- 2054 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuklarımız Ve Kitap
Çocuklar, toplumun ümidi ve geleceğidir. Onlar ne kadar iyi yetişirlerse, toplum da o kadar sağlam ve güvenlidir. Bu bakımdan çocuk eğitimi, bütün milletlerin önemle üzerinde durduğu bir konudur. Eskiden okullar ve ders kitapları çocuğun eğitimi için yeterliydi. Ders dışı kitaplar ise gereksiz sayılırdı. Bugün ise eğitimin ders kitaplarının dar çerçevesini çoktan aştığı, iyi seçilmiş kitap ve dergilerin, çocuk eğitiminde çok faydalı olduğu anlaşılmıştır. Ders dışı kitapların, çocuğa bilgi kazandırdığı gibi kişilik gelişiminde de rol oynadığı gözlemlenmiştir.
Bugün okullarımızın öğrencilere kazandırmaya çalıştığı en önemli alışkanlık, kitap sevgisi ve okuma zevkidir. Buna alışan çocuk bir daha bırakmaz. Bir kez bunu yapabilsek çocuğun eğitimi büyük oranda başarılmış sayılır. Çünkü kitap, bilim ve tekniğin gelişmesinde olduğu kadar insan hayatının şekillenmesinde de en önemli rolü üstlenir. Kitap, zaman ve mesafe tanımayan iyi bir öğretmen ve bilgi hazinesidir. Kitabı açtığımızda yüzlerce yıl önce yaşamış insanlarım buluşları, duygu ve düşünceleri ile karşı karşıya geliriz. Binlerce kilo metre uzaktaki insanların yaşayışlarını öğrenebiliriz. Kitap, aynı zamanda iyi bir arkadaş, güzel bir dilenme aracıdır. Sevdiğimiz bir şiiri, bir öyküyü, bir anıyı okurken duyduğumuz zevk ve huzuru başka hiçbir yerde bulamayız. Kitaplar en yakın dostlarımızdır. İyiyi, doğruyu güzeli bize kitaplar öğretir. Onlar bizim dünyaya açılan pencerelerimizdir. O pencereyi daima açık tutmak yani okumak gerekir.
Ders dışı kitapların faydalı olabilmesi için öğretmen ve aileler şu noktalara dikkat etmelidirler:
1- Çocuklara vereceğimiz kitabı mutlaka iyi seçmeliyiz. Her kitap iyi ya da faydalı olmayabilir. Ünlü bir düşünürün dediği gibi “İyi kitap çok iyi, kötü kitap çok kötüdür.” Çocuklarımızı kötü kitabın etkisinden korumanın yolu kitap seçerken dikkatli olmaktır.
2- Kitap, ilgi ve seviyesine uygun olmalıdır. 5. sınıf öğrencisinin zevkle okuduğu bir kitap, 3. sınıf öğrencisine dil ve konu bakımından ağır gelebilir.
3- Kitap, çocuğa korku, kin dehşet, karamsarlık gibi karanlık ve olumsuz duygular aşılamamalıdır. Ona hayatı sevdiren, ümit ve cesaret veren kitaplar olmalıdır.
4- Konuları çocuğu, düşünmeye ve araştırmaya yöneltmelidir.
5- Çocuğun okuduğu kitaplardaki kahramanlara benzemeye çalışacağı göz önüne alınarak, acıma, iyilik, kahramanlık ve fedakârlık örnekleri gelenek ve göreneklerimize uygun kitaplar seçilmelidir.
6- Dili ve anlatımı çekici olmalı, çocuğu sıkmamalıdır.
Kitap, çocuğu etkileyen çok güçlü bir etkendir. Severek, benimseyerek, kişilere benzemeye çalışarak okuduğu bir kitapta, istediğimiz şekilde yönlendirebilir, kötü davranışlardan koruyabiliriz. O bakımdan çocuklara, bir yandan güzel kitapları tanıtırken bir yandan da okuma sevgisi verebiliriz. Ancak evde anne babayı hiç kitap okurken görmeyen bir çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmak zor olacaktır. Anne ve babalar akşamları en azından bir yarım saatini kitap okumaya ayırmalıdır. Düşünsenize, televizyon kapanmış, sessiz bir ortam, herkesin elinde bir kitap…. Bundan daha huzur verici bir an olabilir mi?
Şimdi çocuklarımız bilgisayar başından kalmamak için kitapta olanlar burada da var deseler de aynı şey değil. “Kitapsız büyüyen çocuk, susuz yetişen ağaca benzer “ sözü boş yere söylenmiş bir söz değildir.
Unutmayalım ki okumayı öğrenmeyen başka şeyleri öğrenir. Okuma sevgisi dünya hazinlerine değişilmez. İnsan bir kitabı her açışında yeni bir şey öğrenir.
Bol kitaplı güzel bir gelecek dileğiyle…
YORUMLAR
Merhaba...Okumak,bir kere boş zamanlarda yapılan "iş" değildir,çünkü dolu bir iştir de ondan.Ayrıca,"iyi kitap,kötü kitap" ayrımı da önemlidir.
Erasmus'un,"Önce iyi kitapları okuyunuz.Çünkü önemli olan ne bildiğiniz değil,bildiğinizin ne kadar iyi olduğudur."sözü değerli bulduğum sözlerden biridir.
Sanırım öğretmensiniz...Şu 23 Nisana denk gelen "Dünya Kitap Günü" ile "egemenlik" kavramı arasında bağ kurulmalı ve "Dünyayı kitaplar yönetiyor."sözü mutlaka konuşulmalıdır derim.