ABESLE İŞTİGAL

• 23 Şubat 2012 Perşembe 10:10:59

Abesle iştigal; yani abes olan( boş işlerle) vakit geçirmek, insana fayda vermeyen saçma sapan işlerle uğraşmasıdır. Kimler boş işlerle uğraşır?
1. Sorumluluk bilinci olmayan
2. Vaktin değerini bilmeyen
3. Ahiret kaygısı olmayan (yani cenneti cehennemi düşünmeyen, iman etmeyen)
İşte bu kişiler genelde boş işlerle uğraşırlar. Fakat Müslüman bir kişinin bir sorumluluğu vardır, gayesi hedefi vardır. Vakit onun için çok önemlidir. Çünkü 1 saniye sonra ne olacağını bilemediği gibi, yaşayıp yaşamayacağını da bilemez. Şimdi Kur’an –ı Kerim’den bi kaç ayete bakalım. Allah c.c bizlere bu konuyda ne buyuruyor, vaktimizi nasıl geçirmemizi istiyor?
İlk önce Mü’minun suresi ne bir bakalım; Bismillah
“ Gerçekten Mü’minler kurtuluşa ermiştir. Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler, Onlar ki boş ve yararsız işlerden yüz çevirirler.” (1.3) “Sizi gerçekten boş yere yarattığımızı ve gerçekten huzurumuza getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (115) ve diğer ayet – i kerimeler;
“Biz gök ile yeri ve arasındaki şeyleri boş bir eğlence için yaratmadık.” (enbiya 16)
“Rabbin bal arısına ; dağlardan, ağaçlardan ve (insanların senin için yapacakları ) çardaklardan evler (kovanlar) edin. Sonra meyve ve çiçeklerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir,diye ilham etti. Onların karınlarından bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.”(nahl 68 69)
Evet, bu son ayette anlaşılıyor ki, Yüce Allah c.c küçücük bir arıya bile ne kadar büyük önemli bir görev yüklemiş. Arılar bile boş durmuyor, çeşitli çiçeklerden polen alıp bizim için bal üretimi yapıyorlar. Ve ayette önemli bir nokta daha var ki; onda insanlar için şifa vardır. Yani tüm insanlar için bir fayda şifa vardır. Sadece Müslümanlar için demiyor, tüm insanlar için fayda vardır buyuruyor. Rabbimiz c.c .
Bu ayetlerden anlaşıldığı gibi; bizler gerçekten iman etmiş kimseler olarak kurtuluşumuz için hiç boş durmamalıyız. Sürekli bir işlerle uğraşmalıyız ki; diğer bir ayette de Yüce Allah şöyle buyuruyor; “ bir işi bitirdin mi, kalk tekrar yorul!” (inşirah) yani sürekli bir çaba içinde bir mücadele içinde olmamız gerekiyor. Peki ne yapmalıyız? Bizim sorumluluklarımız neler? Vaktimizi nasıl değerlendirmeliyiz?.....
….. evet kısaca bize düşen görevler; bizi boş avare işlerle uğraştıran ne varsa onlara biraz ara verelim. Bir hedef belirleyelim. Öncelikle düşünelim; ben kimim? Sorululuklarım neler? Boş zamanım ne kadar oluyor? Boş zamanlarımda neler yapabilirim? Yada yapıyorum.. neleri yapmassam bişey olmaz? Yada neleri yaparsam benim için daha iyi olur?
Bir düşünelim; hayatta bir anneyiz, yada baba, çocuk, öğrenci.. herhangi biriyiz işte. Patronda olabilirsiniz, öğretmende, esnafda yada bir işçi.. her ne olursak olalım,kim olursak olalım; ister Ali,Fatma, Mehmet,Elif fark etmez. Önemli olan neyi nasışl yaşıyoruz. Müslümanız, ama müslümanlığı nasıl yaşıyoruz? Öğrenciyiz, öğretmeniz şuyuz buyuz ama nasıl?? Mesleğimizi gerektiği gibi yapabiliyormuyuz? Yoksa boş boşuna sadece para için mi uğraşıyoruz. Boş işlerle daha çok mu vakit geçiriyoruz?
Örnek bir hedef belirleyelim şimdi; Elif daha 15 yaşında, liseye giden bir öğrenci. Elif aynı zamanda müslüman ve fakir bir ailenin kızı. Elif okuyup çocuk doktoru olmak istiyor. Elif hangi abes işlerle uğraşmasa Elif’e bir şey olmaz. Mesela günümüzde tv de çok saçma sapan proğramlar, diziler var onların yerine kitap okuyabilir, tesler çözebilir, kendini daha iyi geliştirebilecek sosyal etkinliklere katılabilir. Çok iyi bir arkadaş grubu oluşturup arkadaşlarıyla hem iyi bir vakit geçirebileceği hemde onların bilgilerinden istifade edebileceği günler düzenleyebilir. Mesela bizim yaptığımız gibi; kitap okuma günleri oluşturabilir. Hem kitaplardan hemde arkadaşlarından bir şeyler öğrenebilir. Hem yalnızlıkta hissetmez, hedefi hep ona mutlaka gidilecek bir yer olur ve sürekli hedefine odaklanır.
Abes işlerle uğraşmaz ve boşuna yaratıldığını,hayatın boşuna olduğunu düşünmez. Başka neler yapabilir? Hafta sonları ailesine daha çok zaman ayırabilir, onlara elinden geldiğince yardımcı olabilir.
Hatta isterse çalışıp okul harçlığını bile çıkarabilir. Allah c.c bir ayette de şöyle buyuruyor; “ yeryüzünde dağılın ve helal rızık için çalışın” (Cuma 10 11) yani çalışmakta ayıp kötü bir şey değil,Rabbimiz c.c ‘ün emridir. Ve tabi bunların yanında Elif bir Müslüman genç kız olarak dinini daha iyi yaşamak için dini konular da da kendini geliştirebilir. Kitaplar okuyabilir, çeşitli etkinliklere katılabilir. Günümüzün en meşhur teknolojisi olan bilgisayar ve internet üzerinden de boş oyunlar oynamak yerine araştırmalar yapabilir, çocuk eğitimi doktorluğu ile ilgili kendini geliştirebilir. Bilgi kapasitesini yükseltebilir. Her insana Allah c.c bir akıl irade vermiştir. Elif de sahip olduğu yetenekleri gösterebilir, hedef olarak belirlediği her şeye ulaşmak için çaba sarf edebilir.
Bu bir örnekti sadece, bir genç kızımızla ilgili. Hepimizin farklı sorumlulukları, hedefleri var tabi ki. Farklı kültür, farklı yaşam tarzı, farklı çevremiz olabilir. Olması gerekte. Unutmamalıyız ki farklılıklarımız en büyük zenginliklerimizdir. Ne kadar farklı kültürler, yaşam tarzı bilirsek; öyle zaman gelir ki halimize şükerderiz, yada kendimize örnek seçeriz.
Bir diğer ayet; “ Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzere yatarken hep Allah c.c’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve “ Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın,Sen yücesin bizi ateş azabından koru.”derler” (Al-i imran 191) evet bu ayette de anlatıldığı gibi Yüce Allah c.c hiçbir şeyi boş yere yaratmamıştır. Durup düşünmek, tefekkür etmek gereklidir.
Boş zamanımızı boş boş dinlenerek,uyuyarak, oturarak geçirmek yerine düşünerek oturduğumuz yerden kendi kendimizle hesaplaşarak,çevremize bakıp Allah c.c ‘ın azametini, kudretini görerek yaşamak abesle iştigal etmekten çok daha faydalı olacaktır.