- 1849 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SATIRLARIMIN ALNINDA KAYIP ŞİİR
Bir şiir yeter mi? Geri gelmelere…
Durgun bir nehir üzerine suretin düşer ayın bir halinde benim yıllık uykularımın en ayık halinde üstelik.
Gözlerimin rıhtımına askıntı ferin, şarabını içirtiyor. Ah zamansız bir hırsız oluyorum ayyaşım seni içerken ömür hanelerinde.
Kendime çalıyorum bu gece meyhaneleri yoksunumun ellerinden düşüyor soyulan figanım ayıkamıyorum.
Bak rüzgâr! Vakitsizce esip durma ağzını burnunu kırarım. O ihbarı sırtında taşıma artık ikimizde suçsuz olduğumu biliyoruz öyle böğürme be!
Senden korkmadığımı da biliyorsun sus ve gir içeri az yüzünü ılıklaştır yeterince üşüyorum konuşmamız lazım suçlu değilim.
Yaşanılan zamanın yüzü, yüzünde belirince yarınlara müsaade ettiğin sual tam da gitme halinin fikrine konuşlandırır kendini. Bu kaşınan yaranın merhemini unut, bir tanık hakkım bile yok. Dirhemden minnet söz ikrarı kuşkonmazlara savur. Gök kırığı sancılarım iltihabı iç sularının seyir sergilerinde manasız bir rekabetin iz düşümünü, kuramsal olgularıma iliştirir. Ki fedai sanısı yürek boşluğu kavgalara sunar kendini. Yetinmek ve kabullenmek insan sıfatını gerçek olgunun aslında kendinde tabir oluşunu materyaller kullanılmadan anlatılan dilin terk hali olur. Bu tek ve terk hallerin mecburi sığınağı ten kuytularına dayanır oda insanın kendi bahçelerinde korkuluk olmasına sebeptir…
Bazen anneme söylemeden çıkardım göğümün bahçesine seni izlerdim ah çekişlerimle ..
Düşürülen tahtımın sıcaklığına tenhaların adamları konukluk alışkanlığını tatmin bulamayınca tam orada tanrının içimde bir yüzünü unuttuğunu düşünürüm. İşte bu yeti gün doğumlarına sus uyanmasına neden oluyor. Fikrin esintiye merakını adlandıramazken üstelik.
Bazen raks ettiğin sancıların kubbesinden sağılır geceden kalma kâr terennümleri..
Talat : Eğer anı yaşamaksa hayat yazılan her hikâyenin bir an yaşamışlığını hesaba kat .
Sonra dur kendinde bir süre başla kendinden önünde durduğun pencereden bak uzak mı göremedin mi?
Saklımı saklanıyor mu? Şimdi bir daha dur sen göremediysen pencereni aç ve kendi pervazlarını aş an değimliydi hayat okunan her hikayede keyif al bilinç altına sakladığın o gerçek yığın kadar unutkan ol …
Sonra
Ellerini yıkamadan oturma zamana …
Ara zaman ara çok ayrı ama bizden kalan ılık bir gülüş
Bu gece tanıdık ağrılarımı konuk aldım ağlayan keman, susmadan bana gülen ezgi.
Kılık değiştiren her zaman yaralı hitapların ardına bizi yarım hallerimizle baş başa bırakırdı
Ki aslında suçlu arardık uzunca bir zaman ‘’ Ama suç ta suçluyu doğururdu’’ suçlu suçumuzu eserdi her kadehte kusardık zamanı.
Bazen geciktiğimiz yaşamın tam göbeğinde soluklanıyor kıyametimiz..
Vakti gelmeden ezbere öğretilen ve algılama yaşı itibariyle anlamsız ilgi hayalleri sununca çok fazla hatırlamak istemediğimiz her konu gibi insan olgusunun âdemden olma toprak kokan her anında ilgiye muhtaçlığı ve bu muhtaçlığın vurulma kırılma hisleri için yeterliydi esintiye ki esti bizi zaman.
Bazen aslı olandan iki ayrı kıyıda soluklarsın kırık heveslerini..
Gün sevda kırgını kır piyeslerinde
Yeşil bir iz koyuluğuna aldanan maktul
Eşkâli kimliğiyle aranan yar suretleri
Yerden yüksek iki sökük ilmik
İkna sözcüklü heybeli kadın
Ardına düşürmeden kahrını
Olasılıksız bir aşkın matemini yeniden imgele
Şöyle derdi Talat :
“Zamanı geldiğinde sokağa çıkıp ya vurulacaksın ya da vuracaksın ama zamanı gelmeden her sokağa çıktığında silahı belinde yuva edersen ilginin anlamadığın bir yanılgısında kendini vurursun bu da anlamsız bir ruh halini gecelerine eklemene yeter “
Açlığımızın karnı kırık hüzün kurgulu, mahzen şuuru gerçeği yutardı. Bu hitabım yamalı kelimeler ile uyuklama saatinden önce sunulsaydı algınıza hükümler savuran bir dil sağanağından bir dil duygusuyla salını verirdi ama vakit zamanın geçiydi geç zaman derdik alabildiğine hem de durma. Geçerdi zaman önemsenmeyen hikâyelerimizden.
Albümleri karıştırılan yaş sorunlu karamsar büyükler gibi yırtardık bütün çirkin anları. Aslında kendimizi zamandan silmeye taa o zaman başlamıştık. Haklıydı sanki zaman. Kaç milyon yanılgılı insan hikâyesi vardı. Düşünsene kendini vuran bütün avcıların yaralarını sarmaya hangi zaman soyunurdu bilmiyorum ama! Ya da boş verin soyunmadı da zaten
’V ‘ şekli avcının can avına giderken aslında onunda bir bedenin canından ayrılıp gelmesi ve bunu bize söylemeden itaat etmesi kadar karmaşıktı olay.
Gece benden kacak ihtiyar bir dem toynakları alınmış sahibimin heybesi talan siyahi yalan…
Ah ne güzel satırların alnına süzülüyor kelimeler. Ağrılarımızı hiçe sayabilecek kadar cesaretli olanlarımız, yol alanlardan zamanla bir iki tek atanlardı. Geride kalanlar fıçı fıçı içmek yerine ayyaş bir zihinden fikir sunardı rüzgâra ‘’ fikrim geldi ‘’ o fikir esintinin sırtında ezberine alışık kentin sokaklarına salıverirken bizi, ardımıza büyüklerin bizi yaka paça geri götüreceği kendi iç mahzenimize konuşlandıracağını bildiğimiz halde yanılgılarımıza sahiplenirdik yine de kendi bahçelerine korkuluk olmak.
Bazen
dayan diyorum
aslında
eğilip ayaklarına zamanın dur ne olur
söylememem lazım
ama yalvarıyorum
al ağrılarımı
olmuyorum
olamıyorum
kırık bir hikâyeden suçlu bulunmuş asılıyorum
zaman daracık bir zindan
korkuyorum
anlamıyorum
anlaşılmıyorum
Bazen suların askıya aldığı geçişler toprağın bereketindeki coşkuya bırakır ruhu..
Bazen su lar alırda aslımı askıya su dan suya koşan bir eşkiya olur yüreğim ..
Bir yanılmışlığın anıyım
Ve bir başka yanılmışlığın kandıramadığı adamıyım…
Şimo
Sinan şeker
YORUMLAR
Bazen
dayan diyorum
aslında
eğilip ayaklarına zamanın dur ne olur
söylememem lazım
ama yalvarıyorum
al ağrılarımı
olmuyorum
olamıyorum
kırık bir hikâyeden suçlu bulunmuş asılıyorum
zaman daracık bir zindan
korkuyorum
anlamıyorum
anlaşılmıyorum
.((((
izninle burayı ben alıyorum...
emeğine saglık kutladım kalbi saygımlaaa
~ Ş i m o ~
konuk olan yüreğin üşümesin tşkr..
Bazen bir yazı değer göğün kırılmış kanadına akar akar usun onulmaz yarasına...
Yazıların karmaşıklığın toprağında çözümünü emziren cümlelerle dolu...
Kutladım...
~ Ş i m o ~
sizi konuk almak başka bir mutluluk saygım ile hocam tşkr..
"ne güzel olurdu tanıklığımıza kimse gelmese yıldızlardan rüzgardan başka"
saçları poyrazda dağılan aşk
bırakın savrulsun şimdi alnınızda tüm alfabeler...bir cümle daha kurmadan ölsün şair
ve büyüsün şiir
güzeldi...saygımla
~ Ş i m o ~
iliştirilmeden sonralara selam ile saygılar
~ Ş i m o ~
~ Ş i m o ~
tşkr.. üşümesin yüreğiniz .
~ Ş i m o ~
öylesine karalıyoruz an lık beyenini almak güzeldi eyw..