- 518 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YANLIŞ HESAP GERİ TEPTİ
YANLIŞ HESAP GERİ TEPTİ
Dr. Sadık Özen
“Yanlış hesap Bağdat’tan döner “ diye bir atasözümüzün olduğunu bilmeyen yok gibidir. Ülkemizde, bugüne kadar benzeri görülmemiş bir şekilde, akıl ve mantıkla bağdaşmayan “Ucube” bir kongre olayı yaşandı.
Yapılan çıkar hesapları tümüyle geri tepti ve ne yazık ki ucubeliği yaratan herkes yenik düştü sonunda. Ama bu arada, acemi denilen siyasetçi 50 yıllık profesyonelleri alt etmeyi başardı.
Kırkpınar Güreşleri’nde bile eşine rastlanmayan bir durumdur bu. Başaltı güreşçi, başa güreşeni yerden yere vurup “Altın kemer” i alıp taktı beline.
Demokrasilerde doğal karşılanması gereken bir şeydir bu. Ama demokrasilerde asıl olması gereken şey; hak edenlerin hak ettikleri, yerlere gelebilmeleri olmalıdır. Eğer zamanında bunun gerçekleştirilme olanağı bulunamışsa, bir gün gelip bu gibi durumlarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Hani “Ne ekersen onu biçersin” denir ya, işte aynen öyle olmuştur.
Ayak oyunlarıyla çelme takıp, seni yere düşüreni göremezsen, sonu işte böyle olur. Çeşme takanın peşine takılıp, hala onun dümen suyunda gidenler, bir gün gelip yeni çelmeler takılmasını hak ediyorlar demektir.
Bu duruma muhatap olan politikacılar keşke 20 ay önce yazdığım “LİDER OLMANIN KOŞULLARI VAR” başlıklı yazımı okuyabilmiş olabilselerdi. Dikkate almaları halinde belki bugün böyle bir duruma düşmüş olmazlardı. Ama lider konumundaki koskoca politikacılar,
bizim gibi amatör yazarların görüş ve önerilerine hiç değer verirler mi?
Yıllardır, acaba bir uyarıda bulunabilir miyim diye çırpındım durdum. Arka arkaya makaleler yazdım ve birçok yerde paylaştım. Kendi adıma hiçbir beklentim yoktu. Bütün çabam Cumhuriyeti kuran partinin başarılı olmasıydı. Üst düzey politikacıların, paylarına düşen sorumlulukları ve üzerlerindeki tarihi görevleri görmelerini istedim. Çekinmedim, korkmadım ve düşündüklerimi açık acık yazdım. İsteyenler girerler sitelerime okuyabilirler ne yazdıklarımı.
Kadınlarımıza ve gençlerimize ülke yönetiminde daha çok yer verilmesini ve omuzlarına daha çok sorumluluk yüklenmesini, CHP’nin yenilenmesini, gençleştirilmesini, hantallıktan kurtarılmasını ve yeni bir dinamizm kazandırılmasını önerdim. Böyle yapılacağına, bunun tam aksi uygulandı. Rakip çıkanların ve muhalefet edenlerin kafaları ezilip partiden atıldı. Bunun adına da demokrasi denildi.
“Etme bulursun” dünyası bu. Atalarımız boşuna söylememişler ki bu sözü. Gerçekten eden buluyor sonunda. Önemli olan kişilerin kaybettikleri değil aslında, önemli olan ülkemizin yitirdikleri, halkımızın uğradığı hüsran ve sahip olduğumuz ilkelerimizin gördüğü zarar.
“Demir tavında dövülür” atasözümüzün gerçekliği, bu son yaşanan olaylarla bir kere daha doğrulanmış oldu. Sorumluluğu üzerinde taşıyanın bir türlü eline alamadığı okları, aldı elin adamı eline, taktı yayına ve onu can evinden vurdu. Üstelik bir taşla iki kuşu birden vurmuş oldu; bir taraftan yaptığı hataların üstünü örttü ve hakkındaki kuşkuları ortadan kaldırdı, öte yandan partililerin beklentilerinin büyük bir kısmına çözüm getirmiş oldu. Helal olsun demekten başka çare kalmadı elimizde.
Peki şimdi ne olacak, rejimle ilgili olarak uyandırılan kuşkular ortadan kalkabilecek mi, yoksa dümen ele geçince tam gaz gidilecek mi? Dilerim birincisi olur. Yoksa, Cumhuriyetimiz, bağımsızlık ve egemenliğimiz büyük tehlike altına girer.
Şimdi yapılması gereken şey, yaşanmış olan bütün acayipliklerin unutulmaya çalışılması, parti ve ülke çıkarları için el ele verilmese ve görüntüden ibaret olsa bile, tarafların özveride bulunarak durumu kurtarabilme çabasına girilmesi gerekiyor.
Kör bir kuyuya taş atılmaktan vazgeçilmeli, yaşanan olumsuzluklar en azından bir süre için buz dolabına kaldırılmalıdır. “Zaman her şeyin ilacıdır” sözü boşuna söylenmemiştir.
Hiç kimseyle kişisel bir alışverişim olmadığı için, düşüncelerimi kişi ismi zikretmeden açıklamaya çalıştım. Sahip oldukları kişilikleri ve düzeyleri itibariyle, bu yazımı okuyanların, söylemek istediklerimi net bir şekilde anlamış olacaklarına inanıyorum.
Dilerim basiret galip gelir. Çünkü ülke çıkarları bunu gerektiriyor. Aksi halde, yıkıntıya neden olanlar, bu yıkıntının altında ilk olarak kendileri kalacaklardır.
Saygılarımla…
27 Şubat 2012
www.fikirplatformu.net www.edebiyatdefteri.com www.antalyabugun.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.