- 981 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Dünya Hayatı Onları Aldattı
Allah’ın varlığının sayısız bunca kanıtına rağmen, insanlar nasıl gerçeklere gözlerini kapatabilmektedirler?
Allah karşısındaki acizliklerine rağmen, neden böylesine duyarsızdırlar?
“O gün” Rabb’leri huzurunda tek başlarına sorgulanacaklarını nasıl düşünmemektedirler?
Yine o gün, sonsuz azabın kendilerini beklediğini anladıkları an yaşayacakları geri dönüşü olmayan pişmanlıktan, nasıl bu denli gaflette olabilmektedirler?
Dünya, tüm detaylarıyla denizleri, gölleri, okyanusları, çiçekleri, ağaçları, dağları, canlıları ile birlikte insanın kulluk görevini yerine getirip getirmediğinin denenmesi için Allah’ın özel olarak yarattığı bir mekan. Evren, evrendeki tüm sistemler, yıldızlar, gezegenler, gök cisimleri de insanın Rabb’imizin büyüklüğünü ve sonsuz kudretini görmesi ve O’nun gücünü takdir edebilmesi için yaratılmıştır. Bunların yanı sıra insanın dünya hayatı boyunca yaşadığı tüm olaylar, bulunduğu tüm mekanlar da kişinin dünyada yaşadığı imtihanın birer parçasıdır.
Bu imtihan ortamında insan, her an Allah’ın emir ve yasaklarını gözetmek ve Allah’ın rızasına uygun davranmakla yükümlüdür. Bu sorumluluğu yüklenmekten kaçınan, reddeden kişilerin ise, sonsuz azapla karşılık göreceklerine Kuran’da dikkat çekilir. Çünkü bu, Allah’ın bizlere verdiği nimetlere karşı nankörlük etmektir ve büyük bir hatadır.
Buna rağmen çoğu insan garip bir duyarsızlık ve umursamazlık içindedir. Yaşamlarının gerçek amacını unutarak, farklı konularla ilgilenir ve bambaşka amaçlar edinirler. Dünya hayatına yönelik önemsiz bir konu için yıllarca çalışır çabalar, ama Allah’a karşı olan sorumluluklarını akıllarına bile getirmezler. Bu sorumsuzluklarının karşılığını ahirette azapla alacakları olasılığını hiç düşünmezler. Yeryüzünde bu gerçeklerden habersiz olduğunu söyleyebilecek bir kişi bile yoktur. Allah, Hz. Adem’den bu yana her dönemde insanlara Kendisini tanıtan, nasıl kulluk edeceklerini ve güzel ahlakı anlatan kitaplar indirmiş, uyarıcı elçiler göndermiştir. Bu nedenle insanlar, "biz bunlardan habersizdik" gibi bahaneler öne süremeyeceklerdir. Bu gerçek bir ayette şöyle haber verilir:
Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah’a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir. (Nisa Suresi, 165)
Allah’ın gönderdiği elçilerin, Katından indirdiği kitapların yanı sıra, tarih boyunca pek çok imanlı insan diğer insanları Allah’ın dinine davet etmiştir. Dini tebliğ etmiş, çevresindeki insanlara cennet ve cehennemin varlığını hatırlatarak onları sorgulanacakları konusunda uyarıp korkutmuştur.
Tüm bunların yanı sıra insan etrafındaki varlıkları, detaylarındaki incelikleri, kusursuz sistemleri düşünerek bunların, sonsuz güce sahip bir Yaratıcı tarafından, kesinlikle bir amaçla yaratıldığını anlayabilir. Ve ardından kendisinin de bir varoluş amacı olduğunu ve Yaratıcısına karşı sorumluluklarını hatırlayabilir. Çünkü insan, ona doğruyu ve gerçeği söyleyen vicdanı ile birlikte yaratılmıştır. Çevresindeki varlıkları ve olayları vicdanıyla değerlendiren insan bu gerçeklere ulaşabilir.
Allah sonsuz merhamet sahibidir ve insanlara yaratılış amaçlarını, Kendisi’ne nasıl kulluk etmeleri gerektiğini birçok yolla haber vermektedir. Kuşkusuz bu, Allah’ın insanları hidayete yönelten Hadi sıfatının da bir tecellisidir.
Ancak çok sayıda insan gördükleri delilleri samimi bir bakış açısıyla değerlendirmez. Vicdanları doğruyu fısıldadığı halde, bu kişiler kendilerini kandırırlar; dünyaya olan bağlılıkları ve hırsları yüzünden görüşleri fludur. Sonsuz yaşamda zarara uğramak olasılığına rağmen duyarsız ve umursuz davranışlar sergilerler. Allah’ın varlığını unutmuş ve ölümün her an gelebileceğini düşünmeden…
Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp-okuyan ve bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp-korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefislerimize karşı şehadet ederiz" derler. Dünya hayatı onları aldattı ve gerçekten kafir olduklarına dair kendi nefislerine karşı şehadet ettiler. (En’am Suresi, 130)
Fuat Türker
YORUMLAR
Fuat Türker
Fuat Türker
Merhabalar,
Geçici bir oyun ve oynaştan ibaret olan dünya hayatına tamah edenler, kendilerine zulmedenlerden ve kaybedenlerden olmuşlardır ve yine onlar üzüleceklerden olacaklardır.
Kaleminiz ve yüreğiniz güçlü ve daim olsun. Çok güzel bir paylaşımdı. Gayret sizden, tevfik ve hidayet Allahü Teala (cc.)dandır.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.