HEY GİDİ GÜNLER HEY
Hep kardeş gibiydik.Kimseyle bir sorunumuz yoktu.Komşumuz açken biz tok yatmazdık.Samimiydik!. Dürüsttük! Harama tenezzül etmez helal peşinde koşardık. Birbirimizle değil bizi birbirimize düşürenlere karşı mücadele ederdik. Türk ile Kürdü ile Lazı ile Çerkezi ile hep birdik. Birbirimize kardeş derdik. Birbirimizin arkasında kuyu kazmazdık... Bunları çoğaltmak maalesef mümkün ve çok değil daha yüzyıl bile olmadı biz böyleydik. Bizler ki altı yüz yıl dünyaya hüküm etmiş, insanlığı, sevmeyi, sevilmeyi dünyaya aşılamış bir imparatorluğunun torunlarıyız, binbir zorlukla cumhuriyeti kurmuş Mustafa Kemal Atatürk´ün torunlarıyız. Çanakkale´de canlarını siper etmiş düşmanı ülkemize sokmamış kahramanların torunlarıyız! Bizler atalarımıza layık birer fert olmamız gerekirken şu an ne haldeyiz hiç düşündünüz mü? Hiç akşam yastığa kafanızı koyduğunuzda hey gidi günler hey dediniz mi! Eminim ki birçoğumuz bunu demişizdir. Bizi öyle bir duruma getirdiler ki bunu dememek mümkün mü! Peki, biz neden böyle olduk? Dünyanın önünü ilikleyerek saygı duyduğu bu asil millete ne oldu? Bu soruların cevabını aramak her vatandaşın görevi değil midir? Bana hey gidi günler hey dedirten etmen Yavuz Bahadıroğlu´nun Biz Osmanlıyız kitabı oldu. Beş defa okudum bu kitabı. Her seferinde duygulandım. Vay be neymişiz ne olmuşuz diye hep üzüldüm. Mesela bir kaç cümle paylaşırsam beni daha iyi anlayacağınıza inanıyorum:
Malazgirt´te Alparslan´nın üzerine yürüyen Bizans ordusunda bulunanların ortak adı düşmandı; Selçuklu ordusunun içinde yer alan Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza vs.gibi etnik unsurların adı ise kardeşti... Kosava´da Niğbolu´da, Varna´da, Preveze´de olanlar da farklı değildi. Düşmana karşı savaşıyor, savaş sonrası zaferi ise ortak kutluyorlardı. Zafer çizgisi günün birinde Çanakkale´ye dayandı. Çanakkale sırtlarında yine Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Abazalar; kısacası bin yıllık tarih yolunu yalnız el ele değil, aynı zamanda yürek yüreğe yürümüş kardeşler vardı... diye devam eden bir bölüm. Bin yıldır kardeşlik duygusu maalesef günümüzde etkisini yitirmiştir. Artık her kesim bölünmenin eşiğine gelmiş eskiden düşmana olan savaş bugünlerde birbirimize karşı olmaya başlamıştır. Hiç kimse hiç kimseye güvenmez olmuş, oturup sohbet edecek insan sayısı bir elin parmakları ile gösterilecek kadar azalmıştır. Aramızda hiç bir sorun yokken bin yıllık bir kardeşliğimiz varken bu hale geldik.Vicdanı olan azıcık kendine saygısı olan bir kişi bunları görüp de nasıl yastığa başını koyduğunda rahat yatabilir ki?Bizim hiç mi kendimize saygımız yok,hiç mi vicdanınız yok,bizim için bu vatanı kurtaran canını `Vatan Sağolsun´ diyerek feda eden kahramanlarımıza hiç mi saygımız yok.Bizim içimizdeki bu duyguları alan şey nedir?Neden böyle olduk?Sorularını kendimize sorma zamanımız gelmedi mi?Televizyonlarda bizim hiç bir şekilde kültürümüzü örf ve adetimizi yansıtmayan,toplumumuza her türlü fenalığı aşılayan saçma sapan dizileri,filmleri,programları izlemeyerek dur demenin zamanı gelmedi mi!Tıpkı eskilerde olduğu gibi insana insan olduğu için değer vermenin zamanı gelmedi mi!Atalarımızın yattığı yerlerde huzurlu yatmaları için artık bişeyler yapmanın zamanı gelmedi mi!
Şunu söylemeliyim ki ben o günleri hasretle anıyorum. Her geçen gün biraz daha özünden kopan, tarihini bilmeyen, okumayan, araştırmayan ,sorgulamayan gençleri görünce de içim yanıyor.Ey yüce millet kendini düşünmüyorsan gelecek nesli düşün ve artık bizi yok eden her şeyi kendi hayatından başlayarak yok et!!! Ve hak ettiğin yere tekrar gurur duyarak yerleş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.