- 1935 Okunma
- 23 Yorum
- 0 Beğeni
Gayet NET muhabbetler -10-
BU GÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM.
Anlatırken çok kısa geliyor da yaşarken hiç de o kadar kısa değildi o gece…Sabaha kadar yatağın içinde o kadar çok dönmüşüm, yatak çarşafını bedenime öyle bir dolamışım ki bu dönüşlerimle, sabah kalktığımda kefenlenmiş mefta gibiydim.
Cihangir ve Tuğrul işe gitmişlerdi. Güzel bir banyo yapıp sakalları tırpanla biçtikten sonra lacivert takım elbisemi de giyerekten evden çıktım. Ümraniye’ye kadar gidip kredi kartına on taksit iki tane alyans aldım. Bir çiçekçiden Orkide’m için güzel bir çiçek aranjmanı yaptırıp mahallemize geri döndüm. Biricik aşkımla ilk yüz yüze buluştuğumuz mekan olan pastaneye gelip oradan da bir kutu madlen çikolata aldım ve Fatma Hanımla eşi Albayımı beklemeye başladım.
Saat bire doğru Fatma Hanım ve eşi arabalarıyla geldiler ve beni de alarak Kadıköy’de bize verilen adrese gittik. Kapının ziline bir iki defa bastıktan sonra bizim meza-morto teyze kapıyı açtı. Ben içimden ‘’ Bu ne saygısızlık koskoca yaşlı başlı kadına kapı açtırıyorlar’’ diye düşünüyor ve kızıyordum lakin sanırım evde değillerdi. Yani Mualla ve Alev’den bahsediyorum.
Her neyse bizim meza-morto teyze ‘’ al yeşil giyer allanır, Çermik yolunda sallanır’’ türküsünde olduğu gibi allanmış, pullanmış, kısacası kendisini tam bir rektifiyeden geçirtmişti.
-Efendim tanıtayım. Çok değerli öğretmen Arkadaşım Fatma Hanım ve eşi Emekli Albay Lütfi Bey..
Sonra da benim müstakbel kaynanayı Fatma Hanım ve eşine tanıtacağım ama birden aklıma geldi. Ben onun adını bilmiyordum. Sormak da hiç aklıma gelmemişti?
-Efendimmm..Şeyyy çok affedersiniz. Bendeniz dahi adınızı sormayı unutmuşum…
-Kihhh kiiihh kiiih… Ay o kadar çok heyecanlandırdım demek ki sizi? Heyecandan adımı bile unuttunuz. Neyse efendim ayakta kaldınız buyurun içeri.
‘’Ulan muşmula sen beni ne diye heyecanlandıracaksın? İneğe bak yahu sanki onu isteyeceğiz’’
Çikolatamızı ve çiçeğimizi müstakbel kayınvalidemin titrek ellerine teslim ettikten sonra içeri girdik. Ben tam ‘’ Mualla yok mu?’’ diye soracaktım ki Albay’ım lafa girdi.
-Çok güzel bir eviniz varmış. Gayet güzel döşemişsiniz?
-Zamanında bol bol döşettirdik efendim. Bunun gibi iki tane daha var. Biri Moda’da biri de Erenköy’de…Ben nasip olursa evlendikten sonra bu evde oturmayı düşünüyorum. Siz ne dersiniz Sami Bey?
‘’Yav bana ne? Ne cehennemde oturursan otur. Allah’ın moruğu bir de evlendiğim zaman demez mi. Sanki seni alacak enayi var da…’’ dememek için kendimi zor tutuyorum.
-Evladınızdan ve torununuzdan ayrılmak istemiyorsunuz anlaşılan. İşin doğrusu ben evlendiğim zaman eşimle baş başa yaşamak istiyorum.
-Kihhhh kiihhh kiiihhh… Ben de sizin gibi düşünüyorum. Moda’daki evi kıza, Erenköy’dekini de toruna verip burada kafa dinleyeceğim.
‘’Oh ohhh Halime’m yandan yandan…Severim seni candan…Bedavadan hem de Moda’da bir evim olacak ha? Lan Dıgıl…sen de yaşadın oğlum. Senin de Erenköy gibi bir yerde bedavadan bir evin olacak. Dört ayak üstüne düşmek tam olarak böyle bir şey olsa gerek …Fatma Hanım yanımda olmasa kalkıp öpeceğim kadını ‘’
Ben lebiderya hayallere dalmışken kapının zili çaldı. Güzeller güzeli, endamın ezeli (!) kaynanam kapıyı açmak üzere kalkınca Fatma Hanım kulağıma fısıldadı:
-Sami Hocam…Ben bu kadının gözlerini hiç beğenmedim. Çok fena bakıyor.
Lütfü Albay da söze girdi.
-Hocam valla kadın sanki kırmızı başlıklı kızı yemek üzere hazırlanan kurt gibi. Kırmızı başlıklı kız da sen oluyorsun tabii ki.
-Ya Albay’ım ne kurdu, ne çakalı. Baksanıza ne mübarek bir kadın. Bize ev bile verecek.
Lütfü Albayım kolunu uzatarak bana kol saatini gösterdi ‘’Hımmm işi uzatmayalım vakit geçiyor’’ demek istedi herhalde.
Biraz sonra benim mübarek kayın validem elinde kocaman bir paketle içeri girdi. Sanırım bu bir pastaydı. Paketi içeriye mutfağa götürüp tekrar yanımıza geldiğinde bir tepsi içinde dilimlenmiş pasta ve yanında meyve suyu vardı.
-Biliyor musunuz hanımefendi bu gün 25 Şubat…Yani benim doğum günüm.
-Bilmez miyim efendim? Seven sevdiğinin doğum gününü bilmez mi hiç. Merak etmeyin Biz öğrendik Tuğrul’dan bu gün doğum gününüz olduğunu.
-Çok naziksiniz. Umarım bana olan bu hüsn-ü teveccühünüze layık olurum.
‘’Helal olsun sana Mualla…Demek beni o kadar çok seviyorsun ha…Ah bir de geliversen…’’
Pastayı ve meyve suyunu içer içmez benim motordan arıza sinyalleri gelmeye başladı. İzin isteyip kayınvalidem nezaretinde helaya girdim. On dakika kadar alttan ve üstten ne varsa boşalttıktan sonra tekrar salona döndüğümde baktım Mualla ve Alev gelmişler ve sohbete başlamışlardı bile Lütfü Albayım ve Fatma Hanım’la.
-Oh oh maşallah maşallah. Tanıştınız, kaynaştınız bakıyorum.
-Ay şekerim var ya kaynaşmayı bırak oynaşırdım bile bu albayla ama yanında eşi var.
-Hay sen çok yaşa e mi? -Fatma Hanım sakın darılıp kırılma. Bu hep böyledir. Çok şakacıdır sağ olsun.
Demesine dedim ya o daha önce de başıma gelen tam tepemdeki kaşıntı yine peyda oldu.
Bu arada efendim baktım konu hava,su, mevsimler, sıcaklık-soğukluk üzerinde yoğunlaşıyor artık kız isteme faslına geçmek için bir işaret çakmalıyım.
-Albayım taarruz emri verseniz artık? Ordu teyakkuz durumunda.
-Valla Sami Hocam ben ricat emri vermeyi düşünüyorum.
-Yok Albayım ölmek var dönmek yok. Haydi ilk hedefimiz Mualla.
Kaynanam hemen ayağa kalktı.
-Buyur Samiciğim seni dinliyorum.
Ya gerçekten de çok mübarek kadın bu benim kaynanam çoookkk…Hemen beni benimsedi valla. Samiciğim diyor damadına.
Lütfü Albay ve Fatma Hanım birbirlerine baktılar. Sonra Lütfü Albay omuz silkti ve.
-Eh madem ille de istiyorsun o zaman gelin hanımın elinden bir kahve içelim ve kahveleri içerken de meseleyi hayırlı sona ulaştıralım.
Ben Mualla’nın kalkıp bize kahve yapmasını beklerken kaynanam kalktı...Mutfağa girdi. ‘Allah Allahh. Ya benim bildiğim kahveyi gelin adayı yapar ama bunlarda adet böyle demek ki?’’
Az sonra kahveler geldi. Kahveleri içtikten sonra Lütfü Albay malum girizgahı yaptı.
-Efendim gençler, her ne kadar genç olmasa da birbirlerini tanımış beğenmişler. Biz de buraya Allah’ın emri Peygamberin kavliyle Mualla Hanımı Sami Bey’e istemeye geldik ‘’
-Kihh kiiihhh kiiiihhh…Ay çok utandım vallahi bu yaştan sonra?
‘’Haydaaaa…Yahu sana da ne oluyor be kaynana. Sen ne diye utanıyorsun ki. Bırak da kızın utansın.’’ Diye düşünüyorum ve Mualla’ya bakıyorum. Mualla’nın yüzünde hınzır bir ifade var. Bırak utanmayı bir dokunan olsa sanki gümbür gümbür kahkahayı koyuverecek gibi.
-Eh o zaman yüzükleri takalım. Hocam çıkar yüzükleri.
Ben kırmızı bir kurdela ile bağladığım yüzükleri çıkartıp Lütfü Bey’e verdim. Mualla ayağa kalktı…Annesi de hemen yanında durdu. Lütfü Albay evliliğin ne kadar kutsal bir müessese olduğu yolunda kısa bir konuşma yaptıktan sonra yüzüklerden birini benim parmağıma taktı. Ötekini ne yaptı dersiniz?
Onu da götürüp parmağını uzatan benim kaynanaya taktı.
-Albayım yanlış oldu. Mualla’ya takacaktınız.
Kaynanam atıldı.
-İyi ya işte Mualla benim.
-Nasıl yani ya?
Lütfü Bey de söze girdi.
-Hocam buraya geldiğimizden beri ben baktım gelin adayı gibi davranan Mualla hanımdı ( Yani kaynanam ) Parmağını uzatan da o oldu. Ben de onunla nişanlanacaksınız sandım.
Ben neredeyse kalp krizi geçireceğim. Baktım Nicole Kidmann gülmeye başladı. Kaynanam ve Alev de gülüyor. Hem de katıla katıla.
-Ay korkma kız Mualla benim. Sana şaka yaptık. Bu da Annem Fetanet.
-Aman Allah’ım ne felaket…İyi de Mualla Hanım böyle şaka yapılır mı insana?
-Tatlım bu yarı şaka, yarı ciddi bir olay.
-Yani biz yine nişanlanıyoruz değil mi?
-Biz diye bir şey yok şekerim. Ben seni Kadıköy’de simit sarayında gördüğüm zaman tanımıştım. Daha sonra yanındaki o kadına nasıl bir sevgi ile baktığını gördüm. İşte o zaman anladım senden bana yâr olamayacağını. Hoş benden de sana yâr olmazdı ya neyse…Bu arada biz bu gün senin doğum günün olduğunu öğrendik Tuğrul’dan ve sana hoş bir şaka yapalım dedik annemle birlikte. Bunu doğum gününüze özel bir şaka olarak kabul edin. Biz şimdi Ayşe konusunu( Yani Alev ) görüşelim sizlerle. Ama ciddi ciddi görüşelim bu sefer.
Siz hayatınızda hiç eşekten düşmüş karpuz gördünüz mü? Ben işte tam olarak o vaziyetteydim. Vay beee demek ki bizi görmüştü Nuray’la birlikte ve böyle bir intikam almıştı ha? Ah baba ah…Bu geri zekalı oğlun hâla adam olmayacak. Oysa sen hep ‘’Evladım eğer bu dünyada bir şeyden korkacaksan kadının intikamından kork ‘’ derdin.
Güçlükle konuştum.
-Hanımefendi ben doğum günümde yaşadığım bu şoku üzerimden bir atayım. Ondan sonra Allah nasip ederse Ayşe’yi istemek için yine geliriz.
Daha sonra Lütfü Albaya döndüm.
-Albayım haklıymışsınız ricat ediyoruz.
Hiç bir şey konuşmadan, tek kelime bile etmeden geri döndük. Mahallemize gelir gelmez markete gidip bir kaç tane şarap aldım.
Eve geldim. Buzdolabından bir parça peynir çıkarmak için kapağını açınca içeride kocaman bir pasta gördüm. Üzerinde üç adet mum ( Neden üç bilmiyorum. Sanırım hep üç dilek dilenir ya ak sakallı dedelerden. Ona istinaden olsa gerek. Ya da bir evde üç kişi olduğumuzdan. ) ve ‘’ Seni seviyoruz ‘’ yazısını okudum.
Pastayı çıkarıp masaya koydum. Gözlerim pastaya dikilmiş vaziyette Öylece bakıyordum. Artık o üç adet mum, üç adet kazık gibi görünmeye başlamıştı gözüme.
Sonra tekrar yazıya dikildi gözlerim. ‘’ Seni seviyoruz…’’ kendi kendime ‘’ Be hey salak, böyle candan sevenlerin varken ne diye başka aşklar peşinde koşarsın ki’’ dedim ve şarapları tuvalete boşalttım. Ben teselliyi içkide arayacak zavallılardan değildim.
Televizyonu açıp tam karşısındaki kanepeye uzandım. Bir müzik programı vardı ve Teoman söylüyordu.
Saatim yok tam olarak bilemem
Biraz bira biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken
Yıllar hayatlar geçiyor
Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hâla mutluluk istemek
Neyse zaten hiç halim yok
Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça, paramparça
Takatim yok yine de telefona sarıldım
Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan
Kim demiş erkekler ağlamaz diye. Paramparça hayatım için eşşekler gibi ağladım…Ağladımmm… Ağladımmm… Taa ki çocuklar eve gelip pastamızı kesinceye kadar.
BİTTİ
YORUMLAR
Yazınızı her gün merakla okudum..Mizahi bir öykü de olsa ben gülemedim tam tersine hüzünlendim.Gerçek de kurmaca da olsa üzüldüm.Orhan Veli'nin ''Yalnızlık ''şiiri geldi dilimin ucuna..'Bilmezler yalnız yaşamayanlar/Nasıl korku verir sessizlik insana/Nasıl koşar aynalara/Bir cana hasret bilemezler.....Yalnız olunca insan kendi kendisiyle konuşuyor.Bir nefese,kendisini anlayacak bir yüreğe ihtiyacı olduğunda da yanlış kişelere bel bağlayabiliyor.İnsanın hayalleriye,umutlarıyla oynayan bir sürü Alevler,Aliler ortaya çıkabiliyor.Hikaye çok anlamlı noktalanmış,ellerinize sağlık,yüreğiniz dert görmesin.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
merhaba arkadaşım offffffff be çok üüzldüm valla bu güzel hikaye böyle bitmemeliydi dedim ilk baştada böyle yaptın arkadaşım ilk evliliğini anlatırken yapma valla üzüyorsun beni :) hayırlısı ile seni bir evlendirsek :)arkadaşım yüreğin var olsun ama hayt hiç ağlamaya değmiyormuş bunu ögrendim ama çokkkk geç kalmışım ögrenmek için biliyormusun ve hlaa devam tabiki huylu huyumdn vaz geçermi hiç geçmezzzzzzzz sevgi ile kal
sami biberoğulları
Bu hikaye böyle bitmeseydi başka türlü hiç bitmezdi. Zaten sonunu defalarca yazdım değiştirdim. Ama en saçmalamadan yapılabilebileck son buydu. Evlenme konusuna gelince : O dilde olan bir istek. gönülde şu an için öyle bir istek yok. Çünkü gönül kırık cam parçaları gibi. Ne tamiri mümkün ne de yapıştırılması. Ama yine de Yüce Rabbim böyle bir şeyi nasip eylemişse onun takdirine karşı boynumuz kıldan ince.
Güzel yorumunuz ve dilekleriniz teşekkürlerimle birlikte selam ve saygılarımı gönderiyorum.
:) Çok hoşdu. Doğum gününüz kutlu olsun diyeceğim size, Mualla ve kayınvalidenizi hatırlatmaktan korkuyorum. Gerçi hak edilmiş bir şaka olmuş :) İntikamın gücü uyyy. Tüm sevdiklerinizle güzel günler diliyorum.
selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Hocam dogum gününüz kutlu olsun.......bilseydik size güller diyarında açan tüm gülleri yollardık......nice senelere..iyiki varsınız........bizi güzel yazılarınızdan mahrum etmiyorsunuz.gül diyarından selamlar
sami biberoğulları
sami biberoğulları
Daha nice yazı ve şiirlerde buluşmak umuduyla.
Selam ve saygılarla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Önce doğum gününüzü kutlar, sağlıklı, sevenlerinizle geçireceğiniz uzun mutlu ömürler dilerim...
Sonunda bitirdiniz ama sonunu harika sonlandırmışsınız. Gerçekten sizi okumak bir ayrıcalık. Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle. Saygılarımla...
sami biberoğulları
Daha nice muhabbetlerde buluşmak umuduyla ben desiz tüm sevdiklerinizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir ömür diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
kendimi bir filmin ortasında buldum adeta. Meğer sonuymuş. Uzun zamandır pek uzun şeyler okuyamayacak kadar yorgunum ruhen. Ama sami hocamın sayfasına şöyle bi uğramak geldi içimden iyi geldi seni okumak hocam. Doğum gününüde bu vesileyle kutlar mutlu seneler dilerim. Her ne kadar kutlamak gibi bir adetim olmasada iki hafta sonrada benim doğum günüm. Selamlar bırakıyorum hocam...
sami biberoğulları
Uzun zamandır görüşemiyoruz. Nasip bu güneymiş. Ben de sana sağlı, huzr ve mutluluk dolu tüm sevdiklerinle beraber uzun bir ömür diliyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Lodoš
Mutlu yıllar Sami Hoca...
İyi ki doğdun Sami Hoca
En iyi öğretmen
En iyi arkadaş, en iyi baba......En iyi şair, yazar...
Tüm yaşantınız boyunca sağlıklı ve mutlu günler diliyorum..
Ve yeni şiirler ve yazılarla birlikte aramızda olmanızı da...
Sevgiyle kalın daima...
sami biberoğulları
İltifatlarınızla onurlandırdınız beni. Brn de size sağlık ve huzur doluı bir yaşam dilerim tüm sevdiklerinizle beraber.
Selam ve saygılarımla.
İyiki doğdun iyi ki varsın Hocam,bu soğuk şubattan sıcak bir baba,sevgili bir baba,ne yapsalar az sana..
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Sağlık, huzur ve mutluluk dolu, tüm sevdiklerinle birlikte uzun bir ömür diliyorum sana.
Selam ve saygılarımla.
Ben de ağladım :( Kendimi sitede buldum okuyunca.
Değerli öğretmenim,her ne kadar sitede çok sık bulunmasam da tüm yazılarınızı vakit buldukça takip etmeye çalışıyorum.Ve bana yapılan yorumlara da cevap vermeme kararı aldım.
Demem o ki; sizi okumak,buradan da olsa tanımak,bunca sığlığın arasında karşılaşmak benim için büyük onurdur.
Siz çok iyi bir babasınız.
Çok iyi bir insansınız.
Çok iyi bir öğretmensiniz.
Ve benim için çok iyi bir abisiniz.
İyi ki varsınız,ve iyi ki doğdunuz..
Gayetnet'in sonu oldukça hüzünlü bitti,ağlatacak kadar.Burnumun direğini sızlatacak kadar.Ama hayat da böyle değil mi? Hüzün,sevinç,mutluluk,acı bir arada yaşanmıyor mu?
Çocuklarınızla,tüm sevdiklerinizle birlikte sağlıklı,huzurlu ve mutlu bir ömür geçirmenizi dileyerek,ellerinizden öpüyorum.Çok şey yazmak istiyorum fakat katıp karıştırdım herşeyi birbirine :)
Sitede olmasam da,yorum yazmasam da bilin ki sizi okuyan bir kızınız var.
Saygı,sevgi ve selamlar değerli abim...
sami biberoğulları
Öncelikle uzun bir aradan sonra seni tekrar sayfamda görmek beni çok sevindirdi. Uzun zamandır ne yazdıklarıma yorumun geldi ne senin yazdıklarına yazdığım yorumlara cevabın ama bazen ille de '' neler oluyor, neden, niçin '' diye sormak yerine susmak daha iyi olacağından ben de sustum. ''Vardır elbet bir sebebi . Kim bilir nasıl bir halet-i ruhiyededir. İnsanları bazen kendileriyle başbaşa bırakmak her türlü sözden ve verilecek ilaçtan daha tesirlidir'' diyerek ses etmedim. Ama hemen kalbimin yanında sevdiğim bir yüreğin attığının farkındaydım.
Güzel dileklerin için sonsuz teşekkürler ederek gözlerinden öpüyorum. Allah'ın selam ve selameti üzerine olsun.
sami biberoğulları
Ben de size tüm sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur dolu yıllar diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
AYSE 09
-Hocam valla kadın sanki kırmızı başlıklı kızı yemek üzere hazırlanan kurt gibi. Kırmızı başlıklı kız da sen oluyorsun tabii ki.
-Ya Albay’ım ne kurdu, ne çakalı. Baksanıza ne mübarek bir kadın. Bize ev bile verecek.
bu gece koptum gardaş....allah senden razı olsun....kaleminle çok yaşa can çokkkkkkk sevgiler saygılar
sami biberoğulları
Bundan sonra bir tarih dizisine başlıyoırum. Bu arada mizahı da bırakmayacağım tabii ki. Her ikisini birden sürdüreceğim. Dualarını bekliyorunm değerli abim.
bu gün senin dogum günün
hemde en mutlu günün
hüzzam makaminda gecmis dünün
unut kederi dertleri ,cünkü bugün senin en mutlu günün
asirlik cinar gibi ayakda dimdik durmalisin
unutma sakin! bugün senin dogum günün, güzel ve özel hayaler
kurmalisin
hayata ve insanlara karsi usanmadan bikmadan kendini savunmalisin
sen bir babasin,ölenedek cocuklarinin yaninda olmalisin
yanliz geldin bu yalan dünyaya,yanlizligada alismalisin
insanlarin icine basin dik,yüzünde gülümsemeyle karismalisin
kader ne getirirse getirsin basina,usanmadan bikmadan savasmalisin
kimseler su dökemez eline,kapilma sakin askin sevda yeline
hüsranlara düsüpde kapilma sakin gözlerinden akan yaslarin seline
bugün senin dogum günün ,hemde en mutlu günün
pasta kesenin,iyiki dogdun diyenin var
ne mutlu sana ,seni cani gibi seven cocuklarin yanindalar
saril onlara ve dolu dolu yasa hayatini
ne mualla, nede nuray olamaz sana denk
sen mecnun,sen ferhat, dökülür nameler yüreginde ahenk ahenk
gönüllerin kralisin,harflerin imdadisin
kurdugun cümlelerle tarihin miladisin
SEN SAMi HOCAM SEN,adam gibi bir adamsin
DOGUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN HOCAM
cok karisdirdiniz kafami.Takipdeydim yazmasamda emmeee,bi arada dedim hocam aha simdi kalpden gidecek.Az kaldi kalbinize keriz sey pardon Mulla girecekdi(anasi)..güzel yüreginiz dert görmesin..dolu dolu yasayin hayati hocam..eliniz ayaginiz tutarken.Bosverin noreceniz avradi beee.bekarlik sultanlik deyip hayati özgürce yasayin evlatlarinizla..saygi ve selamlar.
yaban gülü(gurbetbaci) tarafından 2/25/2012 1:34:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Doğum günüm dolayısıyla gönderdiğin bu hediye için çok teşekkür ederim. Habul edersen ben de sana bir pembe fistan alıverdim. Güle güle giymen dileklerimle huzur ve sağlık dolu, tüm sevdiklerinle birlikte geçireceğin uzun bir ömür diliyorum sana.
yaban gülü(gurbetbaci)
Her mum hayatın ışığıdır.Pastanızdaki mumlar çoğaldıkça yaşamınız daha çok aydınlanacaktır.
Yeni ışığınız kutlu olsun...
sami biberoğulları
Üç mumdan çok daha önemlisi o dört tane kalptir aslında...Cihangir'imin, Tuğrul'umun, Yunus'umun ve Tuba'mın kalpleri.
Gerisi yalan.
Hikayeme gösterdiğiniz ilgi ve benimle paylaştığınız duygularınız için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Biri biter, biri başlar. Daha nice hikayelerde buluşmak umuduyla Selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Çok sağ olasın var olasın.
Selam ve sevgilerimle..
HOCAM BENİDE AĞLATACAKSINIZ BU NASIL BİR SONDUR BU NASIL BİRYAZI BU NASIL BİR ŞARKI SÖZÜ OF Kİ NE OF ŞARKIYI BİLİYORUM DİNLİYORDUM DA SÖZLERİNİHİÇDİKATLİDİNLEMEMİŞTİM ÇOK KÖTÜOLDUM
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN
SEVDİKLERİNLE VE SENİ SEVENLERLE MUTLU BİR ÖMÜR GEÇİR İNŞALLAH
ALLAHA EMANET OL HOCAM
BU GECE KALBİMDEKİ BÜTÜN SEVGİLERİSANA YOLLUYORUM
SENİ SEVİYORUM ABİCİĞİM
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
DAHA OKUMADIM ÖNCE
İYİ Kİ DOĞDUN HOCAMMMM
İYİ Kİ DOĞDUN HOCAMMM
MUTLU YILLAR HOCAMMMM
ALLAH SAĞLIKLI MUTLU EVLATLARINLA SEVDİKLERİNLE GÜLMELERDEN VE SEVMELERDEN AYIRMADAN UZUN BİRÖMÜR DİLİYORUM
SENİ SEVİYORUM HOCAMMMMM
KARDEŞİNNNNN
ÇATLAK ERAYYYYYY
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
bekliyordum aslında böyle bir sonuç
ama neden hüzünlendim anlayamadım
kutlarım hocam akıcı ve güzel bir öyküydü
saygılarımla
sami biberoğulları
Sağ olun var olun.
Selam ve saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
Sami Hocam
nice mutlu yıllara,
sevdikleirnizle beraber hep huzur, sağlık ve umut içinde yaşayın inşallah
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Öyküde kalite diye ben buna derim işte...
OOff off..
Valla çok güzeldi öğretmenim..
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.