YORUMLAR
tarkuşu
Merhaba Murat Bey, (Dikçe)
Dikçe bir eleştiri. Sizi kutluyorum. Bu tür eleştiriler, sıkça yazıldıkça ve birebir uygulandıkça daha yararlı olur.
İzninizle, birazdan yazınıza daha da önem kazandıracak bir katkım olacak.
Önce sizi eleştiriyorum. Yazım kuralları yönünden hatalısınız. Detaylara girmediğim için bu kadarını dile getririyorum. Yok, öze bakılmalı, yok şöyle, yok böye diyerek bazıları gibi bahane üretecekseniz, bu kısmı silebilirsiniz. Ayrıca, "...okumasınlar beni bana ne lazım hataları yüzüme vurmayan eksiğimi söylemeyen okuyucu!! " güzel yorumunuza da ters düşersiniz. Bana göre böyle bir eleştiri yazısını yazan kalem, o hataların üstesinden çok rahat gelir.
Dile getirdiğiniz "Körler sağırlar, birbirlerini ağırlar" tarzındaki yorumlar nesir bölümünde de var.
Hiç unutmam. Örnek vereceğim kişi genç bir kalem idi. Yazım kuralları yönünden yardımcı oluyordum. Daha sonra gördüm ki, her görüşteki yazının altında o var. Anladım ki, yazım çok yorum alsın derdinde. Yapıcı eleştirimi hemen kestim. Uzun zamandır görünmüyor.
Ne yazık ki kalemler, nesir dalında da iyi yazmaktan çok yorum alma derdindeler.
Şiir bölümüne nadir olarak uğruyorum. Sanırım iki ay kadar oldu. Yine bir göz atışta, gözlerim
fal taşı gibi açılıverdi. Bir şiir, (Tam anımsayamıyorum) bir ya da iki gün içinde on yedi bin kişi tarafından okunmuş. İki yüze yakın da övgü yorumu almış. Şiiri okudum. Bir şiir, yüreğimde bir kıpırtı ya da kafamda bir düşünce yaratırsa benim için iyidir. Bu ölçütlerim dahilinde o şiir benim için iyiye yakındı. O şiiri okuyan ve yorum yapanlar için bir sözcük geçti aklımdan. O sözcüğü dile getirmem. O şiir meğer sitenin yöneticisi sayın Ansızın imiş. Habib bey, o şiirin altına başka bir isim koysaydı, o şiir o kadar okuyucu ve yorum alır mıydı çok merak ediyorum. Sanırım ne demek istediğimi anladınız.
Başarılarınızın devamın dilerim. Saygılarımla.
SEVİLAY DİLBER
benim fikirlerimi dile getirdiniz.
sağolun..
selamlarımla..
Murat kardeşım bu yorum alışverişlerini çok işledim şiirlerime.
Sonuç:
Yıllardır dostum diyen isimlerin bir çoğu (ki ben onlara dostçuk diyorum) düşman oldular, çünkü tekerlerine çomak soktum:)
Adamlar ne güzel yorumlaşıp, şiirlerine yazılan yorumları sayıp kendilerini alkışlayıp egolarını tatmin ediyorlardı, hoş yine yapıyorlar:)
Yalandan 'dostum, hocam, süper şiir, yürü be koçum kim tutar seni' diyen ve karşılığında yorum bekleyenlerden o kadar sıkıldım ki yönetimdeki dostların hepsine ' şiirlerimi yoruma kapatmak istiyorum, ne yapabilirim' diye mesaj yazdım ama maalesef böyle bir uygulama yokmuş.
Ben de yorum yazmayı bıraktım ki onlar da bana yazmasın, yazanın da canı sağolsun demek ki samîmiler.
Yazın anlamlı ve doğruydu, kutlarım.
Ama bu yazı fazla yorum almaz söyleyeyim:)
Çünkü yalakalık yok, gerçekler dile gelmiş ve gerçekler çoğuna dokunuyor:)
Selam ve sevgimle.
Dikçe
yorum derdim olsa sunağımda biriken.. güne mutlaka düşecek şiirleri buraya getirir asarım öyle bir derdim yok aslında bu açıklamayı yapmaya gerekte yoktu ama şunu biliyorum ben şair değilim..
teşekkürler yorumun için..
saygılar.
(Mustafa Çetiner)
Yorum kaygımız olsa aptal değiliz ya, biz de biliriz yorum almayı:)
Oturur akşama kadar her şiire iyi kötü bakmaksızın:
'Vay dostum harika şiir, ne güzel yazmışsın hocam, sen bu işi biliyon yazar, sonuna da dua ile' deyip bi din sömürüsü ekler ve bekleriz.
Sana garanti veriyorum en dandik şiirimiz en az otuz yorum alır:)
Selam ve sevgimle.
Dikçe
bu kısa öz anlamı yorumunuza teşekkür ederim lakin biraz açsan herkese fikir verse daha iyi olurdu..
sevgiler saygılar.
_ahya_
ki;
bu hal bir çok iyi şairin geçirdiği bir vartadır...
o vakit şair, şiiri söz sanatı kabul etmekle, anlama ihanetin tohumunu atar kalbine. bu tohum yeşerdikçe kelimeler kafi gelmez de, daha çok hastalanır diye korkum var.
kabuk, yani ki kışırdan geçip anlama teferruattan geçip öze ve oradan da şairin kalbine inecek manaya saygım var ve fakat...
temmuzda ebr-i nisan gibi az bulunur!
şair,
kendini tüketendir ve şiir bir dozaj meselesi...
saygılarımla...