Saklı olanda "Gece", gecede "Kadın"
Sıradan günün ardından yalnız döndüğüm evimdeyim yine.Buğulu kalmış camlarım, gündünüz ışıklarını keserken, durağan bir ölüm soğukluğuyla karşılıyor beni odamın kapısı.
Kurumuş dudaklarımdan çıkan küfürler, üşümüş ellerle dokunduğum kapının ezgisiyle bir bir karışıyor sigaramın dumanıyla her köşeye..
Ardından....
Beni Herşeyimle kabul eden yatağım ilişiyor Gözlerime.
Yatağımın altında çaresizliğimin acısından kanrevan olmuş "aşka" dökülen gözyaşları...
Ve hangi kadın yapabilirki "Senden başka" ruhuma sarıp sarmalayıp geceleri koynuma sızmalarını.
Sızıntılarda aşka duyulanlar
hep bir mutluluğun silüeti...
Ah Mutluluk! dediğim o bilmece ki, uzak ülkedeki devrim’e yapılan karşı devrim gibi bir boşlukta asılı tarih yanılgısı.
Yanılgı içinde sen, sende umut, umutta yalnızlık saklı.
Saklı olanda "GECE"
Gece’de "KADIN"! / Dokunamadığım.