Kemalce Mektuplar (05) Allah kuldan ayrı değildir
Kemalce ( 12.28.2011 )
---------------------------------------------
Hoca Selam Aleyküm
Yazılarınızı ilk okumaya başladığım günlerde sağ ayakta okunacak esmalar çok dikkatimi çekmişti. 1. hafta ene hayyün ene muhyün... 2. hafta ene hayyül baki ene azizün... Esmalarını sağ ayak efaliyle okumuşlum.
Daha sonra sizin tavsiyeniz üzerine sağ ayakta okumayı bırakıp sadece Ya Latif ün Ya Latif... Arınma duasını okuyorum.
Hocam hayatımda hiç bir zikir beni sağ ayak başparmağında yapılan zikir kadar etkilemedi. Ruh dünyam ve kişiliğim değişti. Vakit namazlarının ardından en fazla 5 dakikamı alacak bir zaman diliminde bu zikirleri çekmeye çalışmıştım. Çok kısa sürede etkisini gösterdi.
Hocam sağ ayak zikrini bırakınca etkisi de gitmeye başladı. O günleri arar oldum. Mutlaka Yaratıcı uzaklarda değil hemen yanımızda, bize bizden daha yakın, işte bunu anlamanın en iyi yolu sağ ayak zikri.
Hocam size sormak istediğim birkaç konu var.
Olumlu esmalar "ene veya ya" takısıyla çekiliyor, olumsuz olanlar " la " takısıyla çekiliyor.
Yine yazınızın bir bölümünde örneğin "ene alimün" ben âlimim , "ene azizün" ben azizim demek olduğunu yazmışsınız. Allah’ın sıfatlarını ene takısıyla anmak şirk olmaz değil mi? Kişisel terbiye için Allah ın sıfatlarından faydalanmak asıl niyet sanırım.
Hocam yine Sol ayak başparmağında okunacak esmalar kısmını da iyice okudum.
Vakit namazlarından sonra önce sağ sonrada sol ayak başparmağında esma zikri yapabilir miyiz?
Hayatımdaki bazı olumsuzları def etmek için sol ayakta zikir yapabilir miyim?
Bu konudaki esma tertipleri geniş olarak belirtilmiş.
Hocam sanıyorum ben sigaradan bile bu zikirle kurtulabilirim.
Zikir için en uygun olanı 5 li zikir mi yoksa 2 veya 3 lü olsa daha mı uygun olur.
Selam ve dua ile
Tarih:28 Aralık 2011 Çarşamba 14:59:50
RE: Sağ ayakta okunacak esmalar
Aleyküm selam Kemalce kardeşim.
Allah’ın cc. selamı Efendimizden başlamak üzere gelmiş geçmiş müminler ile yaşayan her canlının ve sizin üzerinize olsun...
Zikir semavi dinlerin özüdür... Şahadet getirmek zikirdir. Namaz, oruç, zekât ve diğer bütün farzlar zaruri zikirlerdir.
Dinin farzları ve haramları, bildiğiniz gibi aklı başında olan herkese, çocuklardan başlayarak delilik sınırına kadar bütün insanları kapsar. Hitap edilen kesim bu derecede yaygın olunca yükümlülüklerin her bakımdan en aza indirgenmesi, şartların gereğidir... Ancak bu başlangıç içindir.
Hedefi ve yetenekleri yüksek olanlar farz ve sünnetlerle yetinmemeli, nafilelerle hakk’a yaklaşmalılar. Ayrıca hayat içinde çeşitli alanlarda aşırı sorunlarla karşılaşanlar ile ileri derecede hedeflere ulaşmak isteyenler, zikir yoluyla sorunlarını çözebilir, hedeflerine giden yolda Allah cc. sıfatlarından yardım talep ederler.
Örneğin; hasta olanlar şifa ayetlerini zikreder, rızık darlığı çekenler ’’Allahümmerzukna ente hayrun razıkın’’ gibi tertiplerle yahut zenginliğe nimete veya rızka dair esmaları zikrederek yardım talep ederler.’’Talebena vecedena-siz talep edersiniz biz icabet ederiz’’ kuralı, doğuştan kısıtlı tecelli eden her esma için, zikirle yardım dileyin demektir.
Duanın sistemli halidir zikir. Bir defa söyleyip geçmek yerine Allah’tan ihtiyacımızı devamlı ve uzun süreli zikirlerle istemeliyiz. Birçok hak yolun yolcuları, zikirlerin en az 21 gün yapılması gerektiğini esasen kırk günden önce bırakılmamasını önerirler. Kısaca zikir konusu günümüz insanının gündeminde yok gibi.
Zikir, bilinen yanıyla sadece sağ el sağ diz üzerinde veya kalp üzerinde olarak tespihle yapılmaktadır.
İnsan vücudu hikmet kimyasıdır. Her organımız kâinatta bir şeyleri temsil ederken, dünya ve ahirete dair bazı mertebelerinde temsil yeridir.
Sol elde zikir yasaktır. Çünkü Allahın ulviyet celalini temsil eder. Okunanlar celalde tecelli eder. Sol ayak ise rububiyet celaldır. Orada ancak belirli esmalar belirli disiplin içinde okunur.
Sağ el ulviyet cemalı sağ ayak rububiyet cemalı temsil eder. Oralarda okunacak olanları da ilim irfan sahipleri kuranı kerimin rehberliğinde tespit etmişlerdir. Vucudun hemen her azasının hareketleri vardır ve her hareketin hakikatte bir işlevi olduğu gibi hikmette de bir yeri vardır...
Neyin nerede nasıl ve ne zaman okunacağını bilmenin adı marifetullahtır.
Birçok kaynakta bu bilgiler üstü kapalı anlatılmıştır.
Bu alandaki en büyük yanlış ’’Esma el hüsna ’’ ile kast edilenin yanlış anlaşılmasıdır.
Esma el hüsna demek, güzel isimler demektir. Mademki Allah’ın ismidir, öyleyse 99 u da güzeldir diyenler çıkmış, bu yanlış, yaygın kabul görmüştür. Hayatın bütünü için doğru olan bu ifade özele indirgenince büyük hatadır. Zamanlamadan yoksun bir ifadedir.
Ölüm yaşlıya, işlevini tamamlayana nimettir ama genç için yazıktır, zulümdür... Hayatın devamı ve kemalı için çaba harcamak esas hedef olduğu halde kahhar, mümit, kabz, cebr, mudil vb esmaları zikretmek büyük hatadır. Çünkü ne söylerseniz o sizde tecelli edecektir. Bu gerçekten yola çıkarak bahse konu esmalar ehli tarafından düzenlenmiş, tavsiye edilmiştir.
Beş esma bir arada okunur. Beşten daha azıda birlikte okunur. Ancak beşten ziyade okumayın denilmiştir. Buna delil olarak ta ayetel kürsi de beş esma bir aradadır, denilmiş. Ve tecrübe ile beşten ziyade okunması halinde tecellinin celalden olduğu bildirilmiştir.
Önce sağ ayakta sonra sol ayakta zikir yapmayın. Acele etmeyin. Sağ ayakta okunması gerekenleri 21 er gün beşerli okuyun... İleride aynı işlemi sol ayakta yapın. Ama her şeyden önce şu anda okuduğunuzu kırk güne tamamlayın. inşaallah tecellisini görün. Sonra ihtiyacınıza göre bir zikir daha tavsiye edelim. Belli bir tecrübeye ulaşın sonra kendiniz ne okuyacağınıza karar verirsiniz.
Kul Allah’tan Allah kuldan ayrı değildir. Allah her yarattığına şah damarından daha yakındır. O nedenle ben âlimim desen de Allah âlimdir desen de aynı şeyi söylemiş olursun. Zikirin bir amacı doğuştan arka planda kalan yeteneklerimizi açığa çıkarmaktır. Âdem en kâmil bir şekilde yaratılmıştır.’’Biz âdemi Ahsen-i takvim ile yarattık’’ayetinin anlamı budur. O nedenle Allah’ın bütün esmalarına muhataptır.
Ön planda tecelli etmiş, zahirde olanlar nefsimiz dediğimiz kişiliğimizi oluşturan esmalardır. Batında kalanlarını zikirle zahire çıkarabiliriz.
İşin başında rehbersiz gidenleri celalın tuzağına düşmekten kimse kurtaramaz.
Allah’ın cemalı celalı ile perdelidir. Hem de 72 bin perde olduğu söylenir. Size tavsiye ettiğimiz zikir işin alfabesidir. Önünüz aydınlanacak, kalbiniz uyanacak, aklınız arınacak, imanınız kuvvet bulacak, aşk başlayacak, ardınca gelecek daha güzel gelecek.
Acele etmeyiniz lütfen. Hikmette aceleye yer yoktur. Bu yolun en büyük tuzakları acele ile yorgunluk üzerine kurulmuştur.
Selam ve dua ile.