- 675 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ELGİZ PAMİR'İN SANATA ÇAĞRI KİTABININ ELEŞTİRİSİ - ARDAHAN ÖYKÜLERİ-252
ELGİZ PAMİR’İN SANATA ÇAĞRI KİTABI ÜZERİNE...
’Sanata çağrı’ kitabı.
Broy kitapevinde basılmış. Resim sanatıyla ilgili.
Eserde şiirler var. Zayıf ve imgesiz. Kelimeler cümleleri kuramıyor. ’ Bitimsiz’ sözü dönerek kullanılmış.
Hep Picasso... hep Picasso. Pekiyi Picasso’yu niçin analitik ve sentetik Kübizmle anlatmamamış yazar?
Analitik Kübizm, eşzamanlılığı işlerken devinimi, anti- Newton fiziğinin görselliğidir.
Sentetik Kübizmde ise Kübistler Fütürizme varmak üzere olan bir dili müjdeler. Bunun yanısıra fenomenolojinin CREDOSUNU açımlarlar:
Özlerin bilincin bilinçle bileneceğini söylemişti HUSSERL. Özlerin özüyle bunu yapabileceğimizi de belirtmiştiR. Geometrik şekiller özlerin özleri değil miydi? Öyleyse Sentetik Kübizm geometrik alan veya prizmalarla bunu görselleştirmeliydi! Vede öyle oldu.
Yazar bunu ve bu tür düşünsel teorileri kullanmadan eleştiri yapmıştır.
Picasso aşıldı ayrıca. Geometrik Kübizm, mimariyle beraber 50 yıl önceydi. Ve Picasso’nun fenomenolojiyle rabıta kurulmadan geometri anlaşılır mı?
Zihinsel eleman olan sanatı zihni yapı olarak gören YAPISALCILIK FELSEFESİ kullanılmadan eleştiri yapılıyor. Eleştiri yöntemlerinden bir enstüramanda yapısalcılıktır. Soyut resim ve türemeleri Modern felsefelerle anlaşılır. Hartman’ın tabakaları ve Heidenger’in Dasein’ini bilmeden sanatçı ve eleştirmen, anlayıp topluma anlatabilir mi ?
Bu zahmete girilmezse eleştiri yapmak olası mı?
Özgün ve muassır resim sanatı iyi takip etmek lüzumeder!..
Sözünü ettiğimiz kitapta,
Çağdaş sanatın literatürel ve felsefi seviyesine yak(ın)laşılmıyor.
Neden bu eseri: ELGİZ PAMİR’İN, SANATA ÇAĞRI KİTABI’nı analiz ediyoruz?
Zira örneklik bu eser kendi gibi genelini temsil ederek olgusal bir hal almaktadır. Bu yanıylada araştırılmayı hakediyor.
Mesala: biçim ve öz deniyor kitapta. Bu estetik yöntem 100 yıl önceki metottur. BİÇİM- ÖZ enstürümanı.
Analiz ettiği sanatçıların eserlerinde: ne form tarihindeki yerlerinden; nede içerik olan felsefi refaranslarından bahis var.
Eğer eserlerin bir metin (TEKST) faslı açılacaksa o da yok. Yani yazar eleştirdiği resimleri veya sanatçılarının dünya tasavvurları hakkında birsöz söylememiştir.
Profesyonel tarzda yazılan eserde; bu kadar kıymetbilimsel eksiklik göze çarpıyor.
Günümüz anlatı ve bilgi üslubuyla o kadar rahat anlatma ve anlaşma sözkonusuyken. Örneğin Google’da sanat okulları, eserler, öyle muassır dille rafine anlatılıyorki. Neticede okuyucu olarak didaktizmin semeresini alıyorsunuz.
Artık böyle eserler yazılmıyor.
Hamasi yapıda gördüğümüz ’SANATA ÇAĞRI’ kitabı İNTERNET veya bilgi çağı öncesi bir üslupla yazılmış kabul edeceğiz.
O dönemim sanat teorileri ve eleştirileri: halk anlar- anlamaz sorunuyla bağlıydı. Bugün artık bu anlayışta doktiriner ve hamasi sanat yazıları yerini; bilgiyle mücehhez ve yalın sibernetik alem diliyle yazıma terk etmiştir.
Minimalizm çağın lisanıdır artık: Minimalizm anlatı içinse bilgisel anlaşılırlık gerekiyor.
Yazarlar sibernetik ortamın yazarlarıyla yarışıyor.
Açıkça söylemek gerekirse: İNTERNET ve gönüllü yazarları ve onların ürünleri, teorileri, tasarımları; Dünya üniversitelerini geçmiştir.
Bu da bir iddia olarak son cümle olsun!
YALÇINER YILMAZ
UZMAN GÖRSEL SANATLAR ÖĞRETMENİ
29-12-2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.