KİTAPLARIN YARATTIĞI MUCİZELER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KİTAPLARIN YARATTIĞI MUCİZELER
Çocukluğumdan beri tek dostum kitaplarım oldu. Hayallerimi onlarla kurdum. Dışarıda trafikten ve evimize yakın çocuk parkı olmadığından dolayı arkadaşlarımla istediğim kadar oynayamazdım. Ben de kendimi kitaplarda buldum. Oradaki arkadaşlarımla oynadım. Bir gün Güliver ile dünyayı gezdim, diğer gün Ayşegül ile alışveriş yaptım. Bu yüzden uzun süre yalnız kaldım, çok sayıda arkadaşım olmadı. Beni yaşıtlarım arasında hiç kimse anlamadı ve onlar tarafından “kitap manyağı ve asosyal ” olarak görüldüm. Ah bir bilselerdi benim hayal dünyamı ve sadece o hayallerle mutlu olduğumu! Hiç birine anlatamazdım dalga geçerler diye.
Bugün de aynı hisle elime aldım kitabımı. Yeni tanıştığım Doktor Harun Özmen Beyin benim için imzaladığı “Üç Mevsim” adlı kitabını. İki saatte bitirdim ve onun dünyasından, duygularından baktım hayata ve yaşadıklarımıza. Ara ara kitabın sayfalarını kokladım, anlattığı Anadolu havasını içime çektim. Sizin öyle bir huyunuz var mı bilmiyorum; ama ben kitap koklamayı çok severim. Her kitabın kendine özgü bir kokusu vardır bende. Yazarının hayatını, yaşadıklarını yansıtır. Ayrıca yazarın o anki hislerinin mutlu anının ya da duygulandığı anda döktüğü gözyaşlarının tek tanığıdır kitabı, o büyük eseri. Bana göre herkes kitap yazamaz; çünkü kitap yazan kişi kendisini, hayatını ifşa eder. Ben buyum, bunlarla büyüdüm, bu yaşa geldim, der. Bir tür meydan okumadır hayata ve yaşadıklarına. Bak hayat sana inat buradayım, istersen seninle binlerce kitap daha yazabilirim, demektir. Bu nedenle bütün yazarlara ve şairlere hep hayran kalmışımdır. Bu denli cesur, savaşçı ve örnek oldukları için biz okurlarına.
Günümüzde kitap yazan yada okuyan kişi sayısı ne kadardır? Tahminen çok azdır. Bırakın roman, öykü, şiir okumayı gazete köşe yazılarını dahi okuyamayacak tembelliğe geldik. Teknoloji çağındayız ya! Keşke hiç girmeseydik o çağa hep eski çağda kalsaydık. Muhabbetlerin edildiği, mektuplaşmaların olduğu, öykü, roman, şiir okuyan-yazan evlerin olduğu çağda…
FUNDA ÖZDEMİR
YORUMLAR
Ne çok mutluyum! Yazdıklarım benimle birlikte beyin hücrelerime yer eden ve gün gelip emir vuku bulunca toprak olacak, ruhumla ebedi yaşayacak hatıralarımdı. Bana ve sevdiklerime aitti. Önce oğlum, eşim, kardeşlerim, yeğenlerim, anam , babam okusun diye düşündüm. Sonra bu kadar bencillik etmemelisin, bir kişi bile okusa yeter dedim. Bu felsefenin, bu gün ödülünü alıyorum. Beni çok duygulandırdınız ve mütehassıs oldum. Kusura bakmayın eski kelimeler bazen tutkum oluyor. Onların verdiği anlamı başka şey de bulamıyorum. Yoksa ukalalık değil. Kitap kokusunun kıymetini bilen bir kitap dostu daha! Mayasında sevgi olan herşey sonunda güzele yol alıyor. Sevgiyle kalın. Güne düşen yazınızı bütün yüreğimle kutluyorum.
Funda Hanım çok özür dileyerek soruyorum ki.. Sizle içel sanat kulübünde mi yoksa meşyadda mı tanışmıştık. Yoksa tamamen mi yanılıyorum.
HARUN ÖZMEN
himechan
Yorumunuz beni çok mutlu etti ve evet meşyad da tanıştık Abidin Beyin beni davet etmesi üzerine.O gün bana eserinizi imzalayıp aramağan etmiştiniz. Kitabınızı okudum ve çok duygulandım gerçekten bana çok az geldi sayfaları devamı olmalı bu eserin diye düşündüm ; çünkü yaşadıklarını unutmayan ve hayatı acısı tatlısı ile o duygulara küsmeden yaşayan dopdolu bir insanı gördüm karşımda.O duygularla nacizane kaleme aldım yazımı aslında.
Bence kitaplarınızı yaşamınızı yazmaya devam edin çok az yazar var sizin gibi böyle içten gerçek olayları yaşayan ve bunları yazı sanatına aynı içtenlikle ve akıcı anlatımla aktarabilen...
Sevgiyle kalın görüşmek üzere kaleminize yüreğinize sağlık...
hrnozmn
NAİF RUHUNUZ VE DÜŞÜNCELERİNİZ SIRADAN İNSAN OLMADIĞINIZIN DELİLİ.
O KOKUNUN SIRRINA VARAN DOST KALEME SELAM OLSUN
kitap kokusumu..en çok sevdiğim kokulardan desem inanırmısınız bana_?
güne gelen yazınız çok anlamlı..
tebrik ediyorum..
sevgilerimle..
himechan
Sevgili Sevilay
Yorumunuzla beni mutlu ettiniz teşekkür ederim. Yazı sizin gibi kitap sever insanların varlığı ile anlam buluyor bence.
İtiraf ediyorum, ben de senin gibi kitapları koklardım. Babam küçükken, Kemalettin Tuğcu'nun hikaye kitaplarını alırdı her hafta bir veya iki adet. Büyük bir zevkle okurduk kardeşimle. Sanırım kaçırdığımız hikaye kitabı pek yoktur, yada azdır diyeyim :) Böyle başladı benim de hikayelere ilgim.
Güne gelen anlamlı yazını kutluyorum.
Sevgiler,
himechan
Oğlum 5 yaşında ve sırf kitap okumayı sevsin diye değil sevdiğim için okuyorum ama o oyun oynamaktan çaldığım zaman için kızıyor bana..
Belki çooook uzun zaman sonra anlar ne demek istediğimi...
Ama daha çok küçük okuma yazmayı dahi bilmiyor...
Çok isterdim en az sizin kadar kitap okumasını...
Tebrikler...
himechan
Bence oğlunuz sizin gibi kitap aşığı bir anneye sahip olduğu için hayata 1-0 önde başlıyor. Bunu nereden biliyorsun derseniz ben de küçükken annem okurdu bana hikaye kitaplarını hayalimde canlandırırdım onları.
İnanın ilerde anlayacaktır sizi ve bence asıl tebrik sizin gibi örnek annelere olmalı.
Fundacım Kitap okumak çok güzel senin gibi genç bir hanımın böylesi bir alışkanlığının olması beni sevindirdi. Hani bizim yaşıtlarımızın tek eğlencesi okummaktı ondan biz okuma alışkanlığı kazandıkta, sen bu teknoloji çağında bu alışkanlığı edinmişsin bravo sana canım.... seni kutluyorum
Kitap okurken ben kendi dünyamı yaratıyorum.. o okuma sürecinde öylesine mutlu oluyorum ki anlatamam. ne zaman kitabımı bırakmak zorunda kalsam, ne zaman bölününce okumam sanki değerli bir şeyi kaybetmişim yada çok önemli bir işi yarım bırakmış hissiatı kaplıyor benliğimi.
sevgimle.
himechan
Maalesef teknoloji insanın içindeki gücü ve ışığı ortaya çıkarmaya yetmiyor.
Ben bunu kitaplarda buldum hala da bulmaktayım.En sadık ve en güçlü dost da onlar sanırım.
Bende kitaplara karşı muhabbetimden dolayı sürekli deli(!)rmiş gibi kelamlara maruz kalanlardanım...Emin olun bu dünyada yalnız değilsiniz...Siz ve ben gibilerden sessiz bir yığın epeyce mevcut:)...Yalnız yaşadığım için evime dostlarım çoğunlukla zamansız gelir ve her geldiklerinde şu soruyla muhattap ederler beni.."yahu hepsini okudun mu?":)...Yani geniş kütüphanemin onları şaşkınlığa çevirdiğinin sesli resmidir bu tavırları...Esasında o kadar geniş bir kütüphaneye sahip olmayanlara şaşıran ben olmam gerekirken onlar bana şaşırıyorlar...
himechan
Benim Odamda da sizin kitaplığınız gibi maddesel olarak tek duvar ancak soyut olarak sayamayacağım sayıda dünya ve karakter içeren kitaplığım bulunmaktadır bence bu yüzden yalnız olan siz değilsiniz asıl yalnız olanlar size bana bizim gibi insanlara şaşıran bize inanmayan bahsettiğiniz insanlardır.
kitapbeyim
Güliver ve ayşegül yerine, Nasrettin hoca ve Türkiye Çocuk dergilerini anarakçalışmanıza harfi harfine katıldığımı belirtmek isterim..Ayrıca Türkiye Çocuk dergilerinin kokusu ki hediye olarak verdiği kitapların da kokusu, kokulu silgilerin kokusunu andırırdı..Ayrıca okuduğum kitabın konusunu gerçek hayatta bir şekilde yaşatması da gizemlerinden biri diyebilirim şahsen..Geçmişe tatlı bir gezintiye vesile olan çalışmanızı kutlarım,tebrikler ve saygılarımla...
himechan
Öncelikle yazıma yaptığınız yorumunuz için teşekkür ederim.
Görüşlerinize katılıyorum ben de çünkü kitaplar gerçek hayatın aynasıdır çoğu zaman. Bu yüzden insanlar kaçarlar onlardan halbuki okuyup bilgilenip o pencereden baksalar hayatlarına daha iyi olacaktır.
Tabi bunu sadece biz yani kitap aşıkları biliyoruz.
Sayıca çoğalmamız dileğimle...
Sizinle aynı fikirdeyim, bende bu teknoloji çağına ayak uyduramayanlardanım.Eskilerin özlemi var..
Şimdi evimizde kutular var, hayatımızı onlara göre ayarlıyoruz. Dizi saatlerine ve kutunun karşısında sohbetsiz, sorular cevapsız * sus, bak kaçırdım, ne olmuş tu .v.s.*
Doğru söylüyorsunuz, kitap okurken bende içindeki karaktere bürünüyorum.
Bir şey söyleyeyim mi size ? O en zararsız arkadaş . Kutlarım, sevgimle.