- 1634 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FATİH SULTAN MEHMET’İN ENTELEKTÜEL ZEKÂSI: ROMA İMPARATORLUĞU VE İSLAMİYET
FATİH SULTAN MEHMET’İN ENTELEKTÜEL ZEKÂSI: ROMA İMPARATORLUĞU VE İSLAMİYET
Roma İmparatorluğu olmasaydı; Hz Muhammed tebliğde başarılı olamazdı. İslamiyet Roma İmparatorluğu’nun sağladığı demokratlık, özgürlük sahasında hızla yayılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun Fatih Sultan Mehmet ile kaldırılışından itibaren İslamiyet ve İslam Devletleri hızla yok oluş sürecine girmiştir. Fatih’in entelektüel zekâsı Roma İmparatorluğu’nun yükselme, yayılma ve uygarlık modelini kavramaya yetmemiştir.
İngiltere aydınları Roma İmparatorluğu’nun bu özelliğini kavrayıp hasislikle ve zorlukla cumhuriyeti kurmaya çalışmış bir ölçüde başarmıştır. Sonuçta İngiliz Demokrasisi, Amerikan Demokrasisi Fransız Demokrasisi ortaya çıkmıştır. Demokrasilerin doğuşu ve yayılışı ile İslamiyet tekrar yayılma sürecine girmiştir.
Batıl dinli demokratik olmayan devletlerin egemenlik sahasında İslamiyet ilerleyememektedir.
Batı Medeniyeti olmadan Türkiye dâhil Müslüman devletler Demokratik Cumhuriyeti yaşatma kabiliyetinden uzak görünüyor. Fatih’in entelektüel zekâsı Roma’nın Cumhuriyet demek olduğunu kavrayamamıştır. Hz Muhammed’in kurduğu ulusal devletin cumhuriyete dayalı devlet olduğunu kavrayamamıştır. Yine Hz Ebubekir’i kısa dönem halifelik yaptığı için saymazsak Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ali Roma İmparatorluğu gibi demokrasiyi müessesleştirememiştir. Sadece Halifelik yönetim merkezi Medine’de ve Roma’nın demokrasiyi müessesleştirdiği yerlerde pragmatist yönetimle demokrasiye yer vermiştir.
Dört halife demokrasiyi müessesleştiremeyince sonraki gelenler dört halife dönemini zirve dönemi olarak gördüğünden demokratik teşkilatları hayal bile etmek suç olmuştur. Bununla birlikte 1100’lü yıllardan sonra Kuzey Afrika ve İspanya, İngiltere, Fransa, İtalya’yı etki sahasında tutan Muvahhitler Devleti demokratik devlet müessesleri kurmuştur. Bu demokratik değerler bazı Müslüman devletlerin şiddetli muhalefeti ile karşılaşmıştır. Bu değerleri savunmak dinsizlikle eş değer gösterilmiştir. Demokrasi istemek Emire, Kaan’a, Padişah’a, Halife’ye itaatsizlik olarak görülmüştür. Fatih Sultan Mehmet’in de entelektüel zekâsı bu eksenden öteye gidemeyen bir kavrama gücüne sahipti. Bu konuda öylesine katıydı ki 11 aylık kardeşinin bile katlini emreden padişah olmuştu.
Fatih Sultan Mehmet’in entellektüel zekası Batı Medeniyetinin yeniden doğuşunu hazırladı. İslam Medeniyetinin çöküşünün başlangıç çağını başlattı.Fatih Sultan Mehmet Avrupa’yı kilisenin ve Roma İmparatorunun baskısından kurtarıp modernleşme çağına geçmesinde büyük rol oynamıştır.İtalya’da Rönesans başladı. Daha sonra reformlarla gelişti. Ancak İslam ülkeleri ve devletleri üzerinde tersi bir sonuç yaratmış. Beylik ve İslam devletlerini, işgal ve yoketme sürecini başlatmıştır.
Yine Fatih Sultan Mehmet’in entellektüel zekası İslamiyet’in ve Roma Hukuku’nun özel mülkiyet eksenli bir iktisadi temellli devlet olduğunu fark edip müesseleştirememiştir. Bu nedenle özel hukuk sistemi Osmanlı Devleti’nde asla gelişim sağlayacak bir ortam bulamamıştır. Bu nedenle Mustafa Kemal özel hukuku Batılı Devletler hukuklarından almıştır. Osmanlı Devleti geleneksel Türk Devlet yapısını korumuştur. Geleneksel Türk Devlet yapısına göre mülk ve insanlar hakanın ve kardeşlerinin malıdır.
Fatih Sultan Mehmet’in kardeş katli yasası ile kardeşler yok edilerek mülk ve insanlar sadece hakanın malı olmuştur. Türkler tarhin hiç bir döneminde hür insan statüsünde olmamış hakanın kulu, kölesi olarak işleyen siyasal, yönetsel sistemin parçası olmuştur.
Fatih Roma Devlet anlayışını anlayamamış kendisini Roma İmparatoru olarak görmesine rağmen Türklere, Türk Devlet Hukukunu uygulamıştır.
ABDULLAH BEDELOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.