- 688 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Emperyalizmin Çelişmeleri Derinleşiyor
EMPERYALİZMİN ÇELİŞKİLERİ DERİNLEŞİYOR
1- Olgular
2- Emperyalistler saldırganlaşıyor
3- Rekabetin Ana Merkezi Avrasya
4- Çelişmeler Derinleşiyor
Sistemin çıkmazları ve Olgular
Bütün olgular Emperyalist ABD’nin ve bütün kapitalist emperyalist sistemin çürüdüğünü ve çöküşe doğru gittiğini gösteriyor. Neredeyse bütün burjuva ideoloğlar 21. yüzyılın ABD yüzyılı olacağını söylüyordu, ancakAmerika kriz içinde sürekli çöküş yaşayan asalak bir devlet haline geldi. 310 milyonluk nüfusuyla, en son teknolojiyle donatılmış ordusuyla, nükleer gücüyle işgal ettiği bütün topraklarda yeniliyor. Irak ve Afganistan işgalleri Amerika için Vietnam’dan farklı olmadı. Emperyalistler Libya’da büyük direnişle karşılaştı ve en son teknolojilerini libya halkına karşı kullandılar Kırgızistan ve Ukrayna’ya ilişkin planları geri tepti ve Gürcistan’daki gelişmelere tamamen seyirci kalmakla yetindiler. İran,Pakistan ve Suriye ABD’ye ve batı emperyalizmine direniyor. Wikileaks belgelerine karşı hiç bir şey yapamadı.Süreç dünya genelinde Emperyalistlerin aleyhine işliyor. İstisnasız başta ABD olmak üzere bütün kapitalist emperyalist ülkelerin dış ticaret açığı sürekli büyüyor ve dış borçları trilyon dolarlarla ifade ediliyor. Amerika’da 40 milyon insan gıda karnesi kuyruğunda, ekmek alacak parası yok. Amerikan hükümetinin işsizlere ödeyeceği fonlardaki birikim tükenme noktasına gelmiştir. Sokak çetelerinin bir milyondan fazla üyesi bulunuyor.
ABD, tüketim malları üretimi yerine bugün genelde silah üreten bir ekonomiye,ölüm makinasına dönüşmüştür.Uyuşturucu üretiyor, karşılıksız dolar basıyor. bankalar ve özel sektörde iflaslar peş peşe gelmeye devam ediyor. Banka kurtarmak öncelikli işleri haline geldi. Nüfusun %1’i toplam gelirin %23’üne kontrol ediyor ve gelir uçurumunun ABD’de sosyal patlamalara yol açması ise kaçınılmaz. Çeşitli eyaletlerde başlayan Wall Street eylemleri durmaksızın bütün dünyaya yayılıyor. Avrupa’da da ciddi ekonomik,sosyal ve siyasal sorunlar yaşanıyor.İzlanda ve İrlanda battı, Yunanistan iflas etti, İtalya iflasını ilan etmek üzere. Portekiz, İspanya ve İngiltere iflasın eşiğinde
Kapitalist-emperyalist sistem salt ekonomik ,siyasi ve sosyal krizler yaşamıyor, büyük bir felakete dönüşen ekolojik krize de çözüm üretemiyor.Bütün bu olgular kapitalist – emperyalist sistemin, insanlığa sunacağı bir şeyin kalmadığını göstermektedir
ABD ve Batı Emperyalizmi Saldırganlaşıyor
Kapitalist-emperyalist sistem,1929 dünya buhranından bu yana ilk defa tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşıyor. Bu krizin, kapitalist emperyalist sistemi kesin çöküşe götürüp götüremeyeceği tartışılır ama,krizin 1929 dan daha derin olacağı kesin.Emperyalist sistem dünya halklarına saldırarak,halkları daha çok köleleştirerek krizi atlatmanın çabaları içinde.
Çin’in olağan üstü boyutlarda üretim yapması,bu üretimini reel yatırıma dönüştürmesi batı emperyalizmini gerileten ve daha da saldırganlaştıran en önemli faktördür.Bu nedenle batı emperyalizmi NATO’yu daha etkin kullanmaya ve saldırı bölgelerini daha da genişletmeye çalışıyor.Emperyalizm karakteri gereği eski sömürgelerini kaybettikçe saldırıyor,saldırdıkça teşhir ve tecrit oluyor.Böylece kaçınılmaz sona doğru gidiyor. ABD’yi yöneten NEO-CON’ lar,dünyanın en gerici,en şoven,en ırkçı en faşist ve en barbar diktatörleridir.Başta Yugoslavya olmak üzere bir çok ülkeyi bölüp parçaladılar. Çatıştırarak, ayrıştırarak talan ediyorlar. Hedefteki ülkelerin toplumsal ve etnik dokusuyla oynuyorlar. Daha şimdiden dünyayı karşılarına almış durumdalar. Önümüzdeki süreçte;
* Bütün dünyada gerici faşist terörü tırmandıracaklar ,
* Örtülü ve açık operasyonlar devam edecek,
* Afganistan, Irak’ta olduğu gibi,İran ve Suriye’de de cephe açmaya çalışacaklar,
* Dünyayı yeniden paylaşmaya devam edecekler.
Rekabetin Merkezi Avrasya
Stratejik güç mücadelesi batıdan doğuya kaymıştır.Avrasya coğrafyası her türlü mücadeleye değecek zenginliğe sahip.Çünkü; dünya petrol ve doğal gaz yataklarının %85 Avrasya,Orta-Doğu bölgelerinde bulunmaktadır.
Ülkeler arasındaki rekabet yerini ittifaklar ve yeni bloklar arası rekabete bıraktı. Çin’in başını çektiği Avrasya ittifakı, ABD’için ciddi bir tehdit, hatta yer yer gerileten hamleler yapıyor. Çin’in içte ve dışta izlediği siyasi ve ideolojik çizgi,Çin’in emperyalist bir güç olma amacında olduğudur.Önümüzdeki süreçlerde yeni bir Dünya sistemi kurmanın hesaplarını yapmaktadır. ABD ise; Avrasya’yı kuşatmak ve denetim altına almanın hesaplarını yapmaktadır. Bunun için; Türkiye’nin kuzeyinde bağımlı bir Kürt Devleti kurmak. Orta Asya’ya yönelik operasyonlara hız vermek. Irak, Afganistan ve Libya zaten işgal altında.A.B.D 2007 yılında AfriCom’u kurdu. Afrika’nın bir çok ülkesiyle güvenlik anlaşmaları yaparak, sömürge savaşlarına yeni bir boyut kazandırdı. Başta G. Kore ve Japonya olmak üzere pasifikte 85 bin birlik bulunduruyor ve bu birliklerle sürekli tatbikatlar yapıyor. Bütün bu faaliyetlerinin amacı Avrasya enerji kaynakları ve hatlarını kontrol etmektir.
Çelişmeler Derinleşiyor
Bütün çelişmelerin çok farklı çözüm yöntemleri vardır ve hiç bir çelişme tek yönlü değildir. Çelişme karşıtıyla birlikte vardır,biri olmazsa diğeri olmaz,varlıklarıyla birbirlerine borçludurlar. Çelişmenin bir yönü karşıtının varlık koşuludur ve sonuç itibariyle karşıtına dönüşür. Örneğin;burjuvazi olmasaydı proletarya, toprak ağaları olmasaydı köylüler, savaş olmasaydı barış da olmazdı.
Zıtların-Karşıtların birliği geçici göreceli ve izafidir, mücadelesi ise mutlak ve mutlaktır. Örneğin ABD ile AB, yine ABD ile Rusya ve Çin arasındaki uzlaşma ve işbirliği geçici ve görecelidir, rekabet ve savaş ise mutlaktır.
Her sürecin belli bir gelişme ve çözülme dönemi vardır. Niceliğin niteliğe dönüşmesi,dayanışma,birlik, denge,uyum durgunluk, gibi olgular hep nicelikseldir. Bütün bu olguların süreç içinde karşıtına dönüşmesi ise nitelikseldir. Örneğin; çarlığı yıkan Ekim Devrimi, Çin Devrimi, Vietnam Devrimi; hepsi de nitel dönüşümlerdir.
İnsanlık tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir.Ezen ve ezilen veya yönetenler ve yönetilenler arası çelişmelerin uzlaşmaz çelişmeler olduğuna tarih ve insanlık tanıktır. Köleci toplumda köle sahipleri ile köleler arasındaki çelişme, kapitalist toplumlarda ise proletarya ile burjuvazi arasındaki çelişme, emperyalistlerin kendi aralarındaki çelişmeleri, emperyalizm ile dünya halkları arasındaki çelişme ve son olarak da kapitalizm ile sosyalizm arasındaki çelişme uzlaşmaz çelişmeler dir.Bugün kapitalizm ile sosyalizm arasındaki çelişme ortadan kalkmıştır,çünkü artık dünyada şimdilik sosyalist ülke kalmamıştır.
Erdoğan Ateşin
10.02.2012
YORUMLAR
Hocam okuma alışkanlığının aşşağılarda olan bir toplum için çook uzun tutulmuş bir konu olduğunu belirtmeliyim,daha ilk satırlarda terkeder giderler.Kısa kısa tutmuş olsaydın,hedeflediğin kitleye ulaşabilirdin.Bu şekilde zor gözüküyor.Konunun içeriğine gelince;İnan çok havada kalmış bir çok şey,sadece kendi egonu tatmin etmek ister gibiydin ana hatlarıyla.İnandırıcılıkat yoksun ideolojik saptamalar yapmışsın.Hocam sana birkaç sorum olacak izninle;1-Kapitalzmin kalesi ABD;sencede kominizmin ulaşmak istediği son noktaları anımsatıyormu 300milyonluk nüfusuyla.Halkaın kardeşliği mantığıylada bakabilirsin:)))Mesela "YDD" YENİ DÜNYA DÜZENİ'nin varmak istediği son noktada olabilirmi bu.Minik minik devletlerden oluşması düşünülen YENİ DÜNYA DÜZENİ?Kominizminde varış noktasıda YENİ DÜNYA DÜZENİ'nimi çağrışrıyor acaba? Ulus devlet mantığı neden size sosyal faşistliğ hatırlatıyor? devanı gelecek!..