- 1301 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SÖZLÜK
SÖZLÜK
İstediğimiz gibi yaşayabiliyor muyuz? Hayır.
İstediğimiz gibi konuşabiliyor muyuz? Hayır.
İstediğimize layıkınca ulabiliyor muyuz? Hayır.
İstediğimizce samimi olabiliyor muyuz? Hayır.
Maddiyatımız mutluluğumuza yetiyor mu? Hayır.
Hayatın meşekkat ve darbelerinden korunabiliyor muyuz? Hayır.
Allah’tan başka açık ya da gizli bir koruyucumuz var mı? Hayır.
Mutlu muyuz? Hayır.
Mutlu olma umudumuz kuvvetli ve yakın mı? Hayır.
Para olsa bile saadet için tek başına yeterli mi? Hayır.
Değişim ihtimali var mı? Hayır.
Hayatımızı yönlendirmek tamamen bize mi bağlı? Hayır.
Yakın bir zamanda hiçbir tabu yıktın mı? Hayır.
Şunca hayatında tastamam gerçekleşen bir hayalin oldu mu? Hayır.
Aykırı düşüncelerimize göre yaşayıp mutlu olma imkanı var mı? Hayır.
Yasak çiynemeyi mi arzuluyoruz? Hayır.
Ekonomik hürriyetin elde olması bir şeyi çok mu değiştiriyor? Hayır.
Hayallerimizi gerçekleştirecek hamleleri yapma gücü ve yürekliliğine sahip miyiz? Hayır.
Gel kanka olalım. Hem içelim hem de sorunlarımızı konuşalım desem? Hayır.
Dikizlendin yada dikizledin mi? Hayır.
Tacize mi uğradın? Hayır
Helalinden başka erkekle ya da kadınla mahremiyet ihlaline neden olan durumlara düştün mü? Hayır.
Cinsel hürrüyetine güvenerek yaramazlık yaptın mı? Hayır.
Sütte leke var, ben de yok mu diyorsun? Hayır.
Aşırılık hoşuna gider miydi? Hayır.
Eşini aldattın mı? Aldatmayı düşündün mü? Hayır.
Bakirelik çok mu önemli? Hayır.
Fantazileri severmişsin öylemi? Hayır.
Bunca hayırla mutlu musun? Hayır.
Daha nice hayırların var kim bilir. Bir gün toprak olmayacak mıyız? Hayır.
Ne olacağız? “Böcekler yiyecek.”
O günü mü bekliyoruz? Hayır.
Niye sözlüğünde hayırdan başka kelime yok? “KORKUYORUM.”
Neden, kimden?
Her şeyden hatta gölgenden.
Bir gün mutlu olabilecek misin?
Hayır.
Konuşmak ya da yazmak şart mı ki? Olmuyor işte.
Yürümeyenler var hayatımızda. Yürüyeceğine umutta yok. Yitmiş yiten, bitmiş biten.
Suratlar düşmüş, birlik yok olmuş.
Planlar değişmiş kısmen.
Kurt geziyor elmada. Olmayacaklar olmuş. Bundan sonrası da meçhul.
Fitne ve şüphe sarmış ruhları. Aynalar bile yalancı.
Ne dünyaymış. İnsan düşündüğünden iğreniyor. Ama düşünerek o iğrendiğini yapıyor.
Aradığın kadar kötü olmaya çalışacağım. O eski ben olmak mutlu etmiyor artık. Dinlesen duyardın. Duysan anlardın beni. Sen istemedin. Sen istedin bunu.
Bundan sonra mutluluk yok.
Güven yok.
Huzur yok.
Birlik yok.
Aileler yıkılıyor. Gören yok.
Evlenme yok.
Kadın kahrı yok.
Erkek kahrı yok.
Gelin, damat, torun yok.
Düşler yok.
Fuhuş var.
Hayatın yükleri yok.
Heves ve günah var.
Gücüm yok.
Neden yazıyorum? Niye kendimle konuşuyorum deli gibi?
İhanet mi?
İntikam mı?
Kötülük mü?
Öze dönüş mü?
Niye mutlu olamıyoruz?
Ruhum nerede?
Yaşıyor muyum?
Arzular ve seks nerede?
Bu kadar karanlık mıydı karanlıklar?
Bu el kimin?
Ahretlik; daha dünyada her şeyi mahvettik.
Düşünmem gerek ciddi ciddi. Bu gün de dön yat bakalım.
Edilgen olduğumuz için mutlu değiliz belkide? Hep tozu, dumanı yutan oluyoruz.
Fırsatlar; nazlı ve cilveli kadınlar gibidir. Kapıyı kapalı görünce bir daha gelmiyorlar. Küsüyorlar.
Cesaret insanı zafere, karamsarlık tehlikeye, korkaklık ise pisi pisine çürüyerek ölüme götürür.
Eylemsiz vizyon, vizyonsuz eylemlerde kabuslar içinde kalıyor.
Hiçbir şey erişilmeyecek kadar yüksekte değildir.
İnsan isterse her şeye erişir.
Dene inanmıyorsan.
Benin tereddütlerim kendimden yana değil.
Mutluluğa uazanmaktan çekinmem.
Sevginin olduğu yerde imkansız yoktur.
Sevginin olmadığı yerde her şey imkansız olur.
Bu hayat oyununda iyi bir ele sahip değiliz. Blöf yapmak zorundayız.
O zaman kötü bir eli iyi yapmak zorundayız. Ne çok mecburiyetlerimiz var.
Riske girip çılgınlık yapmadan blöf yapamayız.
Akıl problemi yerinden oynatır.
Küçük fırsat ve girişimler; büyük kalkınışın ve saadetin başlangıcı olur. Bu yazım; bendeki değişimin ifadesidir. Okumayacağın için hiç bilemeyeceksin. Herkesi salak yerine koyacak kadar aptalsın.
Kıvılcım çaksınlar ya da ışık gelsin diye bekleyemem artık. Kendi ışığıma giderim paşa paşa.
Beklenen tren hiç gelmeyebilir. Kaza yapamaz mı?
Sıkı bir planı uygulamaya koymak gerekir.
Ey! Sözlüğünde hayır’dan başka kelimesi olmayanlar; nasıl mutlu olacaksınız? Nasıl mutlu edeceksiniz? Ben anormalim de siz normal mısınız?
Sonraya bırakılmış en mükemmel plandan iyidir kötü bir teşebbüs bile.
Hiçbir başarı ve ya başarısızlık son olamaz.
Hatalar değil yapılan işlerdan oluşur anıtlar.
Kendin için ne iş yaptın ki mutluluk arıyorsun?
Her hastalık tedavi edilemez.
Bazen kader belimizi büker.
Acı çekmekten ne kadar kaçınırsak bir o kadar acı çekeriz ne yazık ki. Bu da dünyanın adaletidir.
“ Küçük kafalar kişileri,
Orta kafalar hadiseleri,
Büyük kafalar fikirleri konuşur.”
( Hyman)
“ Başarı, insanın istediğini elde etmesidir,
Mutluluk ise, elde ettiğini istemesidir.”
Başarılısın ama mutlu değilsin. Anlıyorum.
Kaynağa ulaşmak için akıntıya kürek çekmeli ya da yüzmeliyiz. Yani yaptıklarımızın tersi de bizi başarılı ve mutlu kılabilir.
İnsanların çoğu başarısız ve mutsuz. Oysa hep doğru bildikleri yolda savaşıyorlar. Demek ki bildikleri yanlış.
Fark yaratabilirsek farklı olur ve fark ediliriz.
Fark yaratmak kolay mıdır?
Denemeden kim bilir?
Kişi ve hadiselerin yerine, fikir ve gerçekleri düşünmekte fayda vardır. Kişiler fikirlerden önemli ve etkili değildir.
Empati yapabiliyor muyuz? Belki aranan kişi benim. Ya da değişik bir halim.
Her vida her deliğe uymaz. Vida deliğe uymuyorsa delik vidaya göre seçilmeli.
İşte bu durum aykırı aşkları düşündürür bana. Aykırı aşık neyi davet saymalı?
Maşık’un kırılmayacağı noktayı nereden bilmeli? Kayın, baldız ya da arkadaş karısı.
Çok mu aykırı? İntikamın sözlüğünde aykırı ya da yasak sözcüğü bulunmaz. O nedenle fikirler kişilerden öne çıkar. Kişilerin vasıflarının içi boşalır.
Aynı yatakta nasıl iki yabancı oluyorsa eşler; burada da kavramlar manasını kaybeder. Sınırlar kalkar.
Yasak aşkta sevilen ne yapmalı?
Ne dilerse?
Tercih yapmalı evvela. Gitmek mi zor, kalmak mı zor? Net ve açık olmalı.
Seven ne yapmalı?
O da tercih yapmalı.
Aşk yasak tanımaz. Tanısa aşk olmazdı.
Aşk yasak tanımaz. Etik olmayabilir. Günahta olabilir. İçinde ihanet de barındırabilir.
Hiçbir şey insanın içindeki fırtınayı yok sayamaz.
Kendisi bile sadece maskeler.
Reddedilemeyen davetler reddedilmez.
Deneme sakın.
Mutluluk için yetinmeli ya da kalıplarını kırmalısın.
Sıradan olmamalı,tozu dumana katmalısın.
Şimdi yapamıyorsan sonra da yapamazsın bir şeyi.
Çok çok Zor bir ihtimaldir.
İstiyorsan almalısın.
Alamıyacak engellerin varsa eğer, gelmesini kolaylaştırmalısın.
Ya maskeni sıyırmalı ya maskeli kalmalısın.
İhanet mutlu kılar mı?
Evet. Ama üzebilir de.
İntikam uğruna insan her şeyi yapabilir. Cinayet bilr işler. Kanlısına aşık olan insanda da intikamla karışık duygular olur. Sonrasında sevgi baskın gelir. Aşka sınır çizilemez. Kaldı ki yasak daha caziptir.
Evli insanların iş yerlerindeki evli arkadaşlarıyla gönül ilişkisine girmesi yasak değil midir?
Her şeyi niye göze alırlar?
Sosyoloji ve psikoloji insanı anlamaya yeterli değildir. İmkansız olan bir şey yoktur.
Mutluluk elindeyken tepip de saadet arayan aptal bir mahluktur insan.
Öleceğini bilerek güler. Aç durur ama ağzındaki lokmayı yavrusuna yediririr. Güvenmez ama güven ister. Sevmez ama sevgi bekler. İster ama hayır der. Doğruyu yanlış yanlışı doğru yapar. Arzudan çıldırsa maskeler.
Garip bir mahluktur insan.
Zıtlıkların savaşı vardır içinde.
Mutlu kılacak fikirlerle uğraşalım artık.
Özgün ve etken olalım.
Başarlı olalım ama mutluluğu da elden kaçırmayalım.
Şükürcü olalım.
Sözlüğümüzde Hayır’dan başka kelimeler de bulunduralım.
İffet, sabır, huzur, başarı, arzu, ihtiras, ihanet, isyan. Biz seçelim etkin kelimeleri.
Sözlüğümüzü sözcük yapalım.
ENGİN TATLITÜRK
YORUMLAR
KIYMETLİ ENGİN TATLITÜRK KARDEŞİM;
Yazınızı okudum. Ellerinize beyninize sağlık. Bu metnin oldukça kafa yorularak kaleme alındığı besbelli.
Ancak -müsaade ederseniz- ben kendimden bir-iki cümle ile bahsetmek istiyorum:
"Ben huzuru İslâmiyette buldum. Meselâ kâzâ namazlarına başladım. Vakit namazlarını da mümkün
olduğu kadar cemaatle kılıyorum. Çünkü; cemaatle kılınan namazın sevâbı; evde yalnız başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha fazla imiş..
Namazdan sonra kendimi çok huzurlu. hissediyorum.
TTK.
Ek Bilgi:
BİGİSAYARDA “ŞAPKA” NASIL KONULUR?
*Evvelâ, haflerin sol tarafında bulunan “SHIFT” düğmesine tıklarız;
*İkinci olarakda sağ tarafta bulunan “SHIFT” düğmesini basılı tutarak, '3' rakamının üstünde bulunan “şapka” işâretine basarız;
*En son ise, kullanacağımız harfe tıklarız; al size şapkalı bir harf..
Allah'a Emânet Olunuz.
Vehbi Okur tarafından 1/15/2012 12:50:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Teşekkür ederim.
Sevgi ve selamlar.