Ne Kadar Çok Şey Kaçırdım Şu Hayatta...
Ne kadar çok şey kaçırdım şu hayatta, zamanın akışına bıraktığım bunca şey, bir daha geri gelmeyecek zaman parçaları ve bir daha yaşayamayacağım sevdiğim zamanlar...
Kaderimi elime verseydiler bırakırmıydım bunca şeyi bir bilinmezliğin ortasına ya da salarmıydım kendimi kimsesizliğin tam göbeğine bunca güzel insana rağmen.
Hiç incelmeden, şöyle kabaca bir düşündüğümde bile o kadar çok şey varki hayatımda bir daha yaşayamayacağım, bundan sonraki bütün hayatımı bir araya getirsem bile yanına yaklaşamayacağım mutluluklar asılı duruyor tam ucunda yalnız geçen zamanın. Götürdüler işte sormadan, gözümün içine bakmadan ki belki de ondan korktular, tam göz bebeklerimin ortasında duruyordu korkularım, bütün gücüyle bağırıyordular uzaktan tepkisiz seyredenlere.
Neler gitti hayatımdan, beni beklemeyen bir zaman yüzünden; bir cenaze, acısını taa içimde hissettiğim, hala inanmak istemediğim bir gidiş. Başka bir cenaze daha vardı farkında olmadığım, içimde bir çocuk vardı hala umudu olan, öldürmüşler. Ve bir cenaze daha hayatımın güzel yıllarından armağan güzel bir insan için mezarına toprak atmam gereken. İrili ufaklı bir çok şey geçti benim yokluğumda, benim hayatımdan. Ve ben hepsini bir seyirci gibi bir kenarından seyrettim, alkışlarım bile duyulmadan.
Bütün bunların yanında zaman var kaçan, sevdiğim insanların en güzel anları var kaybettiğim. Mesela büyükler var hayatımda çok sevdiğim, artık yaşlanmakta olan ve bu yaşanılan yılları bir daha yaşayamayacak olan hayatın anlamları var bir ucunda hayatın. Bundan sonra ne kadar daha yaşayacakları belli olmayan "herşeylerim" var mesela. Hislerimi anlatamama engel bir zaman var tam boğazımın şurasında duran ve nefes alıp vermemi zorlaştıran. Anlatmak istedğim ama bir türlü dilimin dönmediği şeyler...
Kaybettiklerim dışında kazandıklarımda var elbet. Yeryüzünde sevgiye dair bütün korkular mesela. Bütün cümlelerin başına "Ya ... ise " ekleten ve bir ihtimaller denizinde boğulmama sebep olan korkular. Gece uyurken çalan telefonun hayatımın önemli bir kısmını hiç acımadan götürebilmesine sebep olan korkular. Şüpheler var sonra, aklımın bir yarısını meşgul eden, sırf ben burada üzülmeyeyim diye yalanın hasını söyleyebilecek insanlar yüzünden sahip olduğum şüpheler ki onlar tamamen ayrı bir zaman dilimi çaldılar hayatımdan. Bir de çaresizlik var koynumda, elimi uzatamadığım insanlar var, yüreklerine en zor anlarında dokunamadığım ve bundan sonra görüp görebileceğim hiç bir güzel günün tamir edemeyeceği anılar bırakan çaresizlik.
hires (yine eskilerden...)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.