- 595 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İŞÇİ SINIFI VE SENDİKAL HAREKET ÜZERİNE 2
İŞÇİ SINIFI VE SENDİKAL HAREKET ÜZERİNE 2
Tarihsel olarak proletaryanın tarih sahnesine çıkışı,burjuvazinin ve kapitalist üretim biçiminin doğuşu gibi, belirli bir tarihi döneme,üretici güçlerin gelişmesi ve kol emeğinin yerini makinenin alması ve 18.yy’ın ikinci yarısında başta İngiltere’de,daha sonraları Batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da ki sanayi dönemine kadar uzanır. Makinaların ve fabrikaların ortaya çıkmasıyla başlayan sanayi devrimi,insanlık tarihinde sadece teknik bir devrim değil,sanayi devrimiyle birlikte,toplumun sınıf bileşenleri ve insanlar arasında yeni ilişki biçimlerinin gelişmesi,İki farklı antagonist (karşıt) sınıfın,sanayi burjuvazisi ve proletaryasının doğuşu ve sınıf olarak gelişimi üzerinde doğrudan etkili olmuştur.
Sanayi devrimiyle birlikte toplumun geçirdiği derin niteliksel dönüşüm,bu süreçle birlikte kapitalist üretim ilişkilerinin ortaya çıkması ve gelişmesi,insanlık tarihinde muazzam bir gelişmeye yol açmıştır.İnsanlık bu süreçle birlikte Orta-Çağın feodal ilişkilerinden sıyrılarak tarihinde nitel bir sıçramayla bir üst toplum olan kapitalizmle tanışmıştır.Bu defa burjuvazi,feodal beylere karşı köylülüğü yedeğine alarak feodalizmi tasfiye etmiş, ve insanlık bu süreçle birlikte yeni ve daha farklı acımasız bir sömürü sistemiyle yüzleşmiştir. Üretim aletlerini elinde tutan burjuva sınıf,onun karşısında sadece kol gücüyle yaşamaya mecburi edilmiş proleterler sınıfı.Proletarya tarih sahnesine çıktığı günden itibaren, burjuvaziyle mücadeleye girişerek ve bu mücadele içinde çeşitli süreçler yaşayarak bugüne kadar gelmiştir.
Kapitalizmin gelişimine paralel olarak proleterler,’’ücretli köleler’’sınıfı da gelişti.İşçi sınıfı,köylülerin mülksüzleştirilmesiyle ve zanaatkarların iflasa sürüklenmesiyle giderek sermayenin ilkel birikimi başlıyordu.Kol emeğini kapitalistlere çok ucuza satan ücretli köleler ordusu, mülksüzleştirilen ve iflasa sürüklenen zanaatkar ordusundan oluşmuştur. Sanayiyle birlikte üretimin makinalaşması proleterlerin acımasız ve insafsızca sömürüsüne yol açtı.
.Bu durumu F.Engels ’’İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu’’ adlı çalışmasında şöyle ifade eder. ’’Kapitalistler fazla kar elde etmek ve en düşük maliyetle üretmek amacıyla; özellikle çocukların ve kadınların emeğini sömürdüler.Tekstil sanayinde binlerce çocuk bir parça ekmek için çalışıyordu ve uyumamaları için dövülen beş-altı yaşında çocuklar vardı.1875’te bile İngiltere ve İrlanda’da,yüzyirmibin kadar onbeş yaşından küçük çocuk tekstil sanayinde çalışıyorlardı.Genellikle ayakta günde 12-14 saat çalışmaya mecbur tutuluyorlardı’’.Avam Kamarası iki yüzlü davranarak,çocuklar için 12 saatlik iş gücünün aşılmaması gerekliliği ve bir yatakta iki çocuktan fazla kişinin yatırılmamasına ilişkin Nisan 1802 tarihli bir yasa çıkarır ama hiç bir zaman bu yasaya uyulmaz.
Dönemin sosyal planda en ilerilerinden sayılan Alman Krupp fabrikasına ait 1838 tarihli yönetmelikte şunlar yazılmıştır.’’Her işçi sadık olmalı ve kayıtsız şartsız itaat etmelidir, fabrikanın içinde ve dışında yakışık alır bir tarzda hareket etmeli,gayretkeşliğiyle fabrikanın karı için çalışma arzusu gütmelidir’’.Acımasızca ve insafsızca vahşi bir sömürüyle karşı karşıya kalan işçiler bütün bu kötü gidişata dur demek,ekonomik durumlarının düzeltilmesi talapleriyle mücadele başlatırlar.Bazen şiddet ve bazen de barışçıl yollarla devam eden bu mücadele 19 yy.ortalarına kadar sürmüş ise de, kendiliğindenci,tecrit olmuş bir durumdadır ve örgütlü,bilinçli bir niteliğe sahip değildir.
Bu durum,emeğin ve sermayenin uluslar arsı niteliği ve proletaryanın nitel ve nicel büyümesinin somut şartları,sınıfın çıkarlarını koruyabilecek ve burjuvaziye karşı işçi sınıfının birleşik güçleriyle karşı koyabilecek bir uluslar arası işçi sınıfı örgütünün kurulmasını zorunlu kılıyordu.Marks ve Engeles, 1847’de Komünist Manifesto’da ’’bütün ülkelerin proleterleri birleşiniz’’şiarıyla dünya proletaryasına birlik çağrısı yapıyorlardı.Bu vesileyle onlar salt kendi ülkelerinde değil,uluslararası düzeyde de proletaryanın birliğini ve örgütlenmesini haykırıyorlardı. Eylül 1864 de Marks ve Engels tarafından kurulan 1. Enternasyonal işçi derneği,Proudhon’culara karşı amansız ve dişe diş bir mücadeleye girişir.
ULUSLAR ARASI SENDİKAL ÖRGÜTLER
İlk defa 1871’de uluslar-arası Tütün İşçileri Mesleki Federasyonu kurulur.1.nci Dünya savaşı öncesi toplamda 32 meslek ve federasyon faaliyet yapmaktadır.Bunların en büyüğü ve en önemlisi 1.370.000 üyesiyle Madenciler Federasyonudur.1902’de Stuttgart’ta Alman Sendikalar Kongresi münasebetiyle,Avrupa ve ABD sendika merkezlerinin delegeleri uluslararası bir sendikal konferans düzenlerler.Aynı yıl İrlanda’nın Dublin kentinde ’’Milli Sendika Örgütlerinin Uluslararası Sekreterliği’’kurulur.Bu örgüt daha sonra 1913 Zürih Kongresinde ’’Uluslararsı Sendikalar Federasyonu’’ismini alır.
Bu federasyon, 6.200.000 den fazla işçiyi temsil etmesine rağmen önemli bir varlık gösteremez. Federasyonun başkanlığını Alman sağcı sosyal demokrat Lepien yapmaktadır.1.nci dünya savaşında Jouhauk, Gompers, Lepein ve şürekası savaşçı militarist burjuvazinin kuyruğuna takılarak,kendi ülkelerinin şoven ve militarist ideolojisinin savunucuları olmuşlardır.Daha sonra Rusya’daki 1917 Büyük Ekim Devrimi,dünya işçi sınıfını ve dünya sendikal hareketini derinden etkileyerek işçi sınıfı mücadelesini bir üst boyuta sıçratmıştır.
1.Uluslararası Sendikalar Federasyonu,
1919’da Amsterdam’da kurulmuştur ve ’’Amsterdam Enternasyonali’’adıyla tanınan bu örgüt genellikle Batı Avrupa’da faaliyet göstermiştir.Örgütün yöneticileri reformist ve sınıf işbirlikçilerdir.
2.Uluslararası Hristiyan Sendikalar Konfederasyonu.
1920’de Lahey’de kurulmuştur ve bu Konfederasyon sınıf mücadelesini ve şiddeti kesinlikle reddeder.
3.Kızıl Sendikalar Enternasyonali,
1920’de Moskova’da 41 ülke delegasyonunun katılımıyla Devrimci Sendikalar 1.nci Kongresi toplanır ve Kızıl Sendikalar Enternasyonali burada kurulur.Kızıl Sendikaların amacı kapitalist sistemi yıkmak,onun yerine sosyalist uygarlık kurmaktır.Kızıl Sendikalar enternasyonali,Komünist Enternasyonal’le birlikte dayanışma içinde çalışmıştır
Uluslararası tekellerin ve burjuvazinin çıkarlarını savunan Uluslararası Çalışma Örgütü, 1919’da kurulur,ilk kurucusu Fransız Silahlanma Bakanı Albert Thomas’dır.Daha sonra 2.nci Dünya savaşında Dünya Sendikalar Federasyonu (FSM ) kurulur.Dünya Sendikalar Konferansı,50 milyon emekçiyi temsil eden,40 milli sendika örgütü ve 15 uluslararası örgütün katılımıyla 6-17 Şubat 1945 tarihleri arasında Londra’da toplanmıştır. 56 ülkeden 215 delegenin katılımıyla 25 Eylül 8 Ekim 1945’de Dünya Sendikalar Konferansı toplanır.Konferans 3 Ekim’de Dünya Sendikalar Kongresi olur.Bu kongrede Dünya Sendikalar Federasyonu Ortaya çıkar ve kongre ( FSM )nin yönetici organlarını seçer.DEVAM EDECEK...
Erdoğan Ateşin
04.03.2012
KAYNAKÇA
G.Lefranc: Dünyada Sendikalizm
Marks,Engels:Seçme Eserler C.1
Lenin: Sendikaların Tarafsızlığı Üzerine
Lenin: Sendikalar Genel Durum ve Troçki’nin Hataları Üzerine
Filip Kota: Dünya Sendikal Hareketinde İki Karşıt Çizgi