- 530 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
O vakit hakikat seni anıyor!
Ardım sıra baktığımda
Her ne kadar yüreğim dağlanarak acıyı yaşatsa da
Aşk kalbime sancıların serencamını anlatıp ruhumu hazla kuşatınca
Neyleyim selam vermesinler
Zanlarla gülümseyip halimle alay etsinler nefesler
Hiç hamiyet göstermesinler ve nefesin azizliğine aldırmayıp gitsinler
Ben kendi kendimle davalıyım
Ruhumda feveran eden hırçın dalgalarla gamlıyım
Ve nefsimle belalıyım, hakikat bendine ihtiyacı bulunan bir insanım
Kime ne derim, sefilliği bilirim
Kalbi fakirliğimle nefeslenirim, ruhumda halsizim
Solgun umutlarımla toprağı özlerim ve anılarımla yüzleşip üzülürüm
Ne kaldı geriye baksam hasret
Amma lakin bu mümbit ülfet kimler için bir dert
İhsan kalbim için zaruret ve ihlâs ruhum için edep içinde bir nimet
Aşk sevilene seslenmez, üzemez
Sevilen için her hangi bir basireti gerekli görmez
Seven kalp için inşirah dileyerek umuda küsmez ve hazzı terk etmez
Hicran yetiyor işte her nedense
Ruhum prangaların eşiğinde özgürlüğe meyletse de
Kalbim kendi ikliminde ve aşkının müstesna güzelliğinde asudeleşince
İşte o vakit beşerlik azat oluyor
Kul olmak letafeti yetiyor ruhu iştiyakla kuşatıyor
İnsan olmak kemali yeti arzuluyor ve edep dirliğinde hilmi salıyor
Aşk seni kalbinle nazar ettiriyor
Zanlardan kurtarıyor ve inayet için azmettiriyor
Feragati önceliyor ve takvayı gözler önüne sererek seni yetiştiriyor
O vakit hakikat seni anıyor
Kalbin aşk ile hakkı zikrediyor suhuleti diliyor
Vuslat erişilmez olmaktan çıkıyor ve seni muhabbetle davet ediyor
Mustafa CİLASUN