HAYATLA DANS EDEBİLMEK
Size kısa ve net bir soru sorsam mesela dans nedir? Desem ya da dans etmeyi sever misiniz? Desem eminim hepiniz “tabii ki canım dans ederim ve severim dansı” dersiniz. Dansı çeşitli tanımlarla betimlemeler ve benzetmeler yaparak bana açıklarsınız. Ancak “Hadi kalkın dans edelim” desem kaç kişi cesurca ayağa kalkar ve bana eşlik eder? Ya da dostlarınızla herhangi bir kafedesiniz, ortam kalabalık ve dans parçaları çok güzel, içiniz kıpır kıpır… Kaçınız kalkar dans edersiniz? On kişide belki bir kişi(!) Beni sakın yanlış anlamayın. Bana deseniz ben de kalkamam. Neden mi? Çünkü bize böyle öğretildi. Biz her şeyi öğrenir, biliriz; ancak bunu bir türlü gösteremeyiz, kanıtlayamayız kendimize bile. Hele bir de konu dans ise…
Çocuğumuz dansa gitmek ister “ne işin var dansta. Ne öğreneceksin orada?”deriz. Eşimiz gitmek ister “aman çok yoruluyorum zaten ev işi, yemek, çalışma hayatı derken gelemem ben” deriz ya da erkekler açısından baktığımda aslında en büyük tabu onlardadır. Nedense dans eden erkek hor görülür, dışlanır ki erkeklerin çoğu dansı istemez, sevmez. Neden?Çünkü anneleri,babaları öyle mi dedi onlara?Dans edersen kabul görmezsin,toplumdan dışlanırsın,eşin seni ciddiye almaz” dediler.Sert olacaksın , Türk erkeğisin sen !! Dediler. Bu nesil bu konuşmaları çocuklarına aktara aktara bu hale geldi. Aslında dans bambaşka bir dünya, içinde sadece dansın olmadığı insanın sebepsiz yere mutlu olduğu, kendini keşfettiği, vücudunu ve beynini dinlendirdiği olağanüstü bir mekanizma, hareket birimidir. Bayan ve erkeğin hayattaki duruşlarını bulduğu, onlara cesaret ve güven veren bir olgudur dans. Dans ediyorsunuz ya sanki dünya duruyor sadece müzik ve siz kalıyorsunuz orada. Sevdiğiniz müzik ardı sıra gelen adımlar ve bence bu hayatınızla da paralellik gösteriyor. Artık asabi değilsiniz, her şeye canınız sıkılmıyor. Daha çok hayal kuruyor ve daha başarılı, mutlu oluyorsunuz.
Bunları nerden mi biliyorum? Çünkü ben de dans eden, en azından etmeye çalışan sayılı insanlardanım. Bazen hayatı ve olayları çok fazla ciddiye aldığımızı düşünüyorum ve bu yüzden bırakın insanları, ailenizi ve onların önyargılarını. Sadece kalbinizi ve içindeki ritmi dinleyin, onunla çekinmeden dans edin. Müziği duyuyor; ancak adımlarınızı mı tutturamıyorsunuz? O halde dans hocalarından yardım alın. Bu büyük adımla sadece kendinize değil başta sizi yadırgayan ailenize ve ortamınıza sonra sizi tanımayan insanlara dahi çok güzel bir şeyi kanıtlayacaksınız: Hayatla dans edebilmeyi!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.