- 464 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
23 Bin.
Hayır hayır bu sayı bir "Dünya Turuna" çıkıp,katettiğimiz mesafe değil ya da uzun yıllar büroda çalışıp da,beklediğimiz "emekli ikramiyesi" de değil!
Veya piyangodan payımıza düşen "ikramiye" ise hiç değil...
Bu sayı,ülkemizde,1970’lerde tırmanın ve 12 Eylül "darbesiyle" de tavan yapan kitaba bakışı gösteren bir sayı:
Değişik zamanlarda bulundurulması ve okunması "yasaklanmış" olan kitap sayısı...
Şaka gibi ama maalesef gerçek:23 Bin adet kitap yasaklı listeye girmiş ülkemizde.
Bunların bir de basım sayısı ve miktarlarını da düşünürsek,hesap ediniz "binlerce" kitaba ne olmuş olur!
...........
Yasaklı yayın sürecine bakarsak şöyle bir durum karşımıza çıkar:
Erken Cumhuriyet Döneminde(1923-38 arası) yasaklanan yayın sayısı 144’tür.Ancak bunların ne kadarının kitap olduğunun tesbiti yapılmış da değildir.
Bu dönemde en dikkate değer yasak ve "kitabı yakma" olayı Kazım Karabekir Paşa’nın "İstiklal Harbimizin Esasları "adlı kitabının başına gelenlerdir.
Daha matbaacı Sinan’ın matbaasında basım halinde iken haber alınır ve Recep Zühtü başkanlığında bir heyetle ve heyette "Kel Ali" de bulunarak, "matbaaya" gidilip,henüz piyasaya sürülmemiş ama basımı yapılmış 3 bin adet kitap,Topkapı’da tuğla ocaklarında yakılır!(1933 yılında.)
1938 -1950 yılları arasında da bu sayı,ilk dönemin yarısı kadar olarak açıklanmaktadır.
1950-1960 döneminde de "yasak kitap" vardır ve sayısı da 36’dır.
.............
Kısaca kitapla "sorunu" olan bir coğrafyadır burası!
............
(Sayılar basından ve "sabitfikir" adlı edebiyat dergisinin Ocak/2012 tarihli 11.sayısından derlenmiştir.)
YORUMLAR
Üzülerek okudum. Hadi bölücülük içeren kitapların yasaklanması normal diyelim, fikri kitaplar neden yasaklanır onu anlayamıyorum.
Bilgilendirme için teşekkürler.
Saygılar.
sabri ayçiçek
Fikre karşı en iyi "silahın" yine de karşı da olsa bir "fikir" olduğuna inanarak kitap konusunda daha "geniş" düşünmenin zamanı geldi de geçiyor diye düşünmekteyim.
Ki bu "yasak" kitap dönemi bizim gençlik yıllarımızdı:"Suç aleti kitap" kavramı neredeyse belleğimize "kazındı" diyebilirim!