- 625 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdikleriniz de Ölür
Sevdiklerinizi kaybetmek, onların ölümü.. Korkunç bir senaryo gibi yazılmıştır alnınıza. Daha doğrusu onların alınlarına. Silmek istersiniz, silemezsiniz. Hiçbir zaman yazanı, senaryoyu veya yönetmeni de suçlayamazsınız, göremezsiniz ki zaten. Aslında suçlarsınız da farkında olmazsınız isyanlarınızın. Üstelik sabırlı, isyansız bir kul sanarsınız birde kendinizi. Bağırışlarınızı duymazdan gelirsiniz. Ne kadar çok ’artık yaşayamam’ları yutarsanız yutun, nefes aldıkça yine de oynarsınız rolünüzü. Başroller değişir sadece, uyum sağlamak zorlaşır, zor alışılır. Ve değişmeye de devam eder yine, kimi zaman figuranlar bile. Ki figuranlara 2 gün ağlar unutursunuz, belki de hiç ağlamazsınız. Doğru dürüst görmediniz ya onları. Yüzlerini bile hatırlamazsınız o yüzden. Hem kaç kere aynı karede yanyana geldiniz ki ? Önemli olan bu değildir ki size göre. Oynadığınız filmin her hüzün kaplı her bölümünde ansızın yalnız bırakılma duygusu kaplar sizi bağlandığınız her şeyde.. Gidecekler gibi gelir, rollerin ve oyuncuların değişeceği gibi yani, korkarsınız.Ayrılıklar korkutucudur. Sonra bu korkularınız büyür. Çok seversiniz ama çok da korkarsınız aynı zamanda. Gitmesin, hep yanımda kalsın istersiniz, terketme rolünü hiç oynamasın diye yalvarırken yönetmene, hastanelerde geçmeye başlar bölümler. Terketmek, gitmek fiili dönüşü olmayan ölüm yoluyla olur. Bir anda filminiz sonu ölüme giden bir finalle son bulur..
Sevdikleriniz ölür, siz de biraz ölürsünüz. "Hayat devam ediyor" replikleri tekrarlanmaya başlar, gizli ağıtlara saklanıp susarsınız. Ama önceleri, çoğu zaman onlarında bir gün öleceğini, adresi kaybolsa dahi Azrailin onlara da bir gün uğrayacaklarını unutursunuz severken. Sevginiz, sizi bağlayan şey sürekli olmalıdır çünkü hayatınızda. Hayat onlarla beraber yaşanır, onlarla beraber hayat adını alır. Zaten hayatınız boyunca aynı settesinizdir. Peki ya ölünce ? Ölenler set, stüdyo değiştirir. Farklı frekanslara, farklı kanallara geçer ama izleyemezsiniz, şifrelidir. +ölüm işaretiyle Tanrı yasaklatır size. Ölmeden göremez, izleyemezsiniz. Buradan çekmez yani yayınlar. Her ne kadar intiharlarla antenleri kurcuklasanız da..
Öldüler ya inanamazsınız bir de, şaka gibi gelir. Aslında şaka yapar ölüler. Hatta çocukluğuna geri dönerler, tabutlarına saklanırlar mesela kıyamet kopana kadar. Size onu dualarla aramak, Azrailin sobeleyişlerini merakla beklemek kalır. Dayanması, beklemesi zordur. Çünkü ölen sevdiklerinizdir. Ki benim de öldü. Bana mahsus bir şey de değil bu, herkesin başına gelecek !
Neyse, negatifliği giyinip gel’ecel desen bile gelmez sonuçta. Size düşen sadece doğaçlama intiharları, mutsuzlukları bırakıp rolünüzü iyi oynamaktır. Belki de sonu Oscara dayanacak olan bir roldür bu. Ölmeden bilemezsiniz..
Sevdikleriniz de ölür,
ama onlar hep cennete gider.
çünkü cennet onların gittiği her yerdir,
çünkü onları sevmişsinizdir..
Ahmet Kastancı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.