- 1593 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
ALİ OSMANDAN ÂL-İ OSMANA -2-
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Bab-ı Hümayundan içeri girdiğinde neredeyse akşam olmak üzereydi. Cellat çeşmesi ve cellat taşının bulunduğu yerde biraz oyalandı. O taşta nicelerinin boynu vurulmuş, nicelerinin boynuna yağlı urganlar geçirilmişti ki bunlar arasında sadrazamlar da vardı.
Kendisini bu makama getiren Sultan III. Ahmet tahta cülus ettiğinden bu yana ne kadar çok sadrazam değiştirmişti. 1703 ten 1718 e kadar geçen bu süre içinde tam on iki tane sadrazam değişmişti. ‘’Bunlar içinde Baltacı Mehmet Paşa’nın iki defa sadarete getirildiğini hesaba katarsak on üç sadrazam geldi geçti bu on beş yıl içinde . Oysa ben on üç senedir bu makamdayım.’’ Diye kendisiyle gurur duydu. Ama yine de hiç belli olmazdı bu Osmanlı’nın ne yapacağı.
Sultan III. Ahmet Han’ın babası IV. Mehmet zamanında sadaret makamına getirilmiş olan Köprülü Mehmet Paşa gibi bazı şartlar ileri sürerek gelmemişti ki sadaret makamına. Ama yine de bir ya da iki ay bu makamda kalanlara bakınca oldukça uzun bir sadrazamlık dönemi yaşamıştı.
‘’Sadrazmlıkta uzun süre kalabilmek için Hünkarı kendine benzeteceksin. Başka yolu yok ‘’ diye geçirdi içinden. Ama biraz tarih okuma zahmetine katlansaydı hiç de böyle düşünmezdi. Çünkü Anadolu Selçuklu Sultanı II.Gıyaseddin Keyhüsrev de önce veziri Saadettin’in etkisinde kalarak zevk-ü sefaya dalmış fakat sonunda onu bir köpek gibi öldürtmüştü. Bu yüzden olsa gerek , o vezirin adı tarihlere Saadettin Köpek olarak geçmişti.
Merzifonlu Kara Mustafa ve Baltacı Mehmet Paşa örnekleri de İbrahim Paşa’nın nasıl bir yol çizmesi gerektiğinde etkili olmuştu.
Merzifonlu, Viyana önlerinde uğradığı ihanet yüzünden savaşı kaybetmesine rağmen neredeyse tek askerin burnu bile kanamadan orduyu Belgrat’a kadar çekebildiği için önce kılıç ve murassa kürk ile taltif edilmiş ama sonrasında yine Belgrat’a gönderilen bir fermanla orada kafası kesilmişti.
Kendisinden iki önceki sadrazam olan Silahtar Ali Paşa ne yapmıştı peki ? Petervaradin’de ordusunu Avusturya ordusu karşısında cesaretlendireyim derken alnının ortasından kurşunu yemişti.
‘’ Şehit Ali Paşa’ymış…Şehit oldun da ne oldu Ali Paşa hem savaşı kaybettin hem de sadrazam koltuğunu…Otursaydın ya Payitahtta. Ne işin var savaş meydanlarında. Bak ben ne güzel barış içinde yürütürüm devlet işlerini. Herkes halinden nice memnun…Yok yok en iyisi benim yaptığım. Savaştan uzak duracaksın ,Padişahımız Efendimizi de uzak tutacaksın, halkı ise oyalayacak bir şeyler bulacaksın devamlı ki kellen omuzlarının üzerinde dursun , koltuğun kavi olsun’’ dedi kendi kendine İbrahim Paşa.
Huzura çıktığında Padişah önündeki kağıda bir şeyler yazmaktaydı.
-Selamünaleyküm Hünkarım. Beni emretmişsiniz.
-Aleykümselam İbrahim. Nerelerdeydin bu gün?
-Üsküdar’a Molla Ali Osman’ın dergahına gittim.
-Âla… Nasıldır Mollamız. Sağlık-sıhhati yerindedir inşallah.
-Hamdolsun Hünkarım. Saye-i şahanede sıhhat ve afiyeti yerindedir.
-Mollamız ne der devletin hal ve gidişine?
-Çok beğenir Hünkarım. Her kes sizden razı…Ben de razıyım…Cenab-ı Mevlam dahi razı olsun der.
-Demek ki Molla da başlamış dalkavukluğa ha? Yazık yazıkkk.O da bozulduysa halimiz haraptır İbrahim.
İbrahim Paşa içinde bir ürperme hissederek başını eğdi. Padişah anlamış mıydı yalan söylediğini acaba?
-İbrahim…Beni iyi dinle. Benim on altı zevcimden on yedi tane kerimem, on dört tane de şehzadem oldu. Hayatta olanı var dar-u bekaya irtihal eylemiş ( ölmüş ) olanlar var. Bir teki bile benim için İsmail olup boynunu bıçağa uzatır mı sence? Ya sen İbrahim…Bir tek İsmail Bulabilir misin ki vakit ve saat geldiğinde senin için boynunu bıçağa uzatabilsin?
-Hâşa Hünkarım…Adım İbrahim’dir benim o kadar…İsmail’i kurban eden İbrahim olmak ne haddimize.
-İbrahim…Şimdi bıçak İsmail’in boynunda değil…Devran değişti…Bıçak İbrahim’in boynunda şimdi. Korkarım Ahmet’e de çalacaklar o bıçağı.
-Hünkarım…Devlet-i Âliye için boynumuz kıldan incedir. Gerekirse bir İbrahim değil binlerce İbrahim yolunuza feda olsun.
-Yok İbrahim…Ne İbrahimler ne de bir başkası bizim için feda olmasın. Ama bu dedikoduların aslını astarını araştır bir. Tebaaya bu kadar hizmette bulunduğumuz halde nedir bu dedikodular. Kimlerdir bu fitne fesatlar bul ortaya çıkar cezalarını ver ki Baltacı Mehmet Paşa gibi sen de dedikoduların kurbanı olmayasın.
İbrahim Paşa , Molla Ali Osman’ın Hezarpare Ahmet Paşa örneğinden sonra bir kez de Padişahın Baltacı Mehmet Paşa örneği ile sarsılmıştı.
1711 de Prut Savaşında Rusları darmadağın eden Baltacı Paşa daha sonra şartları çok basit bir antlaşma yaparak Rusları adeta mezardan çıkartıp yeniden hayat verdiği için hakkında aslı astarı olmayan bir sürü dedikodu çıkarılmıştı. Güya Çar Petro’nun gözdesi Katherina ile geçirdiği bir gece yüzündendi o antlaşmanın o kadar basit olması. Hiç kimse Baltacı Mehmet’in, daha sonra yapılması planlanan Avusturya seferi öncesinde Rusya ile Avusturya’nın birleşmemesi için Rusları serbest bıraktığını, Rusları bir minnet borcu içine sokarak Avusturya savaşına karışmamalarını sağlamayı düşündüğünü anlamamıştı. Sonunda Paşa azledilmiş ve sürgüne gönderilmişti.
İbrahim Paşa da biliyordu Baltacı Mehmet Paşa’nın günahsız yere sadaretten indirildiğini. O bakımdan da oldukça huzursuz olmuştu.
III. Ahmet, İbrahim Paşa’ya eliyle ‘’ çık ‘’ işareti yaptıktan sonra ‘’Necib ‘’ mahlası ile yazdığı şiirine geri döndü.
İbrahim Paşa ise boynunda bir sızı duyarak kendi hanesine gitti. Huzursuz olsa da, kabusları sık sık uykusunu bölse de uyuyabildi.
Aynı gece Ne patrona Halil ne de avanesi bir saniye bile gözlerini kırpmadılar. Meyhaneden çıktıktan sonra başlattıkları ayaklanmada umdukları desteği bulamamışlardı. Fakat yine de seslerini duyurmuş oldukları için kendilerini başarılı buluyorlar öte taraftan yeterince taraftar bulamamış olmaktan dolayı kellelerinin her an düşürülebileceği endişesiyle korkuyorlardı. Patrona Halil hariç.
Tarih 25 Eylül 1730 idi ve her an her şey olabilirdi.
YORUMLAR
sami biberoğulları
Tarihimizi biraz da biz bu hale getiriyoruz maalesef...Gewrçi ben de yazımın başından sonuna kadar hep koparılan kellelerden bahsedeceğim ama bizim tarihimiz hep kelle koparmaktan ibaret değil. Çok zarif ve naif hikayelerimiz de var tarihte ama onları pek anlatmıyoruz .
Selam ve saygılarımla.
Hiç kimse Baltacı Mehmet’in, daha sonra yapılması planlanan Avusturya seferi öncesinde Rusya ile Avusturya’nın birleşmemesi için Rusları serbest bıraktığını....
==
İşte budur...Baltacı Mehmet Paşa çok zeki kurnaz ve devletini çok seven bir paşaydı.Çok ince planı dedikodu çekememezlik ve iftiralarla Katerinanın koynunda sabahladı yalanlarıyla başını kaydetti.Tarih gösteriyor ki, fitne fesat ve çekememezlik durmaış bitmemiş ve bitmeyecektir.Baltacı Mehmet Paşanın Mekanı Cennet olsun..Yüreğine sağlık Sami Hocam...
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Şimdiiiii:)
Ben genel olarak sayısal derslerinde iyi olan bir öğrenciydim. Yine öyle bir bölümde okuyorum, siz bakmayın yazılar falan yazdığıma.
Tarihe gelince inanın dersler arasında en sevmeyerek çalıştığım dersti. Sınıfın en iyi notlarını alırdım ama sınavlardan sonra soracağınız hiç bir soruya doğru cevap veremeyecek kadar çalışırdım.
Tarih derslerinde genel olarak matematik, fizik soru bankalarımı yanımda götürür çaktırmadan çözerdim, yakalandığımda olurdu hani ama genelde fark ettirmezdim:D
Ama nedense üniversiteye başladıktan sonra tarihi bilmemek huzurumu kaçırdı diyebilirim.
Tarihi öğrenmek gerektiğini geçte olsa fark ettim.
Şimdi "bırak bunları yazıma gel" diyeceksiniz eminim:))
Ben eğer sizin gibi bir tarih öğretmenim olsaydı tarihle aramdaki bu soğuk savaş olmazdı diyorum. Gerçekten çok güzel anlatmışsınız.
Damat İbrahim Paşayı ve onun tarihteki hayat öyküsünü, İskender Pala'nın Katre-i Matem romanından az da olsa biliyorum. Gerçi siz daha ayrıntıyla vermişsiniz,hem belki o roman olduğu için bazı kurgular da olabilir içinde ama şu an ikisinde de büyük paralellik gördüm.
Aynı çizgi üzerinde gidiyorlar şu ana kadar, takip edip devamında da bu ortak bakış açısı sürecek mi merak ediyorum.
Çok tebrik ediyorum gün seçkisini ve yazarını..
Ayrıca seçki kuruluna da bu güzel seçkiden ötürü teşekkür ediyorum..
Selam ve saygılarımla..
sami biberoğulları
Öncelikle bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Beni onurlandırdın. Ama onun ötesinde bana çok büyük bir iyilik daha yaptın. Ben İskender Pala'nın Şah&Sulatn'ını okudum ama Katre-i Matem'ini duduğum halde okumamıştım. İlk iş olarak bu romanı alıp okuyacağım. Eğer bire bir aynı konuyu işliyorsak bir kez daha düşüneceğim bu yazı dizimi.
Kitap okuyan bir genç kızla arkadaş olmanın bahtiyarlığı ile selam ve sevgilerimi yolluyorum.
O qué
Bu yazı dizisina kesinlikle devam etmelisiniz bence. Çünkü buradaki tam konu bu, aynı zamanda daha teferruatlı bilgi edinme imkanı mümkün sizin yazı dizinizle..
Hatta bir ara Pargalı İbrahimi de anlatsanız nasıl mutlu olurdum anlatamam çünkü o olayıda cidden merak ediyor ama tembelliklerimden araştırmıyorum:))
Tekrar Saygılar
Tarihi ve tarihi romanları çok severim. İlgiyle takip edeceğim Sami Bey. Umarım tarafsız bir şekilde yazmayı başarbilirsiniz.
İlk bölümü de bu bölümü de beğendim.
Kutluyorum. Saygılar.
sami biberoğulları
Bu yazı serisine başlarken en büyük endişem tarafsız bir şekilde yazma konusuydu. İnşallah bunu başarırırm. Elimden geldiği kadar tarafsız olmaya riayet edeceğim ama tüm arkadaşlarımdan olduğu gibi sizden de aynı şeyi isteyeceğim: Yanlış ya da hatalı gördüğünüz bir hususa rastlarsanız mutlaka ama mutlaka yorum ve eleştirilerilerinizi yazın.
Bu yazı dizisine çok önem veriyorum ben. Hiciv ve komedi bir yere kadar. İnsanımızın gülmek kadar tarihe de ihtiyaçları var. Hatta en fazla ihtiyaçları olan şey tarihlerini bilmek ve ben şu anda uzak bir tarih olan bu olayları anlatırken hiç beklenmedik yerlerde yakın tarihimize dalacağım ki bunu ilerleyen bölümlerde görecek tüm okuyanlar inşallah.
Tekrar teşekkürlerimle selam ve saygılarımı sunuyorum.
Aynur Engindeniz
Yeni başlamış olduğum Ali Osmandan Âl-i Osmana adlı yazı dizimin bu ikinci bölümünü günün yazısı seçen Seçki kuruluna ve yazımı/ yazılarımı devamlı okuyarak bestek ve teşviklerini esirgemeyen Edebiyat Defteri Sitemizin değerli şair ve yazarlarına, Bütün gönül dostlarıma sonsuz teşekkürler, selam ve sevgilerimi sunuyorum.
bu emek dolu çalışmayı gün de görmek beni sevindirdi hocam
tekrar kutlarım haklı başarınızı
saygılarımla
sami biberoğulları
Mizah dışındaki bir alanda taltif edilmekten dolayı çok mutlu oldum. Oldukça endişeli bir şekilde başladığım bu yazı dizisinde sanırım doğru yoldayım. Bu arada size de çok teşekkür ederim. Devamlı desteklediniz ve teşvik ettiniz beni. Çok sağ olun var olun.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
merhaba arkadaşım öğlen yazarken ışıklar gitti tabi o güzelim tarihi eser yazılarımda gitti:)şaka bir yana ina hayranlıkla okuyorum unuttuğum tarihimizi yeniden hatırlattığın için teşekkür ederim hani tarihi eser deyince beni bir gülme alıyor kendimde tarih olduğum için tvde yayınlanna şu yapay tarihcilerin yaptığı gibi ne padişahlarımız varmış ne heremler varmışda bizlerin haberi yokmuş diyorum haremde erkeklerin cirit attığı sarayalar derdeymiş acaba padişahlarımızda haremden başka yerdelerde görünmeyen kişilermişte bu şavaları kım yapmış acaba belkıde yedi cücelerdi şavasanlar ne dersiniz biliyorsunuz benim kızımda tarih ögretmeni ve aman anne sakın seyretmeyin diyor ama çocuklarrımız seyrediyor hani tarihi dizi ya sözüm ona o kadar rütüğe yazdığımız halde aynen yayında devam ediyor sarayadaki hatunları gören çocuklarımız imrenecek vallahi gögüsler fora gezen cariyeleri gördükce arkadaşım yüreğin var olsun arkadaşım keşke bu güzel yazılarını okuaya bilselerdi diyorum sevgi ile kal pek güzel yazı yazzama kusuruma bakma olurmu
sami biberoğulları
Güzel ve çok haklı konulara temas ettiğin yorumun için çok teşekkür ederim. Fakat bu yorum içinde beni asıl sevindiren Tarih Öğretmeni bir kızının olması oldu. Kızınla bir arada mı oturuyorsun bilmiyorum ama bu yazıları ona da okutma imkanın varsa genç bir meslektaşımın görüş ve düşüncelerini öğrenmekten mutluluk duyarım.
Selam ve saygılarımla.
siyahgecem
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
siyahgecem
Dedim ya, siz anlatınca insanın çok güzel kalıyor aklında.
Bakalım şimdi kim var sırada ?
:)
sami biberoğulları
Tarihin normal seyri içerisinde olması gereken tabii ki Patrona Halil ayaklanması, İbrahim Paşa'nın öldürülüp III.Ahmet'ğin tahttan indirilmesi...Ama araya öyle bölümler girecek ki kronolojik sıra alt üst olacak ama hikayenin genel seyrinde hiç bir değişiklik olmayacak. Herneyse...İlgi ile takip etiğiniz için çok çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Billur T. Phelps
Güzel bir yazının taçlanmak hakkıydı :)
sami biberoğulları
Bu benim için önemliydi. Çünkü ciddi bir konuda ve gerçekten de emek sarfederek yazmaya çalıştığım bir yazının ödüllendirilmesi en azından kendi kendime '' Doğru yoldasın '' dedirtti.
Elimden geldiği kadar tarihi çarpıtmadan herkesin okuyup anlayabileceği, okumaktan zevk alabileceği bir yazı serisi hazırlamak istiyorum. Umarım başarılı olurum.
Övgünüz için tekrar teşekkürlerimle birlikte selam ve sevgilerimi sunuyorum.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
hocam emeklerine sağlık..
tarihi bilgilerimize tekrardan ışık oluyorsun..
selam ve dua ile..
sami biberoğulları
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
her konuda deryayı umman bir kalem...ben tarihi sevmiyorum diyenler bir kere okusa....benim gibi tiryakisi olurlar hocam devam.....saygılar sevgiler
sami biberoğulları
Ya aslında bu yazdıklarım bilinmeyen şeyler değil ki? Benim derslerde anlattığım konular. Millet tarih öğretmenleri ders anlatırken uyuyor mu ne?( Asla ve asla bu sitedeki arkadaşları kast etmiyorum ) Ben senelerdir işte aynen burada yazdıklarımı ders olarak anlatıyorum. Diğer meslektaşlarım da aynı şeyi yapıyorlar sanırım. Ama sanırım daha sonra tekrar edilmediği ya da kaldırılıp rafa konduğu için unutuluyor.
Değerli abim. Allah nasip ederse bu yazı içinde bazı sürprizlerim de olacak.
Selam ve saygılarımla.
Tarihimizden kareler,lise yıllarındakii bilgilerimi ve tarihimizi yeniden hatırlamak çok güzeldi...
Elimde yeni okumaya başlayacağım Osmanlı imparatorluğunun yükselişi ve çöküşü adlı kitap var...(LORD KINROSS) Sevgiler...
sami biberoğulları
Elinizdeki eser Osmanlı Tarihi hakkında yabancılar tarafından yazılmış en tarafsız eserlerden birisidir. Bir diğeri de Hammer'in Osmanlı Tarihidir. İkisi de okunması zor eserlerdir. Size kolaylıklar dilerim.
Selam ve sevgilerimle.
Lisede tarih okuduk ama koca yıl yunan tarihi ikinci yarıyıl da kendi tarihimiz onu da bitmeden okul bitti.Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Payitahtta padişah bile olmak istemem vezir hiç değil kelle koltukta öldürülme korkusuyla hep hocam eskiden baanları say deseniz nederse hepsini sayablirdim şimdi bakanları say desene kaçtanesini sayarım bilmiyorum şimdi de vezirler değişiyor hemde çok sık
biz türküz hocam bizde iş yapanı çalışanı bırakmazlar çalışsın ülkeye hizmet etsin diye ozamanda öyleymişbaltacı mehmet paşa şimdi de farklı değil şimdi de sürgünler var
en son lisede tarih okudum baltacıyı bir ruskarısı lüzünden ruslara insaflı davrandı diye öğretildi
sayenizde tarihi öğreniceğiz hocam bu seri bitince yakın tarih yani tek partilikten çok partiliğe geçişide anlatın
selamlar sebvgiler
cetvel yok değilmi geçtimmi sınavı
sami biberoğulları
Öncelikle yazılarımı ilgi ile takip ettiğin için çok çok teşekkür ederim. Bu yazı dizinde çok yakın tarihize de atıflarda bulunacağım zaman zaman. Çok partili hayata geçişimiz ve sonrası gelişmeleri yazar mıyım ya da buna cesaret edebilir miyim bilemiyorum. Çünkü o dönemi yazmak bir ateşten gömlek....Çünkü o dönemi tarafsız bir gözle yazabilmek neredeyse imkansız. İşin içine mutlaka kendi dünya ve siyasi görüşüm karışacaktır. O bakımdan da şimdilik hiç düşünmem o dönemi yazmayı...Ama yine de nasip diyelim.
Selam ve sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler selamlar
sami biberoğulları
Tarihimizden nefis kesitler okuttunuz Hocam; böylesine sade ve anlaşılır bir dille tarih okumak, olayları irdelemek ve dönen dolapları anlatmak önemli bir meziyettir kanaatice, baytan sona kadar okuyupkeşke daha olsa dedğim bir yazıydı...Allah kaleminize zeval vermesin...
Selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Uzun soluklu bir yazı dizisi olarak düşündüğüm bu öyküde daha nice yeni bölümler olacak inşallah. Hatta sürpriz bölümler day yazmak niyetindeyim. Çok sağolun var olunn.
Selam ve saygılarımla.