Son Durak
SON DURAK
Yalnız yaşıyorum. Hayatım hergün ki işleri belli bir sıraya göre yapmaktan ibaret . Sabahları kalkıp işe gidiyorum . Büroda asık suratlı bir iki arkadaş . Zorla söylenmiş karşılıklı birkaç nezaket cümlesi. Öğlen yemeği . Akşam eve dönüş.Banyo , akşam yemeği vs işte hayatım böyle tekdüze giderken bir sabah inanılmaz bir şey oldu . Bütün hayatımı , varlığımı değiştiren bir şeydi . Saatin yırtıcı sesi ile sağ gözümü açtım, mahmur bir halde saate baktım yavaş hareketlerle yataktan doğruldum her zaman ki gibi bir kaç dakika öyle bekledim , pek acelem yoktu . Mutfağa gittim önce tek kişilik çaydanlığımı ocağa koyup altını yaktım daha sonra , banyoya gittim , elimi ve yüzümü yıkadım aynaya baktım dişlerim hafif sararmıştı içtiğim sigaradan , fırçayı ve macunu elime alıp dişlerimi fırçaladım tekrar kontrol ettim beyaz görünüyorlardı . Mutfakta bir kahvaltıdan sonra üzerimi giyindim ,evrak çantamı aldım. Artık evden çıkmaya hazırdım .
Kapının önünde asansörü bekledim , asansörü bekleme süresinden daha fazla beklemiştim artık ümidi kesip arızalı olduğu zannıyla merdivenlerden kafamda ‘’ Hayırdır inşallah bugün bir terslik var ‘’ düşüncesiyle aşağı indim. Otomobilimin direksiyonuna geçtim kontağı çevirdim , horultu şeklinde bir ses ile birinci denemem başarısız oldu , ikinci ve üçüncü denemelerimde aynı neticeyi alınca artık otobüsle gitmeye karar vererek durağa doğru yöneldim.
Bütün bu aksilikler kaderin bana bir oyunu diye düşünüp tebessüm ettim, çünkü hergünü dejavu hissi ile yaşamaktan yeğdir diye düşündüm. Otobüs de nihayet gelmişti , sırası ile biniyorken arada sırasına riayet etmeyen kişiler vardı onlarda bir kaç kişinin itirazı üzerine sıralarına geçtiler . Artık toplu taşıma sisteminin zoraki bir üyesi olmuştum, farklı insanlarla farklı yerlere aynı araç ile yolculuk yapıyordum , ne enteresan bir duyguydu bu...
Birkaç durak sonra otobüs kalabalıklaştı , birkaç durak sonra ise birkaç kişi kalmıştı . Benimle beraber birkaç kişi ve mecnun görünümlü , orta yaşlarında birisi . Diğerleri içerisinde en çok dikkatimi çeken bu kişi idi. O kadar boş yer olmasına rağmen ayakta gitmekte ısrar etmişti ve hala oturmamakta kararlı idi. Uzunca bir müddet dikkatle inceledim, yüzünde mütebessim bir ifade ile dışarıyı seyrediyordu , halbuki trafik , gürültü ve koşuşturmadan başka bir şey yoktu ...
İstemeden bir el hareketi ile yanıma çağırmıştım , o da sanki böyle birşey bekliyormuş gibi hiç bir tedirginlik veya duraksama yaşamadan yanıma geldi oturdu. Hiç sevmediğim halde sohbet etmeye başlamıştık , biraz biraz onu tanımaya başlamıştım , her cümlesine ‘’bende’’ diyerek karşılık veriyordum. Kendime çok yakın bulmuştum ama benden daha farklı idi aynı yaşam koşullarına sahip olmamıza rağmen o mutlu olmanın birçok yolunu bulmuş ve gülümsüyordu, önce meczup sandım daha sonra kurduğu cümleler ve hatipliği ile beni büyüleyen bu kişinin deli olmadığı kanısına vardım. Artık benim durağıma gelmişti otobüs , veda edip indim ,kendime bu kadar yakın bulduğum birini bu kadar çabuk terketmek ağır gelmişti bana, ertesi gün tekrar görebilme ümidi ile sıkıcı işyerime geldim.
Bugün herkes farklı , herşey değişmiş görünüyordu , şaşırdım, acaba her zaman böyle miydi yoksa sabah ki sohbetin tesirinde mi kalmıştım? Sahi ne demişti bana ? ‘’çevreni ve yaşamını değiştiremiyorsan , bakış açını değiştir!’’ galiba böyle birşeylerdi. Bu kadar etkili miydi üç beş kelime? Yoksa ben mi ciddiye almıştım bu kadar?
Akşama kadar söylediği her cümleyi tekrar tekrar kurup, düşündüm. Gerçekten hayat güzeldi ama ben bunu göremiyordum ve o bunları görmemi sağladı . Akşam eve daha mutlu gitmiştim , daha huzurlu uyumuştum.
Sabah yine aynı saatte gözümü açtım , yataktan ok gibi fırladım kendimi çok dinç hissediyordum . Bugün farklı şeyler yapmak ya da en azından farklı bir yerlere gitmek , insanlarla tanışmak istiyordum ama en çokta otobüse tekrar binip arkadaşımı görmek istiyordum. Acelem vardı ,kahvaltı falan yapmadım daha zaman vardı .Eğer erken veya geç çıkarsam ihtimalleri zayıflatırdım o yüzden aynı saatte hatta aynı olayları tekrar ederek gitmeliydim . Asansörü bekledim gelmesine rağmen binmedim , merdivenlere yöneldim tam arabaya yöneldim ki içimden bir ses: ‘’ aynı olayları tekrar yapacak mısın ve o sıkıcı monoton yaşama dönecek misin?’’ diye sordu. Hayır ! bunu yapamazdım bu arkadaşıma ve kendime ihanet olurdu o yüzden aynı sürede başka birşey yapmaya karar verdim . Buna karar vermek kolaydı ama ne yapacağıma karar vermek zordu. Biraz bekledikten sonra çantayı arabanın kenarına bırakıp, apartmanın etrafında koşmaya başlamıştım. Durduğumda soluk soluğa , kendime gülüyordum . Saatime baktım , vakit gelmişti . Durağa gittim , şükür ki arkadaşım oradaydı fakat beni görünce tanımadı .
Otobüse bindik , bir süre insanların otobüsten inmelerini bekledim . Sonra yine aynı hareketle yanıma çağırdım arkadaşımı fakat gelmedi , bir sorun vardı . Yerimden kalkıp yanına gittim . Neden gelmediğini sordum . Cevabı çok güzeldi;
-Dostluk her zaman birilerinin gelmesini beklemekle değil birilerinin yanına gitmekle olur , dün ben geldim sıra sendeydi.
Yine bir sohbete başladık bu sefer ben ona uymuş ayakta duruyordum. Uzunca bir sohbetten sonra benim durağıma gelmiştik vedalaşarak otobüsten indim. Bugün daha güzel geçecek diye bir his vardı içimde.
Bir ay kadar bu böyle devam etti arkadaşımdan çok şey öğrenmiştim . Birgün veda etmedim onunla gittiği yere kadar sohbet etmeye karar vermiştim. Durağımı geçmiştik, yarım saat sonra şoförün sesi ile irkildim ;
- Beyefendi son durak...
Bu seslenişi garipsemiştim neden sadece bana söylüyordu ki?
Arkadaşıma dönüp;
- Burada mı iniyorsun? Dedim . Şoför gözlerini daha fazlaca açarak ;
- Beyefendi otobüste siz ve benden başka kimse yok , kiminle konuşuyorsunuz?
Bu cümle ile sekteye uğramıştım, sendelemeye başladım olduğum yere yığıldım. Gözümü açtığımda bir hastane odasında idim. Hemşire olduğunu sandığım biri doktora seslendi .
-Doktor Bey! Hasta uyandı...
Ne hastası, neler olmuştu bana ? Biraz sonra iyice kendime geldim, doktor beni muayene ederken ardı ardına sorular soruyordum . Anlattıklarına göre arabam arıza yapmamış o gün arabam ile kaza yapmışım ve yaklaşık bir aydır komadaymışım...
Ne garip değil mi? Bazen son durak diye indiğimiz yer hayatımızın ilk durağı olabilir...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.