BEN DESTANLARIN ECESİ
Bengitaşlar yazar beni. Toylarını, şölenlerini tarih benimle yaptı. Utkularıma (Zafer) tanıktır tarih. Tarihin kılavuzu benim, tarih benimle var oldu.
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Doğduğumda yüzümü gökmaviye dönmüşüm. Göklere değin yükselmişim. Kut almışım görklü(Güzel) Tanrı’dan. Umay Anam ışıl ışıl göklerden geldiğimi fısıldamış kulağıma. Bir kez emmişim anamı. Süt Gölü süt, Baykal, Balkaş yaşamıma erk vermiştir. Altaylarda, Tanrı Dağlarında laçinlerle (Avcı kuş-Kartal-şahin) yarışmışım kanat kanat... Alangovalarla (Alageyik) tırmanmışım yalçın doruklara...
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Beni yalçın dağlara, aşılmaz doruklara, uçsuz-bucaksız bozkırlara sorun. Coşkun ırmakların, uçarsuların(Şelale) , kut ağaçlarının seslerini dinleyiniz isterseniz... Onlar da beni anlatacaklardır. Tunalar... Volgalar... Renler... Senler... Ve ulu çınarlar... Ardıçlar... kut ağacı kayınlar... Her bir yerinde acunun (Dünya) binlerce yılı bu günlere taşısınlar diye izler bırakmışım... Çentikler atmışım granit kayalara...
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Boz yeleli deli taylarımı sulamışım Polar’da, Renler’de, Senler’de... Dizginsiz eşinir taylarımı kişnemeye görün. Boranlarla yarışır, kıtaları aşarlardı. Ayaklarımı yere vurduğunda, yer titrer, yürüdüğümde yer de yürürdü ardımdan...
BENDESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Görklü Tanrı “ Durma! Yürü! “ demiş. Tarih boyunca acunda adımlamadığım, otağımı kurmadığım yer kalmadı. “Yürüdüm! ” Törünteyler, Alpamışlar, Kürşatlar... Ayzıtlar, Selcenler, Bengisular yürümüştür ardımdan kuşak kuşak... Alp yürekli, demir bilekli adsız yiğitlerim pusatlandığında (Silah kuşanması) dağlar baş eğmiş, taşkın dizginsiz ırmaklar dinginleşerek geçit vermiş ve acun küçülmüştür önümde...
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Umay anaların, Kuştay ninelerin, bilge dede ve kut yüklü babaların oğlu, uruglarımın(Halk) gözde ecesiyim... Onlarla tanımışım acunu. Onlardan öğrenmişim dürüstlüğü, mertliği, onuru, övüncü, sevgiyi ve erdemleri... Seviyi görklü Almıla’nın maral gözlerinde, çakınlayan(Şimşek-Yıldırım) bakışlarında bulmuşum... Töreyi akkızlarımın yüreğıinde büyütmüş, saygınca sarılarak ölesiye korumuşum...Savaş bilgeliğimi Demirkan Metelerden almışım.
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Altaylarda kayın, bozkırlarda yılkı, Anadolu’da bir ulu çınar olmuşum... Bezeklendirmişim (Süsleme) otağlarımla Deliormanı, Istırancayı binbir renk... Kamçatkadan İber’e, Altaylardan Alpler’e, Prineler’e at koşturmuşum. Oralarda dilimi, yazımı, izimi bırakmışım. Kartal kanatlı alaşlarla(Bayrak) ...
Acunun gün batımındaki yad(Yabancı) uruglar diz vurarak baş eğmişlerdir karşımda. Güneşi doğuran ulu toluyla(Okyanus) , güneşin uykuya girdiği toluya...Gökle kucaklaşan denizlerle acunun ayak koyduğu denizlere değin egemenlik kurmuşum.
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Kimi yerde Arkıl Ata Ulu Türk, kimi yerde Yesevi, Yükneki, Yunus ve Hacı Bektaşi Veli olmuşum... Bilgiyi, sevgiyi işlemişim kişilerin yüreklerine nakış nakış... Ama unutmuşum. Unutturmuşlar bütün bunları bir bir. Görklü Tanrı’nın “ Durma! Yürü! “ buyruğunu tınmamışım sonraları... Yerinde mızmızlanmayı erk almak sanmışım... Kararnlıkların(Dost görünen düşman) kapanlarına düşmüşüm, onlara sığınç olmuşum daha sonraları...
Yağı (Düşman) şölenlerinde, albız (Can alıcı) kurgularında, çaşıt (Casus-ajan) toylarında ve körmös (Şeytan-Körşeytan) ağlarında yitirmişim kendimi...
Dün bir ergenekondan çıkışım acuna baş eğdirirken, bu gün bir başka Ergenekon’da sıkışarak, diz burdurduğum yad uruglara baş eğer olmuşum...
Yine yağıların, çaşıtların, kan emici albızların kuşatısı altındayım. Ve acunda insanlık açlık, yokluk ve yoksulluk içinde... Savaşlar... İç çatışmalar... Kan-kıyım... Küme küme ölümler...
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Alper Tungalardan Metelere, Oğuz yabgudan ulu Ata Mustafa Kemal’e uzayan kutlu bir tarihin ucuyum... Şimdi Anadoluyum, Ulu Türkistan’ım... Ama yarınlarda, dünlerde Olduğu gibi ve çilekeş insanlık adına bir büyük acunum..
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Yağıya yar diyenler dünlerde beni tınmadı, tanımadı...Bugün de öyle. Ama ben onurluyum, ben töreliyim ve suskunum... Söz sırası daha bana gelmedi Tarihin yeniden tınılamasını bekliyorum.
Unutulmasın ki, ben destanların ecesi tarih yapan ataların oğluyum ve bu gün Anadoluyum
KÖMEN- Haydar Okur
YORUMLAR
Kimi yerde Arkıl Ata Ulu Türk, kimi yerde Yesevi, Yükneki, Yunus ve Hacı Bektaşi Veli olmuşum... Bilgiyi, sevgiyi işlemişim kişilerin yüreklerine nakış nakış... Ama unutmuşum. Unutturmuşlar bütün bunları bir bir. Görklü Tanrı’nın “ Durma! Yürü! “ buyruğunu tınmamışım sonraları... Yerinde mızmızlanmayı erk almak sanmışım... Kararnlıkların(Dost görünen düşman) kapanlarına düşmüşüm, onlara sığınç olmuşum daha sonraları...
güzel bir yazı teeşekkürler
BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM
Yağıya yar diyenler dünlerde beni tınmadı, tanımadı...Bugün de öyle. Ama ben onurluyum, ben töreliyim ve suskunum... Söz sırası daha bana gelmedi Tarihin yeniden tınılamasını bekliyorum.
Unutulmasın ki, ben destanların ecesi tarih yapan ataların oğluyum ve bu gün Anadoluyum ......................
tüm orta asayı gezdim sanki güzel bir yolculuğa çıktım.üreğimden üreğine selam olsun..BEN DESTANLARIN ECESİ TARİH YAPAN ATALARIN OĞLUYUM ( KAZAK KIZIYAM):))