Damlalar 010

• 12 Mart 2012 Pazartesi 00:16:46

DAMLALAR 010
Allah insanı,
ihsanı İlahiyi gasp edip,
enaniyetinin mağlubu,
şeytanın maskarası,
eserinin esiri olmaktan masun ve mahfuz buyursun.

Necdet EREM.
________________________________________

Ders.

Yaşadıklarından ve yaşananlardan,
Ders almayanın, başına gelenlerden şikâyete hakkı olabilirmi?

Hayat mektebinin dersi nasihat ve tecrubeler,
Faturası hastalık, bela ve musibetler,
Mükâfatı sağlık, mutluluk ile beraber bereketli ve itibarlı bir ömürdür.

İtibarı dünyada!
Bereketi de Ukbada görülür.

Ne mutlu yaşananlardan ders alıp,
hakikat ehlinin ikaz ve davetini dikkate alarak,
dünya ve ahiret adına ağır faturalar ödemek zorunda kalmayanlara.
________________________________________

Düşünmemiz Gerekmezmi?

Hayvanların dünyada insandan önceki varlıkları rakamlarla ifade edemeyeceğimiz kadar eskiye dayanmasına;

Dünyaya gelişlerinde,
hayatları ve yaşam koşullarına mutabakat açısından insandan daha yetenekli ve donanımlı gelmelerine rağmen,

Var oldukları günden beri,
gelişme adına bir tek adım atamamış olmaları,
insan ile hayvanların anatomik olmasa da,
varlık sebepleri ve vazifeleri açısından dikkat edilmesi gereken çok önemli farklarının olduğunu düşünmemizi gerektirmezmi?
________________________________________

İman.

İnsana kıymet kazandıran,
Ne tendeki can,
Ne de asalet kazandırdığı zan edilen,
Damarda akan kandır.

İnsana mahlûkat içinde şeref kazandırıp,
Makamı saltanata çıkarıp,
Cenneti kazandıran.

Ancak Allah’a olan şeksiz ve şüphesiz bir imandır.
________________________________________

Görülen şeyler,

Görülen şeyler,
Görülmesi lazım gelen hakikati perdeler.

Gönül gözü,
perdenin arkasında gizli olan
Hilkat hakikatini görmek için verilmiştir.
________________________________________

Fetebarekellahu ahsenulhalikin.

Tüm teknik ve sosyal gelişmeler,
İlmi ilahinin varlık sahnesinin zaman sergisinde,
İmkân ve ihtiyaç nispetindeki teşhirinden başka bir şey değildir.

Sosyal kurallar tüm toplumlarda GENEL AHLAK KURALLARI adı altında peygamberlerin beş ortak özelliklerinin detay kazanmasından başka bir şey değilken!

Adına icat ve keşif denilen Fenni gelişmeler;
Kudret kitabının hilkatinde,
Va-z edilen kudret tecellileri olup,

İmkân ve ihtiyaç nispetinde farklı zaman dilimlerinde ihsan ve ihsas edilen,
Kâinatta mütecelli, insan beyin arşivinin labirentlerinde gizli bulunan,
ilim, sanat ve marifeti ilahi tecellilerinin sır perdesini delerek hayata uç veren görüntüleri değilmi?

Newton yer çekimini,
Arşimet suyun kaldırma kuralını bulmadan da yer çekiyor,
Su ve hava kaldırıyor, ateş yakıyordu.

Ve insan bu kanunları bilmese de bu tekvini kurallara uygun yaşıyor onlardan istifade ediyordu.

İnsanın imkânı gelişip,
İhtiyaç ve merakı arttıkça!

Kâinat sahnesinde sergilenen kavanini kudretin farklı ve yeni yeni tecellilerini temaşa ediyor iken, beyin arşivine kaydedilmiş bulunan “ALLEMELADEME Bİ ESMA-İ KULLİHA” 2/31 fermani subhanisinin sırları bir bir şehadet âleminde arz-ı endam ediyor;

Hilkat-i kâinat manzarasını oluşturan PAZIL oyunundaki parçaların şekildeki yerlerine bir bir oturmasının baş döndürücü güzelliği karşısında ehli marifet ve muhabbet,
MAŞALLAH, BAREKALLAH, “FETEBAREKELLAHU EHSENUL HALİKİN” 23/14” DEYİP
HAYRET VE MUHABBET SECDELERİ EDERKEN!

Bazıları da olmayan bir şeyi yoktan var etmiş olmanın zan ve yanılgısı içinde inkârın cehaleti,
cehaletin cesareti ile benlik ve gurur gayyalarının uçurumlarında yardan, yara sarhoş ve divanecesine uçuşuyordu.

Allah insanı,
ihsanı İlahiyi gasp edip,
enaniyetinin mağlubu,
şeytanın maskarası,
eserinin esiri olmaktan masun ve mahfuz buyursun.

Necdet EREM