- 796 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Din Güzel Ahlaktır; Her An Yaşanmalıdır
"Kul için güzel ahlaktan daha iyi mertebe yoktur. İnsan, güzel ahlakı ile dünya ve ahirette yüksek derecelere kavuşur." (Muhammed bin Annân)
Kur’an’da tarif edilen örnek mümin, Allah’ın rızasını bütün kişisel çıkarların üstünde tutan, sadece ahiretten beklentisi olan, Allah yolunda ciddi bir çaba gösteren, Allah’a karşı dürüst olan, Allah’tan derin saygı ile korkan ve kalbi O’nun sevgisiyle dolu olan insandır.
Toplumun geneline baktığınızda böyle bir mümin modelinin gereği gibi yaşandığını söyleyebilir misiniz?
İslam’ın şartlarını sınırlayarak, yalnızca belli ibadetleri yerine getirip kendilerini yeterli gören çok sayıda insana rastlarız. Oysa din yalnızca bu ibadetlerden oluşmaz.
Bu durum, Allah’ın hakkını gereği gibi takdir edememek ve ahiretin varlığına da kesin bilgiyle iman etmiyor olmaktan kaynaklanır. Bu kimselerin yaşamlarının bir kısmı dine, büyük bir bölümü de dünya hayatına ayrılmıştır. Hatta ibadet etmeye ayırdıkları çok az bir zaman bile kimi zaman onlara fazla gelir.
Allah’ın beğendiği güzel ahlaktan uzak yaşayan insanlar, "7 sinde ne ise 70 inde de aynıdırlar" ve müminlerle bir arada olsalar dahi kendilerini değiştirme gereği duymazlar. Vicdanlarının sesini bastırır, duymamaya çalışırlar. Bu yüzden samimi müminlerin üstün ahlakları ile kendi yüzeysel ahlaklarını kıyaslamazlar. Zaten bu kıyası yapabilecek kapasiteye de sahip değillerdir.
Belirli zamanlarda Kur’an ahlâkını bazen de nefislerinin isteklerine uyarak dini yaşadıklarını zannedenler, " İnsanlardan kimi, Allah’a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac Suresi, 11) ayetinin ifadesiyle "bir ucundan" ibadet edenlerdir ve büyük bir kayıptadırlar.
Fuat Türker
YORUMLAR
Fuat Türker
güze biryazı anlamlı ve kendimize eleştiri yapmamızgerektiğini gösteriyor