- 863 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gençliğe Hitabe, üzerinden yapılan tartışmalar
Son günlerin en önemli tartışması;Atatürk’ün gençliğe hitabesiydi.Niçin rahatsız oluyorlardı?Bu tartışmaların bir faydası varmıydı?tabii bunlar bilinçli bir hareketin parçası.Star gazetesi yazarı,Mustafa Akyol’un tartışmaya açtığı yoldan hız alan takipçileri yazarlardan destek geldi..
Atatürk nasıl bir gençlik istemişti;
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirin”
Akyol ne yazmıştı:
Meşhur hitabe şöyle başlıyor:
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Bu sorunlu bir ifade, çünkü milyonlarca bireye “senin birinci görevin budur” diye kollektif bir misyon biçiyor. Oysa bir ülkenin bağımsızlığı gerçekten kritik bir değer olsa da, kimsenin bunu her daim “birinci vazife” edinme zorunluluğu yoktur. İsteyen bunu edinir kendine “birinci vazife” olarak, isteyen de aynı ülkeyi demokratikleştirmeyi, veya dini inancını yaymayı, yahut sokak kedilerine bakmayı. Herkes kutsallarını belirleme ve onlar için çalışma hakkına sahiptir. (Ülkeye iyi gelecek olan da bu renkliliktir.)
Tabii bu görüş O nun gibi düşünenlerin fikri.Aidiyet fikrinden uzak kalanların böyle düşünmesi normal.Bugün ki,Yeni dünya düzeninin savunucularına bakıyorum,çifte vatandaş.Aidiyet fikrinden uzak kişiler.Onların gideceği bir başka ülke var şüphesiz.
Taha Akyol ve oğlu Mustafa Akyol’daki fikri değişimi sosyoloğların işi.Bu konuyu bir tarafa bırakalım.
Rahmetli Attila İlhan,şöyle diyordu;batı Türkleri Anadolu’dan değil taaa! Orta Asya’ya sürmek niyetinde.Bu emele hizmet edenler sessiz ve derinden "aidiyet"duygusundan habersiz bir nesilin yetişmesi için çalışmalarına devam etmektedirler.Böylece işleri kolaylaşacak.
Bilge kağan,Şeyh Edebalı,ve Atatürk’ün hitabesi O zamanın şartları ve bugün içinde geçerli olmak üzere,bunlar bizim kültürel mirasımızdır.
Bir başka yazar Aslan Bulut ’a göre Nutuk un yazım öyküsü;
Hepimiz, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini biliriz. Atatürk’ün, 1924’te Orhun Yazıtları kitabını okuduktan sonra, Bilge Kağan’ın “Ey Türk, üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir ki. Ey Türk! Ökün ve kendine dön!” dediği bölümün yanına, “Büyük Nutuk, böyle bir hitabe ile son bulacaktır” diye not düşmüş olduğunu ise çoğumuz bilmeyiz. Kitap, halen Anıtkabir’dedir.
Büyük Atatürk, Türk gençliğine Bilge Kağan gibi hitapta bulunmuş ve yine benzer şartlarla karşılaşırsa ne yapması gerektiğini söylemiştir. Tek tek inceleyelim:
“Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.”
Bugün, Türk gençleri, artık CIA projesi olan “Yeni Osmanlıcılık” çerçevesinde kimliksizleştirme operasyonuna teslim edilmiştir.
Bütün bunlar kimliksiz ,aidiyet duygusundan uzak,içi boşaltılmış,milli değerlerimizin adım adım silinmesini amaçlıyor.
Yeni Anayasa hazırlıkları Cemil Çiçek’in bütün sivil toplum kuruluşlarından fikir almasının altında suça ortak olmama amacının telaşı var.Tartışmaya açılayacak üç madde için kıyamet kopacak.
Zaten bu kapından delip açmak için çalışanların acelesi bundan.
Yeni Anayasa da TÜRK üst kimliği olmayacak.Arzuları o.Bakalım buna müsade edilecek mi?
Son söz:komşu devletlere bakalım?kıyaslayın,farkı göreceksiniz.
YORUMLAR
Yazınızı ilgi ve beğeni ile okudum.
Andımız ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabı gibi söylevleri kaldırmalarından maksat
demokratikleşme değildir elbet. Maksat, Türklük ve vatandaşlık bilincinin yok edilmesi,
yerine, akıldan, ilimden, fenden yoksun, sorgulamayan, güdülebilen bir toplum oluşturmaktır.
Bu güzel yazınız için sizi tebrik eder, saygılarımı sunarım.
yalnıztepe
Selam ve saygılar..