- 804 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Eğitime Engel Olunmaz
…
(Yaşanmış olaylardır…)
Hastalığımdan dolayı okul hayatımı lise 2 de noktalamıştım. Öğrenme azmim bitmemişti ve hiçbir umut yarım kalmamalı diyerek dışarıdan lise mezunu olmaya karar vermiştim. Son sınavlardı sınav yeri Adıyaman Lisesi’nin ikinci katıydı. Merdivenler her zaman kabusum olmuştur. Merdivenlerin başında Bastonla ilk hamleyi yapmaya çalışırken, bayan bir gözetmen hocanın dikkatini çekmiş olmalıyım ki yardım etmek istedi çünkü bir bayanın beni merdivenlerden çıkarması imkansızdı. Alınmasın diye de "Önemli olan zor olanı başarmak, kolaylar zaten kolaydır" kendim başarmalıyım diyerek nazikçe teşekkür ettim. Önemli olan farklı olmak bakın onlarca öğrenci arasında beni fark ettiniz dedim gülümsedi. Başarılar dileyerek yanımdan ayrıldı. Herkes basamakları birer ikişer alelaceleyle nasıl çıktığının farkında bile değildi bense düşmemek için pür-dikkat çıkmaya çalışıyordum. Nihayet sınav salonuna gelmiştim. Tüm sınavlarda olduğu gibi yine mecburen sınav sorularını ayakta çözecektim. Artık tecrübeliydim bir sehpa işimi görüyordu. Sınavın başlamasına 10 dk. kalmıştı ve aşağıda karşılaştığım gözetmen hoca kapıdan içeri girdiğinde önce durumumu merak ettiğini sanmıştım ama meğer sınav gözetmenimizdi. Moralim düzelmişti çünkü en azından bana saygı duyduğunu önceden anlamıştım. Bu da moralimi düzeltmişti. Sınavı nasıl çözeceğimi sordu, bir sehpa sıranın üzerine koymalarını rica ettim sehpayı getirtti sıranın üzerine koydu ve sınav başlamıştı. Liseyi Dışarıdan okuyanlardan her yaştan öğrenci olduğu için hocadan yardım istediler ve hoca şu müthiş cevabı yapıştırdı "Arkadaşlar eğer yardım edilecek biri varsa o da bu engelli arkadaşımızdır ama görüyorsunuz ki en ufak bir talepte bulunmadı."
Bu kez Anadolu Üniversitesi Açık öğretim İşletme 2.Sınıf Matematik sınavıydı. Sınav yeri 3.Kat bu kez sınava giderken kimse yardım teklifinde bulunmadı zor bela çıkmıştım. yaz olduğu için oklu çok sıcaktı. sınıfa girdim durumumu gözetmene anlattım. Sehpa yoktu çözüm bulamadı ben de sırayı kaldırıp masanın üzerine koymalarını rica ettim öğrencilerden. Biraz görüntüyü bozuyordu ama başka seçeneğim yoktu. Derken salon görevlisi içeri girer girmez bu ne hal böyle sınav mı olur? Belki farkında değildi ama benim için orda sınav bitmişti. Moralim yerle bir olmuş ayaklarıyla eziyorlardı sanki sözde eğitimcilerdi. Gözetmen durumu izah ederken salon görevlisi bana dönerek bitirici vuruşu yaptı "Dikkatli ol sakın düşme arkadaşlarını rahatsız etmeyesin sınavlarını mahvetme " Bu sözlerden sonra elime kalemi alamadım her tarafım sinirden titredi bitmiştim artık ikinci sınıfın tek dersiydi 46 alsam geçiyordum ama ne yazık ki 23 aldım ve bütünlemelere kaldım. Okulu bırakmak istedim dersi bıraktım çalışmadım çünkü yarın yine aynı manzaralar karşıma çıkacaktı eğitimi eğitmek lazım diye düşünmüştüm. Çevremdeki ısrarlardan sonra hiç çalışmadan bütünleme sınavına girmeye karar vermiştim.
Yine Başka bir okul ve yine başka gözetmenler...
Okulun kapısından içeri girer girmez Benim yaşlarda genç biri yardım etmek istedi. Önce öğrenci sandım tabi dedim Polislerden birini getirerek beni kucakladıkları gibi 3.kata çıkardılar. Bu girdiğim en rahat sınıftı yorulmamıştım. O kadar mutlu olmuştum ki kafamda hiç bir olumsuzluk yoktu sınıfa girdim. Kimse yoktu daha. Biraz bekledikten sonra sınıfa öğrenciler gelmeye başladı gözetmenin gelmesini beklerken beni kucaklayıp üçüncü kata çıkaran genç içeri girdi belki yardıma ihtiyacım var mı diyerek geldiğini sanmıştım ama yanılmıştım çünkü bizim gözetmenimizdi göz göze geldiğimizde gülümsedi ve cevap anahtarını vermiş olduğu kadar mutlu olmuştum o tebessümden. Ve nihayet sınav bitmişti cevapları optik okuyucuya geçirirken zil çalmıştı 12 soru işaretlenmemişti sınav bittiği halde genç gözetmen cevapları işaretlememe izin vermişti ve o sınavdan 77 alarak üçüncü sınıfa geçmiştim.
YORUMLAR
Eğitimcilerin okumaları gereken bir hikaye ve de gerçek... Engeller aşılmak içindir. Ama o engelleri aşamayanlar yazık ki engeli olmayan özürlüler. Allah yardımcınız olsun.