Yıl 2005 mevsimlerden yaz
Yıl 2005 mevsimlerden yaz yaş daha 18...Sana ne hatırlatır bu satırlar…
Hatırlamadın değimli hiçbir şey..dur sana biraz ipucu vereyim…
Şimdi kapat gözlerini ve hayal et cennetten dünyaya düşmüş güzellikte küçük ama dünyalara bedel bir şehir düşün.
…..sulara tutunmuş bir şehir olsun….
Adım adım yürüdüğünü düşün bu şehirde , 18 yaşındasın dünyanın daha bir tozpembe göründüğünü de unutma…
Derken bir çift göz hatırla , içine derin derin yeşil yeşil baktığın o gözleri hatırla o geceyi hatırla…
Rüzgar misali dönüp gelişini ve uzattığın elini “merhaba” deyişini hatırla…
Gencecik bir delikanlı olduğunu hatırla heveslerini …
Sonra sabahları,sahilleri hatırla iskeleden attığın günü hatırla hani ilk kez boynuna sarıldığım günü korkudan ve ilk öptüğün günü hatırla bir anda suyun altına girmiş saymıştık
Bir,iki,üç…
Kumsalları hatırla dizlerimde uyuyuşlarını..
Yaz bitip kış geldiğini seninde İstanbul’a gelişini hatırla…
Sonra yıllar süren bir oyun bir biri ardına büyüyen yalanları hatırla..
Aç şimdi gözlerini hayal ettiklerini getir gözünün önüne o gencecik delikanlıyı düşün yıllar sonra artık büyümüş olan ama geçmiş o yıllarda , o gencin yaptığı hataları hatırla ..
Ben seni yıllar önce tanıdığım gibi hatırlamayı okadar çok isterdim ki..
Yıllar önceki o yakışıklı yüreğimi güvercin misali uçuran cennet yeşili gözleri olan ilk gördüğüm an “allahım kime yarattın sen bu kulunu bana bağışla yarabbim” die dualar ettiğim uğruna ne emekler sarfettiğim dünyaları karşıma aldığım sevgisine inandığım bana asla yalan söylemez dediğim güvendiğim o genç gibi hatırlamak isterdim…
Ama şimdi …şimdi bunca yıl yaşanmış güzellikler anladım ki masaldan ibaretmiş
"Meğer bir adınmış doğru bildiğim bide delisi olduğum yeşil gözlerin…"