bittikten sonrada evlenmişler,mutlu bir şekilde yaşamaktaydılar. Büyük babam ile büyük annem de bizlerle birlikte oturuyordu. Bir kız ile bir oğlan kardeşim daha vardı.Evimiz iki katlı olduğundan annem sabahtan akşama kadar belinde önlük,başında örtü ev işi,yemek,çamaşır,bulaşık,temizlik diyerek durmadan çalışırdı. Kendine bile bakım yapamıyordu.Bu hengame içinde babamın geliş ve gidişlerinde sadece
-Gidiyormusun gülegüle
Veya
-Geldinmi hoş geldin gibi söylenirdi.
Hiç bir zaman babamla annemin en ufak bir kavgasını değil tartışmalarına bile şahit olmamıştım. Peki babam nasıl annemden başka bir kadına gidiyordu. Birden kafam allak bullak olmuştu.
-Şaka yapmıyorsun ya dedim
Arkadaşımda,
-Bu işlerin şakası olurmu dedi.
-Babanın o hanıma girdiğini görmek istersen yarın bize gelde kendi gözlerinle gör .Ondan sonrasını ondan sonra düşünürüz dedi arkadaşım.
Kafam allak bullak eve gittim. Neşem yoktu.Sofrada bir babama bir de anneme bakıyor ve babamın başka birine kapılmasını hazmedemiyordum. Bir ara babam,
-Hayrola kızım bu akşam sende bir şeyler var.Tuhafsın bu akşam dedi.
-Yok baba biraz yorgunumda ondandır dedim.
Yemeğimizi yedik sonra odama geçtim.Yarın hafta sonu tatili olduğundan yattım.Uyumaya çalıştım.
Ertesi gün öğleden sonra arkadaşımın evine gittim. Arkadaşımın annesi gezmeye gitmişti.Arkadaşımla evde yanlızdık. Camın kenarına oturup babamın zaman zaman geldiği evi gözetlemeye başladık.
Arkadaşım
-Babanın ne zaman geleceği belli olmuyor ama bekliyelim bakalım şansımız varsa belki bu gün gelir dedi.
Şehrimiz küçük bir yerdi ve hemen herkes bir birilerini tanırlardı
-Kim bu bayan diye sordum
-Bu bayan daha önce burada oturuyormuş,ançak babasının işi nedeniyle daha sonra başka yere gitmişler.Şimdi bir kaç aydır bu bayan yine burda ama niçin geldiğini pek bilmiyorum dedi.
Bir müddet daha bekledik ve beklerkende ortamı yumuşatmak için laflıyorduk.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyoruz .Arkadaşım,
-Bak baban geldi dedi
Babam gerçekten karşıdaki gözetlediğimiz kapıyı çalıyordu. Sanki içeridekinin haberi varmış gibi babamın kapıyı çalmasıyla kapının açılması bir oldu.Kapıda hayal meyal gülen bir kadın gördüm .Babam içeri girdi,kapı kapandı.Bizim hiç konuşacak halimiz kalmamıştı. Sadece bunun nasıl olduğunu,ailesine çok düşkün,eşini çok seven birinin bunu nasıl yaptığını düşünüyordum.Ama ailemize ve anneme yapılan bu saygısızlığı bir türlü hazmedemiyordum.
-Bende gideceğim oraya dedim ve ayağa kalktım
-Dur dedi arkadaşım dur bakalım hemen kızma biraz bekliyelim sonra ne yapacağımızı düşünürüz. Dedi. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Uzun bir bekleyişten sonra karşı evin kapısı açıldı ve babamın yüzünde gülümseme ile evden hızlıca çıkıp gittiğini gördüm.
Bende yine sesssizlik yine şaşkınlık...
Evde ise babam sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Anneme yine o sıcak ve sevgi dolu laflar ve bizlerle ilgilenmesi.İnsan gördüklerimi düşünüpte acaba ben hayalmi gördüm diye düşünüyordu.
Babamın bu hanımın evine bir kaç defa daha girdiğine şahit olduktan sonra kararımı verdim.Bu kadının evine ben gidecektim ve olanları ondan öğrenecektim.
Birgün öğleden sonra bu kadının evin kapısındaydım.Arkadaşımda karşıki evinden camın arkasından olacakları seyrediyordu.
Kapıyı çaldım.Kapı açıldı. Basit ama şık ve temiz giyimli,güleryüzlü bir hanım açtı.Ben birşey söylemeden,
-Hoş geldin kızım buyur içeri dedi.
Sanki bu hanım karşısında ipnotizma olmuş gibi hiç bir şey söylemeden açılan kapıdan içeri girdim.Kapıyı kapattı ve bana dönüp,
-Kızım gel mutfağa geçelim istersen,orada yemek yapıyordum.Hem konuşur hem birlikte yaparız dedi.
Şaşkınlığım bir kat daha arttı.
-Beni tanıyormusunuz dedim
-Tabiki tanıyorum dedi.
-Sizin buraya ne için geldiğinizide biliyorum.Geleceğinizi bekliyordum.Birkaç zamandan beride karşıdaki arkadaşınızın evinin camından burayı gözlediğinizide biliyorum dedi.Ama baban bilmiyor dedi.
Şaşkınlığım bir kat daha artmış ve şaşkınlıktan hiç bir şey söylemeden dikilip kalmıştım.
-Otursana yavrum ayakta dikilme gel otur şöyle gel kızım gel otur.Ben hem yemek yapayıım hemde seninle konuşuruz dedi.
Biraz şaşkınlığım geçtikten sonra bulunduğumuz mutfak gibi büyükce odaya göz gezdirmeye başladım.Evinher tarafı okadar sade eşyalarla donanmışki,sade olmalarına karşıda sımsıcak bir havası vardı.İçindeki , insanları,yaşayanları sanki sevgiyle kucaklıyordu.Rafta çeşit çeşit reçel kavanozları,turşu kavanozları vardı.
-Ben yemeği ocağa koydum.Biraz birşeyler atıştırmak istiyorum sende yermisin dedi.
Tutulmuştum.
-Hadi sende bana arkadaşlık et de beraber birkaç yudum birşeyler atıştıralım.Akşama kadar daha çok zaman var dedi.
Raftan çeşit çeşit duran reçellerden iki kavanoz indirdi.İki ayrı kaseye koydu. Biri gül reçeli diğeri ise çilek reçeli idi.
-Bak kızım eğer bunlardan başka, senin özellikle istediğin varsa onuda çıkaralım dedi.
Başladı raftaki reçelleri saymıya.
-Ayva,gül,çilek,vişne.... daha neler neler.Renk renk..
-Teşekkür ederim dedim.
Kadın rahatlamıştı sanki benim konuşmam karşısında.
-Gazoz gibi bir şeymi istersin yoksa çaymı dedi.
-Çay olursa daha iyi dedim.
-Tamam yeni demlemiştim ocağın altını daha kapatmadım şansın varmış dedi.Benimde şansım varmışki allah (cc) bana senin gibi bir cici genç hanımı arkadaş olarak gönderdi.
Oluşan o sıcak hava ile içim ısınmış sanki çok uzun senelerdir bu eve gidip geliyormuş gibi daha rahat konuşmaya başlamıştım.Kızgın olduğum bu kadın bile bana daha sıcak,cana yakın gelmeye başlamıştı.
Hem kahvaltı niyetine atıştırıyorduk hemde yavaş yavaş konuşmaya çalışıyorduk.Kahvaltımızı bitirdik.Birlikte sofrayı kaldırdık.Evde olsa annem
-Hadi kızım şu sofrayı kaldır dese kızardım.Halbuki bu sıcak hava bunu bana şevkle yaptırmışt.
Camın kenarına oturduk.
-Neden geldiğini biliyorum dedi kadın. Sen bana bir şey söylemeden lütfen beni dikkatle dinlermisin dedi.
-Tabiki dedim.
Kadın başladı anlatmaya;
-Biz annen ve babanla birlikte ta ilkokuldan beri arkadaştık.Liseye kadar birlikte okuduk.Çok samimi idik.Baban her zaman hep anneni sevdi.Onların sevgileri okulda herkes tarafından biliniyordu.Her ikiside okullarını bitirdikten sonra evlendiler.Ben ise okul bittikten sonra babamın başka yere tayin olması nedeniyle
buradan ayrıldım. Bir evlilik yaptım Ama kocam bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
-Çok üzüldüm başınız sağ olsun dedim.
-Kader...dedi ve devam etti.
Bir sene öncede babam vefat etti.Annem zaten ben lisede iken vefat etmişti.Babamdan kalan miras işlerimi halletmek için geldim buraya.Halletim ama burayı sevdiğimden bir müddet kalayım dedim. Bu arada baban beni görmüş.Anladığım kadarıyla baban hayatından zevk almamaya başlamıştı. Başka bir heyacan arıyordu.Ne bileyim başka bir kadın gibi bir arayışı içindeydi. Babanla konuştum.Sende gördün birkaç defa buraya geldiğini.Arada sırada gelir buraya.Baban hayatından o kadar bezmiştiki,kimsenin onu anlamadığını, evde karısının bile onunla hiç ilgilenmediğini söylüyordu.Baban hangi kadın olursa olsun kim azıcık sevgi gösterse hemen o kadının kollarına atılıp bütün ailesini terk edecek duruma gelmişti. Artýk hiç birşeyi gözü görmüyordu.Biz annenle ve babanla çocukluk arkadaşıydık.Eğer ben bu duruma yardım edecek durumdaysam niye yardım etmiyeyim diye düşündüm.Babanın buraya her gelişinde utanılaçak kötü birşey yapmadık .Sadece baban anlattı,ben onu dinledim.Ve ona zaman zaman karısının onun için tüm gücüyle
çalıştığını,babanın babasına ve annesine,çocuklarına saçını süpürge ettiğini ve bu kadına karşı bu kadar acımasız olamıyacağını zaman içinde kendine kabul ettirdim.Hata yaptığını kendide anladı.Dünde son defa bana teşekkür etmek için buraya geldi.Bende ikigün sonra buradan ayrılıyorum.Artık bu evide sattım ve buraya birdaha gelmiyeceğim.Yarın eski arkadaşım olan annenide ziyaret edip onunla görüşeceğim dedi. Annen geçen gün beni çarşıda gördü ,Uğramasam darılır ,onunla konuşacağım bazı şeyler var dedi.
Bu kadının evinden ayrılırken sanki üzerimdeki bütün yük kalkmış hafiflemiştim.
Ertesi gün öğleden sonra bu hanım bize geldi.Annemle kuçaklaştılar.Annem,
-Bak kızım bu hanımla biz çocukluk arkadaşıyız dedi.ArkasındanSanki hiç görmemişim gibi......
-Hoş geldiniz efendim,nasılsınız dedim.
-Sağol kızım iyiyim ,ya sen nasılsın dedi. Başımı okşıyarak anneme,
-Ne şeker bir hanımefendi bu böyle dedi.
-Teşekkür ederim dedim. Ben okuluma giderken o kadın ile annem yukarıya çıktılar.
O günden sonra annem üstüne başına ,giyimine ve kuşamına daha bir özen göstermeye başladı.babamın gidiş ve gelişlerinde iki eli kanda olsa ;taranmış saçlarla,bakımlı güleryüzle,temiz giyimiyle karşılamaya ve uğurlamaya başladı. Artık evimizde herşey yoluna girmişti.Herkes mutluydu.O teyzede artık şehirden ayrıldı.
Aradan 12 sene geçmişti.Bir gün büyük bir konfeksiyon mağazasında kocam ve çocuğumla alışveriş yaparken gözüm birden birine takıldı. Kocama;
-İşte o hanım dedim.
Birlikte hanımın yanına gittik. Oda beni görünce benzetmişti.Kendimi tanıttım.Oda evlenmişti.Kocasına beni bir arkadaşının çocuğu olarak tanıttı.Hala bakımlı,hala güleryüzlü ve hala çekiciydi.Bir kenarda kadın kadına konuştuk. Ona zamanında çok haksızlık yaptığımı söylediğimde ,senin yerine olsam bende aynı şeyleri yapardım dedi.
-Size geldiğim o günden sonra evdeki durumlar nasıl dedi.
-Herşey yolunda,bir daha hiç bozulmadı dedim.
Güldü ve
-Bundan sonrada olmaz inşallah dedi.Ha bak sende beyine karşı sakın o hataları yapma dedi. Ve güldük. Bu arada beyim yanımıza geldi ve
-Herşey için çok teşekkür ederim dedi.Seneler önce karıma verdiğiniz ders belkide bizim evliliğimizin mutluluk anahtarı oldu dedi.
Bu arada kocası yanımıza geldi,
-Hayatım gelde bana bir şeyler bakalım dedi.
-Geliyorum canım,dedi kadın.
Ben,hayatı bize öğreten,ailemizi yaptıkları ile kurtaran bu hanım efendiyi öperken gözyaşlarımın bu hanımın yanaklarını ıslatmasına hiç aldırış etmeden ağlıyordum. O Sadece,
-Mutlu olun,sakın olanları unutmayın ve annene çok selam söyleyin dedi.
-Birşey daha var,hiç kimse mutluluktan dahi olsa ağlamamalı dedi...
Arkasına bakmadan bir üst katdaki reyona,kocasının yanına çıkarken; ağlamayın sakın diyen o hanımefendinin de ağladığını hissediyordum......
-Gidelimmi hayatım.
Kocamdı...
-Gidelim canım dedim.
Ve kocamın koluna daha sıkı sarılarak mağazadan dışarı çıktık.
Dışarıda güneş sanki daha bir başka parlıyordu...

Mustafa Arif Razgartlı