Nazar Değmesin
Halk arasında inanılan ve uygulanan hurafelerin kökeni nereye dayanıyor hiç düşündünüz mü? İnsanların, göze gelmek olarak tabir ettikleri negatif enerjinin bertaraf edilmesi için uygulanan yöntemlerden birisi ve en yaygını da, şüphesiz ki, nazar boncuğu takmak, kurşun dökmek ve çeşitli otlardan oluşan tütsü yapmaktır. Oysa Bu tedbirlerin dini bir aslı olmamakla beraber bunların hepsi birer hurafedir.
Bütün bunlarla birlikte, Nazar’ın varlığı kuşku götürmez bir gerçektir. Ancak nazara karşı uygulanan çareler ve yöntemleri, yüzyıllardan beri yanlış bir inanış olarak günümüze kadar gelmiş ve halen de devam etmektedir.
Eski bir Anadolu inancının camdaki yansımaları olarak da tabir edebileceğimiz Nazar Boncuğu nesnesini ele alarak irdelemeye başlayacak olursak, önce Nazar boncuğunda neden mavi rengin ağırlıkta olduğunu incelememiz gerekiyor. Nazar boncuğuyla ilgili olarak söylenen en eski hikaye şöyle: Göz figürünün kökeni,5 bin yıl önceki Mısır inançlarına uzanır.dünyadaki tüm kötülükleri gören Mısır imparatoru Osiris’in gözünün,yoksulluğu ve cehaleti uzaklaştırdığına inanılırdı.Oğlu Horus gözlerini açtığında ortalığın aydınlandığı kapattığında karanlık olduğu düşünülürdü.
Bir ikinci hikaye ise, eski Türk dönemleri ile ilgili.
Eski Türklerde, yani Türkler Orta Asya’da yaşarken, islamiyeti kabul etmeden önce Gök tanrı adını verdikleri tanrıya tapıyorlardı. Bu tanrı inançları da, sonsuz gök kubbenin, onları her türlü kötülüklerden koruyacağı düşüncesine dayanıyordu. İşte nazar boncuğu, bu Gök tanrı inanışından kalan bir etkiyle mavi renkte olagelmiştir. Ve o günden bu yana da aynı yapısını korumaktadır. Bu açıklamadan yola çıkarak şöyle bir yargıya varabiliriz ki, bu da tüm gerçekleri açıklamaktadır bize: “Nazar Boncuğu, İslamiyet öncesinden kalma bir put inancıdır ve İslam dininde uygun bir yeri yoktur. Mavi renkli göz figürünün verilerek albenili hale getirilen ve insanların hala medet umduğu bu nesnenin, ağaca çaput bağlamaktan ne farkı var sizce?
Yazının başında da bahsettiğimiz gibi, Nazarın varlığı çarpıtılmaz bir gerçektir ancak çare olarak Nazar boncuğu adını verdiğimiz, mavi boya ile desenlenmiş cam parçasını görmek son derece yanlıştır.
Nazar boncuğundan ayrı olarak, özellikle İç Anadolu Bölgesinde yaygın olan ve genel adı Üzerlik olmak üzere, iç bölgelerde züvellik olarak bilinen, diğer özelliğiyle kıtlık otu olarak da tabir edilen bitkinin kurutulmuş tomurcuklarının yakılması veya yakılmadan insanların ceplerine iliştirilmesi de bir diğer hurafeli nazar tedbir inancıdır. Bunu adının da tütsü olduğunu ve yine bunun da büyük bir hurafeden ibaret olduğunu burada ayrıca bildirmek istiyorum.
Daha önce de söylediğim gibi, nazarın varlığına inanmıyor değilim, ancak nazara karşı alınan tedbirlerin, yanlış inanca bağlı olduğunu da üzerine basa basa belirtmek istiyorum.
Yazıda söz konusu olan üzerlik bitkisinin tütsü yerine kullanılması da hurafedir ancak, genelde Anadolu’da düğünlerde yaygın olarak kullanıldığı için, bunun da sadece gelenek sürdürülebilirliği açısından devam etmesi yandaşı olabilirim. Ancak yine aynı şekilde nazara tedbir amaçlı olduğunda, yine puta tapmanın bir örneği olacağından, onaylanmaması gereken bir davranış olarak nitelendiriyorum.
Ayrıca nazar boncuğunun kökeni ile ilgili olarak yapılan bir araştırmayı da buradan paylaşmak isterim ki, bu tüm anlatmak istediklerimi özetler düşüncesindeyim. Nazar değmesi inancı daha çok gözlerle bağlantılandırılır. Çünkü, kökeni Sümerler’e, Babilliler’e ya da eski Mısır’a değin uzanan inanışa göre, insanın içindeki kötü düşünceler, ruhun dışarı açıldığı ve bedenin en anlamlı bölgesi olan gözlerden, bakışlarla dışarı çıkar. Bu, ’vurucu bir güç’ tür. Gözde çıkış yolunu bulan bu vurucu gücü önlemenin ve onun zararlarından korunmanın ilk çaresi de ’göze göz’le karşı koymak düşüncesi olmuştur.
Bu nedenle rengi ve biçimi, gözü andıran her nesne, nazarı, yani kötü bakışı ya da kötü düşünceyi uzaklaştırıcı bir tür savunma aracı olarak kabul edilir. Özellikle eski Mısır’da, ’Osiris’in Gözü’ ya da ’Horus’un Gözü’, nazara karşı korunmanın en ünlü simgeleri olarak kabul edilir.
Nazar boncuğunun yanı sıra kullanılan at nalı gibi nesnelerin de nazarla ilişkisine şöylece değinerek, insanlarımızın bu yanlış inançtan kurtulmalarını dilerim.
Güzel görünen bir yapının veya kişinin üzerine takılan bazı nesneler, karşıdaki kişinin dikkatini ilk olarak kendisine çekeceğinden, hedef kişi gözden gelecek olan negatif enerjiden etkilenmemiş olacak. Halk arasındaki asıl amaç bu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.