Lügate Karşı Yiğitlik Olur mu?
Sözcük dağarcığımı şöyle bir silkeledim. Elmas inci yerine billûr kelimeler döküldü. Dökülen kelimeleri derleyip toplamaya çalışırken içlerinden bir tanesi takıldı parmaklarıma. Parmaklarım mest oldu sözcüğün usaresiyle. Sükût sözcüğü ile harmanladım parmaklarımdaki buğulu sözcüğü. Itırı yayıldı havaya. Sükûnet ve huzuru çağırdı yanına buğulu sözcük. Huzur ve sükûn boy verdi buğu buğu.
Buğulanan havanın albenisi, tevazuu çağırdı fısıltılı bir sesle. Mütevazı bir eda ile girdi tevazu açık kapıdan. Baktı gözlerime içtenlikle. Hep yüzüme bakarak kadife gibi bir sesle konuştu. Konuşurken hiç sırtını dönmedi. Tevazuun sükûtu da konuşması da sarıp sarmalıyordu şahidini. En güzel çeşnisi tebessümdü anın. Suratı asık değildi. Dalgınlığında bile bir güzellik vardı.
Tevazu sözcüğünün anlamını, aşağı yukarı bilmeme rağmen; Merhum Ali Nihat Tarlan Hocanın öğüdü çınladı kulaklarımda. “Lügate karşı yiğitlik olmaz. Kelimenin anlamını bilseniz dahi lügati açıp bakın.”Bu öğüdü,kulak arkası etmek haddim değildi. Hemen aldım elime Türk Dil Kurumunun sözlüğünü T harfinin olduğu bölümde tevazu kelimesini buldum. Aynen şunlar yazıyordu: “alçak gönüllülük” sonra, sözlüğün A harfi bölümünden alçak kelimesinin anlamlarına baktım. Sözcüğün mecaz anlamı dikkatimi çekti:“Bile bile en kötü, en ahlâksızca davranışlarda bulunan aşağılık, soysuz,namert, rezil hain.” Böylesine kazuratlı bir sözcüğü “gönül” sözcüğü gibi engin anlamlı bir sözcük terkisine alınca tevazu basamaklarından inerek billûr zirvelere çıkarıyordu.
Buralara “çay” sözcüğünün usaresine takılarak geldim. İlk önce çayın anlamına mı bakmalıydım yoksa. Bilindiği üzere çay sesteş bir sözcük. Bir anlamıyla “Çay benim çeşme benim/Aman derdimi deşme benim” diye nağme olur yükselir. Diğer anlamıyla billûr bakışlarıyla bize gülümserken, sinesindeki sevdası buğu buğu yükselir. Bu hâliyle mütevazı dost meclislerinin vazgeçilmezidir. “Çay benim çeşme benim, /Aman derdimi deşme benim./Hakikatli yâr isen önümden geçme benim.” Ali Nihat Tarlan Hocam yerden göğe kadar haklısın. Gerçekten “ Lügate karşı yiğitlik olmuyor.” Mekanın cennet olsun. Öğüdün hep kulağımızda küpe…
Ankara, 04.01.2012 İ.K
YORUMLAR
Çok uzun süredir elime sözlük almadığımın farkına vardım.Fakat yazınızı okurken sanki elimdeydi.
"Alçak gönüllü"," tevazu"................Marifet sözlükte mi ,sözcükte mi sizde mi:))
Severek okudum.
Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
papatya07 tarafından 1/8/2012 11:39:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Tevazu sözcüğünün anlamını, aşağı yukarı bilmeme rağmen; Merhum Ali Nihat Tarlan Hocanın öğüdü çınladı kulaklarımda. “Lügate karşı yiğitlik olmaz. Kelimenin anlamını bilseniz dahi lügati açıp bakın.”Bu öğüdü,kulak arkası etmek haddim değildi. Hemen aldım elime Türk Dil Kurumunun sözlüğünü T harfinin olduğu bölümde tevazu kelimesini buldum. Aynen şunlar yazıyordu: “alçak gönüllülük” sonra, sözlüğün A harfi bölümünden alçak kelimesinin anlamlarına baktım. Sözcüğün mecaz anlamı dikkatimi çekti:“Bile bile en kötü, en ahlâksızca davranışlarda bulunan aşağılık, soysuz,namert, rezil hain.” Böylesine kazuratlı bir sözcüğü “gönül” sözcüğü gibi engin anlamlı bir sözcük terkisine alınca tevazu basamaklarından inerek billûr zirvelere çıkarıyordu. "
Gönül uçsuz bucaksız bir umman.Dervişâne yüreklerde dem tutan ...