- 1063 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Nazım’ın Kedisi
Nazım’ın Kedisi
Kasım yüzlü İstanbul’un göz bebeklerine düşmüştü siluetin.
Doyasıya öptüm O’nun gözlerinden, sarı yeşil gözlerini...
Kadıköy her zamanki telaşesinde bir eksik de olsa...
Nazım uzaktan el sallamakta, gazel yatağı bahçesiyle...
Kedileri daha bir öksüz, mırlayıp sürtündükleri bacaklar yok denecek kadar az, nevaleleri de öyle...
Az beslenmemişlerdi kahvaltımızdan, mırıl mırıl sokulup, öksüz çocuk bakışlarıyla…
Masa beklemekten yorgun, kuru soğuk bir ayaz çarpıyor çizdirilmiş yüzüne..
Bir bardak çay, bir gazete sıcaklığına razı; üstünde uçuşacak küllere bile…
Rüzgarın eteklerini yaladığı genç kız portrelerinden ümidini kesmiş çoktan..
Martılar çığlık çığlığa yine, Ağustos böceği ustalığındaydı tüm türküleri varlığında,
Kasım’da tekliğime isyan ediyorlar gibi geldi, böylesi dokunmuşken bir başıma…
Balıksız tekne mahzunluğu çökmüşken gözlerime, eğrelti otları nasıl kokar diyorum, takas edilmişse bir kiraz çiçeğiyle…
Ya da bir kelebek dokunurken yüreğe, bir sürü üvez neden üşüştürülür keyfine…
Uzatmalara uzatmalar eklerken farkettim ki;
Kendime gidiyorum sanırken, sanaydı tüm gelişlerim sevgili, yokluğunda bile...
Nevin Koçoğlu
YORUMLAR
Kasım yüzlü İstanbul’un göz bebeklerine düşmüştü siluetin.
Doyasıya öptüm O’nun gözlerinden, sarı yeşil gözlerini...
Kadıköy her zamanki telaşesinde bir eksik de olsa...
Nazım uzaktan el sallamakta, gazel yatağı bahçesiyle...
Kedileri daha bir öksüz, mırlayıp sürtündükleri bacaklar yok denecek kadar az, nevaleleri de öyle...
Az beslenmemişlerdi kahvaltımızdan, mırıl mırıl sokulup, öksüz çocuk bakışlarıyla…
Masa beklemekten yorgun, kuru soğuk bir ayaz çarpıyor çizdirilmiş yüzüne..
Bir bardak çay, bir gazete sıcaklığına razı; üstünde uçuşacak küllere bile…
Rüzgarın eteklerini yaladığı genç kız portrelerinden ümidini kesmiş çoktan..
Martılar çığlık çığlığa yine, Ağustos böceği ustalığındaydı tüm türküleri varlığında,
Kasım’da tekliğime isyan ediyorlar gibi geldi, böylesi dokunmuşken bir başıma…
Balıksız tekne mahzunluğu çökmüşken gözlerime, eğrelti otları nasıl kokar diyorum, takas edilmişse bir kiraz çiçeğiyle…
Ya da bir kelebek dokunurken yüreğe, bir sürü üvez neden üşüştürülür keyfine…
Uzatmalara uzatmalar eklerken farkettim ki;
Kendime gidiyorum sanırken, sanaydı tüm gelişlerim sevgili, yokluğunda bile...
Yaşamışlığın derinliklerinde hep bu dediklerinizle dolu,sezmek ve sevebilme olgunluğunu görmek...Sevgi ve saygılarımla...
dost46 tarafından 1/23/2012 11:58:51 AM zamanında düzenlenmiştir.