- 850 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİ,YAŞAM VE NİYETLERİMİZ
Sevgi; yüreklerin genişliği,sonsuzluğun tınısına dokunuş... Sevgi; Yakınlık,gönül sevinci,karanlıkların bitişi... Sevgi; Gökyüzünün sonsuz maviliğinde saklı,tabiatın büyülü yeşilliğinde dolu dizgin...
Sevgi bir yürüyüştür... “his rüzgarlarının” tümünü içine alan... Sevgi bir rahatlıktır...”varlığın tüm tonlarını” kendi içinde eriten,pekiştiren...
Gecenin karanlığında parıldayan bir yıldızdır...Yağmur damlalarının tenimize dokunuşudur sevgi...Sevginin mesafesi ve zamanı yoktur...”Asıl olanla” “görüntüde” olan arasında kalan ins’in Benliğini asıl olana yükseltmek istemesinin adıdır sevgi...
Derin ve yıpratıcı sorgulamalardan sonra Ruhun tüm gözenekleri ancak sevgiyle alevlenir ve yangın başlamıştır,köklü mutluluklara gebeyizdir...
Nar çiçeklerinin kızıllığını içimizden görürsek sevginin reyhasını koklamış oluruz... Sevgi,yaşamda ve insanda görünebildiği oranda SEVGİDİR...Çünkü sevgi;insandır,hayattır...Çünkü sevgi;insandadır,hayattadır...
Ademden bu yana hayat bize görebildiğimiz ve bilhassa yaşayabildiğimiz kadarını verdi...Hayatta bulduklarımız sebep olduklarımızdır...bize gösterilen ve bizim gösterdiğimiz sevgiler anlayalım ki bize aittir...Ne ölçüde sevgimiz varsa bulduğumuz ve gördüğümüz sevgide o orandadır...
Şu kısacık ömrümüzde tüm insanların toplamının, hayatın rengini,tadını ve kokusunu belirlediğini bilelim...Niyetlerimizdeki suskun sevgilerle yaşamda gösterdiğimiz sesli sevginin içiçe halkalar olduğunu bilelim...
Niyetimiz ve yaşantımızla hayata bir bütün olarak dahil olalım...Niyetlerimizdeki sevgi ile hayatımızdaki sevgi arasındaki uyumluluk,bağlantı bize huzuru ve ardından hakikati getirir...
Sevgi,Ancak yüce bir ideal ve amaç etrafında gücünü,derinliğini,berraklığını ve canlılığını gösterme imkanı bulur...Sevgi;sözlerden,kelimelerden,konuşmalardan,yazmalardan hem ötede hem beride hem de bunların tam ortasındadır...evet Sevgi bir yaşantıdır,yaşamaktır. Çünkü sevginin ürpertisini,kaygısını ve heyecanını yüreklerinde hisseden insanlar gerçek anlamda yaşamak için ayağa kalkarlar...
Yüreğimize sevgi yazılmış ezelden...Adım adım yaklaşırız bizim olana...kanla gül elele vermişse Ezelden yazılan hikmetle...
Yalın ve tükenmemiş bir hayat ancak sevginin inceldiği ruhlarda var olur...Sevginin genel görüntülerini yaşamak her daim sevgisiz ve umutsuz yaşamanın işaretidir. Genel sevgi görüntüleri,saygı,anlam ve sadakatin ipte olduğunu bize anlatır...
Ruhunda sevginin tüm detaylı ve ince görüntülerini gerçekleştiren bir insanın,sevgisiz,umutsuz,saygısız,değersiz ve sadakatsiz bir hayat yaşayacağı uzaklarda bir ihtimaldir...çünkü o sevginin başkentini fethetmiştir.
Sevgiyle kaplanmak,sevgiye kapılarını sonuna kadar açmak aslında tüm insani varoluşumuzu “anlamlı olana asmak” çabasından başka bir şey değildir...Sevgi hakikatin kapısıysa umutta bu kapının anahtarıdır...Hakikatin kapısının her zaman var olduğunun bilinciyle sevgiyi ve umudu ruhumuza tüm incelikleri ve görüntüleriyle zerk edelim...
Sevgi; bir deryada sessizliğin ve deruniliğin mutmainliğini,dinginliğini,sükunetini ve huzurunu görüp onu ruhumuzda,içselleştirmeye,benimsemeye çalışmaktır... Sevgi; varoluşumuzun nefesidir...İnsan sevgiyle yürür ve sevgiyle canına ruh üflenir...
Kalplerimizin sevgisi aynıdır ve aynı yeredir...ruhumuzun en ince noktalarında sevgimiz saklıdır...güle baktığımızda veya bir dostla hoş bir sohbet ettiğimizde sevgimizi hatırlar ve derinden derine bir ah çekeriz. Benliğimizin her yerinde ilk olan sevgimizin izleri saklıdır...Alışkanlıklardan uzak sevdalar uçururuz gökyüzüne ve kendimize...varlığımızı tek bir sese ve tek bir yöne bırakmanın sükunetini yaşarız...Sevgimizin adı yokluktan varlığa yürüyüştür...
YORUMLAR
Efendim:
Yazınızı okudum. Söylenecek çok lâf var amma ben sâdece bin senelik "HAYAT" kelimemiz yerine kullandığınız ve bana göre yarı müstehcen olan "YAŞAM" kelimesiyle alâkalı olarak, Şair Necip Fâzıl Kısakürek'in çok kısa bir şiirini göndermek istiyorum:
"RUHSAL-PARASAL-SOYUT-BOYUT - YAŞAM - EĞİLİM..
YA BUNLAR TÜRKÇE DEĞİL; YAHUT BEN TÜRK DEĞİLİM.
OYSA, HÂLİS TÜRK BENİM, BUNLAR İŞGALCİLERİM,
ALLAH TÜRK'E ACISIN; YALNIZ BUNU DİLERİM".
Müsaade ederseniz bir de kullandığınız "YAŞANTI" kelimesiyle alâkalı bir cümle söylemek istiyorum: Bu kelime bana daima: "KAŞINTI" kelimesini hatırlatmıştır; bu bakımdan o kelimenin yerine hep: "YAŞAYIŞ" kelimesini tercih etmişimdir.
TTK..
Vehbi Okur tarafından 1/8/2012 11:32:47 PM zamanında düzenlenmiştir.