Benden içeri
Uzun zamandır kitap okumuyordum. Nedenlerini sıralamak istiyorum:
Derslerim. Uykumun gelmesi ve uyumamam gerekçesi.
Ve en önemlisi de "kitaplara bağlılığım". O kadar bağlanıyorum ki, kitap benim için bir ev sıcaklığında ya da sokak soğukluğunda.. Kitap bitmeye yakın ağlarım. Evsiz, sokaksız kaldım, hiçbir yere ait değilim ben artık. Biter. Ve bitmek.. Sanki bir evlilik bitiyor. Bir aile öldü. Bir soy yok oldu; lakin sadece bir kitabın sonuna gelmişim. Bu kavramlar benim için aynı anlamı teşkil ediyor ve beni bu durum hüsrana uğratıyor. Hüsrana uğratan, hem kitabın bitmesi hem de bu kavramların aynı hissi vermesi.
Dün itibariyle tüm tabularımı yıktım ve kitap okumaya geri döndüm. Umuyorum ki aynı kederi duymam( her ne kadar keder kelimesi mevcudiyetimi karşılayamasa da). Gayet sakin bir şekilde Sabahattin Ali’yi okuyorum. Herkesin okuyabileceği rahatlıkta ve aşk sıcaklığında bir roman olan "Kürk Mantolu Madonna".. Aslında önsözünü okurken bile bir bağlılık oluştu. Daha doğrusu edebiyat kitaplarında ismini ilk gördüğüm andan itibaren bağlanmıştım. Ve önsözünü okuyuşumla bu bağ kuvvetlendi. Nerde basıldığı, ne zaman basıldığı, kaçıncı baskısı oluşu, her bir ayrıntıyı, kitapta yazan her bir zerreyi hafızama kazıma isteği oluştu, ilk defa bu kitapla.
Kitap okumak, kitaplar, neden bu kadar güçlü ve geçilmez bir çembere aldı beni.. diye soruyorum kendime. Sanırım dünyanın ve insanların faniliği, sahteliği birer gerekçe olabilir bunlara.
Kitap okumaya bağlılık. Kitaplar.. "Kitap" sadece 5 harften oluşmuş ve eskimiş sözlüklerde, basit kelimeler arasında yer alan bir sözcük. Ama benim gibi kafayı yemiş bir mahlukatı kendine aşık edebiliyor...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.