- 333 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İŞARETLİ HAYATLAR
Hepimiz işaretli ve yarım dünyaya sarkık
İsmet Özel
Tek tek tüm yüzleri sıyıralım ve içlerinde saklı olan ruhlara ne olduklarını soralım... Sorularla içlerinde sakladıklarını,parçalayalım ve sorularla şekillerin ötesine geçelim...sonunda rengarenk insanlık sahneleriyle karşı karşıya kalacağınızdan emin olun... Çünkü süretler ve çizgilerin yok olduğu bir noktadan geriye kalan sadece VAROLUŞUMUZUN kendisidir.
Gökyüzünü,yeryüzünü ve kainatı şekillerden soyalım ,Alemi kelimelerden çıkaralım,gözümüzdeki ve gönlümüzdeki tüm görüntüleri boşaltalım...Hislerimizin ve düşüncelerimizin tüm giysilerini çıkartalım geriye kalan sadece O’DUR...
İşaretlenmiş hayatlar yaşıyoruz...her yerimizde fazlalık yaşamlar var,her yanımızda yaşamanın bir yerlerinden bulaşan izler var...Bazen bir ayrılık seccadesi seriyoruz semaya...dilimizden dinimize varıyoruz,dilimizdekini inandıklarımıza malediyoruz....kelimelerin içinden hayatların içine akıyoruz...
Sevginin sıcaklığıyla hayatın üzerinde yürüyoruz. Duygularımıza insanların acısı,aşkı ve korkusu sinmiş...üzerimizde hayatın ve insanların kokusu var...İnsan olmak ve “herşeye” rağmen yaşamak...kalbimizle,aklımızla,davranışlarımızla ve en önemlisi inandıklarımızla hayata dahil olmak...
Süzmeliyiz yaşamlardan yaşantılarımızı...ne kadarının benim ne kadarının senin ve ne kadarının ikimizin olduğunu görmek için...Hayattaki insan izlerinden kendi işaretlerimizi tanımak için...Tüm hallerimizin toplamını samimice ve emince Yüce Yaratana sunmak için...
Otoritelerin güvencesindeki hayatlardan Allahın güvencesindeki hayatlara yürümenin hayal olduğu bir çağda yaşıyoruz. İmzalanmış bir sözleşmedir yaşadıklarımız...İnsanlar güvenceli hayatlar teneffüs etmek istiyorlar...güvensizlikten ve boşluktan korkuyorlar...Allahın güvencesinden yoksun modern insanın Emniyetinin vazgeçilmez yüzleri bankalar,marketler ve holdingler...
Kentler Allahın adıyla sabahlamıyor ve gecelemiyor...her yerde modern zamanların işaretleri var,artık Allahın Ayetlerini şehirlerde görmek zor...Güzelliğin hakikati silinmiş gönüllerden ve gözlerden...
Berrak ve ince yollardan ziyade karanlık ve puslu yolları seviyoruz... Asırların kahrı dökülüyor üzerimizden, hep bir fısıltı duyuluyor kalabalıklardan : “korkuya meyyal olan sevgilerden kaç ve acıyı sev”...
Ve bizler acıyı ve acımayı seviyoruz çünkü derinlerde yaşamak yerine yüzeylerde yaşıyoruz…
Hayatın yumuşak karnıdır acı,acıya tapınır modern zaman insanı...Sinemalara sığdırır insanlığını ve hayatını,İnsan yığınları “anlamsızlığın kucağında” hep bir anlam arayışındadırlar...Zamansızlıktan ağan ve zamanda saklı olan, içimizde yumak yumak olan sonsuzluk, hemen yanıbaşımızda olsa da insanlarla dokuduğumuz hayatları rüyalarda örüp kelimelere döküyoruz...
Varolan zamanın hangi sesindeyiz,geniş olan şu zamanın hangi yöresindeyiz...kaygının titreşimleriyle yalnızız hayatta... Niyet ettiğimiz adımları adımlamadan bırakıp gittik mi yapacaklarımızı...silik bir yüzle ve hayata tapınan bir yürekle ne kadar gerçekçi ve kendimiz olabiliriz...
Tüm dünya beynimizde zonklarken Allah demek kolay mı,tüm kainat Ahrete yüz çevirmişken Allah dememek kolay mı...Attığımız adımlar basit ve yanıltıcı iken ,ruhumuzda cevabı ayıp sorular varken ,gençliğimizde cebimize sokuşturduğumuz günahlarla büyümüş iken kolay mı samimice ve yüreklice Allah demek,Gençliğimizin heyecanına ahret tınısı yerleştirilmişken kolay mı Allah demeden büyümek...
Kanayan günahlarımız adına düşelim arınık yollara belki bulur ve sahip oluruz diye değil,buluruz ve onun oluruz diye...
Ayarlanmış hayatlarda barınmanın rahatsızlığıdır içimizde depreşen... gözyaşlarımızı ipe sereriz,acımızı ve günahlarımızı toprağa gömeriz. Sükunetin genişliği ve huzuruyla bakışlarımızı taa uzaklara dikeriz,kainata yüz süreriz,aleme insanca bakarız...neme lazımcı kuşları seyreder, göğün bulutlarla olan kavgasına şahit oluruz.
Hayat bir unutulanlar ve hatırlananlar korosu,insanlar bu koroda birer birer kayboluyor,yaşamın hayali ve gerçekliği arasında konup göçüyoruz. Bazen hayale gömülüp gerçeklikten yüz çeviriyoruz bazen de gerçekliğe gömülüp hayali unutuyoruz
Belki de Hayatımızın amacı alemin şu an ki bütünde ki yerimizi bulmaktır. İşaretleri iyi okuyup yerimizi bulmak için hiç durmadan aramalıyız ve fakat bulamayabiliriz. .Umutla ve Korkuyla aramaya devam edelim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.